ERZURUM Atatürk Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi 2'nci sınıf öğrencisi Gülsüme Y. doğuştan yarık damaklı olması nedeniyle konuşma güçlüğü çektiği için kendisiyle alay edildiği ve 'hemşire olamazsın' denildiği iddiasıyla 3 kadın öğretim üyesi hakkında suç duyurusunda bulundu. Konuşmasını bahane ederek Hemşirelik Bölümü'nü bırakması için mobbing uygulandığını ileri süren üniversiteli Gülsüme, staj değerlendirme notlarını da düşük gösterildiği iddiasıyla İdare Mahkemesi'nde dava açtı. Mersinli olan Gülsüme Y., iki yıl önce Atatürk Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi'nin Hemşirelik Bölümü'nü kazanarak Erzurum'a geldi. Gülsüme Y., 1'inci sınıfın ilk döneminde bir vakfın burs başvurusu değerlendirme kurulu toplantısından sonra Dekan Yardımcısı olan Yrd. Doç. Dr. Seher Ergüney tarafından odasına çağrıldı. İddiaya göre Yrd. Doç. Dr. Seher Ergüney, Gülsüme Y.'ye, "Senin konuşman bozuk, farkında mısın? Bu konuşmayla neden bu fakülteye geldin?" dedi. İç Hastalıkları Hemşireliği dersi öğretim üyesi olan Doç. Dr. Emine Kıyak ve Yrd. Doç. Dr. Mehtap Kavurmacı'nın da benzer eleştirilerine uğradığını ileri süren Gülsüme Y., Atatürk Üniversitesi Rektörlüğü'ne 30 Kasım 2012 tarihinde dilekçe yazarak yaşadıklarını anlatıp öğretim üyelerini şikayet ettiğini söyledi. Hemşirelik Bölümü 2'nci sınıfında da bu yıl aynı sorunlarla karşılaştığını ve fakülteyi bırakması için kendisine mobbing uygulandığını iddia eden Gülsüme Y., İç Hastalıkları Hemşireliği dersi stajından 49 puan alınca, önce fakülte yönetimine başvurarak buna itiraz etti. Ancak Dekan Vekili Doç. Dr. Nadiye Özer tarafından 20 Ocak'ta gönderilen yazıda staj notunda değişiklik yapmayı gerektirecek bir durum tespit edilemediği için, işlem yapılmadığı bildirildi. Bunun üzerine Gülsüme Y. 'İç hastalıkları hemşireliği' stajından 49 puanla kaldığını, sınav notlarının eksik ve yanlış hesaplandığını öne sürerek, 'not işleminin yürütülmesinin durdurulması ve iptali' için geçen 23 Ocak'ta Erzurum İdare Mahkemesi'nde dava açtı. Üniversite öğrencisi Gülsüme Y. ayrıca 20 Ocak 2014 günü Cumhuriyet Savcılığına başvurarak öğretim üyeleri Doç. Dr. Emine Kıyak, Yrd. Doç. Dr. Seher Ergüney ve Yrd. Doç. Dr. Mehtap Kavurmacı'dan şikayetçi oldu. KAYDINI DONDURDU Yaşadığı baskılar nedeniyle psikolojik durumunun bozulduğunu belirten Gülsüme Y., 2'nci sınıfa başladığı bu öğretimin yılının sonu olan Ocak ayında da kaydını dondurdu. Memleketi olan Mersin'e gitmeden önce Cumhuriyet Savcılığına başvuran G.Y., şikayet dilekçesinde şu iddialarda bulundu: "Ben yarık damak hastası olarak dünyaya geldim. Yarık damak anne karnında gelişen, emriyolojik dönemde damak bölgesi yapılarının birleşme kusuru nedeniyle ortaya çıkan bir hastalık. 2 yaşına kadar ameliyat edilmediği takdirde, konuşma bozukluğuna sebebiyet verir. Nörolojik veya zihinsel bir rahatsızlık değildir. Fizyolojik ve tedavisi mümkündür. Ben 10 yaşında ameliyat olduğum için konuşma bozukluğum var. Telefonla yanına çağıran Fakülte Dekan Yardımcısı Seher Ergüney, devam etmem halinde beni stajlardan sınıfta bırakacağını söyledi. Durumu rektörlüğe bildirip, okuma hakkına engel olunmasına izin vermedim. Okumama engel olacak bir durumun olmadığını kanıtlayan sağlık raporuyla birlikte okula kabul edildim. Yönetmelikte 'konuşma sorunu olan öğrenci adayları hemşirelik bölümünde okuyamaz' diye bir madde yok. Hocalarım baktılar ki okul ortalamam yüksek, sınavlarıma çalışıp rahatça geçebiliyorum. Devamsızlık yapan bir öğrenci değilim. Beni sınıfta bırakma, bölümden vazgeçirme, yıldırma yolları aramaya başladılar. ERKEK ARKADAŞ KONUSUNDA SORUN Stajlarda arkadaşlarımdan ayrı ve haksız değerlendirmelere uğradım. Hocalar, arkadaşlarımın durumlarını 10 dakikada değerlendirirken, benim değerlendirme sürem 1 saati aşıyordu. Hocalar 'Sen bu konuşmayla çalışamazsın. Kızsın, erkek arkadaş konusunda da sorun yaşayacaksın. Fakülteyi bırak git. Hastanın yanında sen konuşunca utandım' gibi hadsiz konuşmalar yaptılar. Uğradığım haksız muamele, değerlendirilme, yıldırma çalışmaları beni derinden yaraladı. Ciddi manada ruhsal, psikolojik, stres kaynaklı bedensel rahatsızlıklara sebebiyet verdikleri için, tüm gördüğüm onur kırıcı muamele ve konuşmalardan dolayı Seher Ergüney, Emine Kıyak ve Mehtap Kavurmacı'dan şikayetçiyim." Üniversiteli Gülsüme Y. ayrıca Başbakanlık İletişim Merkezi'ne (BİMER) başvurarak haksızlığa uğradığını ileri sürdü. REKTÖR: İDARİ SORUŞTURMA BAŞLATILDI Atatürk Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Hikmet Koçak, öğrencinin kayıt yaptırdığı sırada öğretim üyelerinin, "İletişimde sıkıntı olur bölüm değiştirsen daha iyi olur" diye tavsiyede bulunduklarını anımsattı. Öğrencinin "Beni anlamıyorsunuz" diyerek daha sonra BİMER'e ve savcılığa şikayette bulunduğuna dikkati çeken Rektör Prof. Dr. Koçak, konunun soruşturma aşamasında olduğunu ve çok yönlü inceleme yaptıklarını belirterek, "Biz de idari noktada mobbing var mı yok mu inceliyoruz. Savcılığa intikal ettiğinden haberimiz var. Hocalarla nasıl karşılıklı bir konuşma oldu o da idari soruşturma sonucu ortaya çıkacak" diye konuştu. MOBBİNG UYGULAMASI Öte yandan Mobbing ile Mücadele Derneği Başkanı Hüseyin Gün, öğrenciler açısından okulların bir işyeri olarak kabul edildiğini bildirdi. Öğretim üyeleri ve öğretmenlerin hizmet veren, öğrencilerin ise hizmet alan konumda bulunduklarını anımsatan Hüseyin Gün, öğrenciye yıldırma politikası uygulamasının mobbing olduğunu belirtti.