İNSAN Hakları ve Mazlumlar İçin Dayanışma Derneği (Mazlum-Der) Diyarbakır Şube Başkanı Abdurrahim Ay, korcuların 19 yılda karıştığı suçlarla ilgili açıklamada bulundu. Ay, 1990 ile 2009 yılları arasında korucular tarafından yapılan 299 silahlı saldırı sonucu 192 kişinin öldüğünü, 212 kişinin yaralandığını, 38 köyün yakılıp, 14 köyün boşaltıldığını, 454 kişinin işkence ve kötü muameleye maruz kaldığını, 12 kişinin de taciz ve tecavüze uğradığını söyledi. Mazlum-Der Diyarbakır şubesinin düzenlediği 'Koruculuk sistemi kaldırılsın' konulu panele Prof Dr. Mehmet Altan, Uludere kırsalında koruculuk yapmış Süleyman Encü, İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi, Uluslararası İlişkiler Bölümü öğretim görevlisi Dr. Nesrin Uçarlar ile Şube Başkan Yardımcısı Seher Akçınar konuşmacı olarak katıldı. Panelin açılış konuşmasını yapan Mazlum-Der Şube Başkanı Abdurahim Ay, 2 Kasım 2013 tarihinde koruculuğu kaldırılması için kampanya başlattıklarını söyledi. Sayıları onbinlerle ifade edilen geçici ve gönüllü köy korucularının toplumsal travmalara neden olan bir hadiseye sebep olduğunu belirten Ay, şunları söyledi: "Yapılan araştırmalara göre, 1990-2009 yılları arasında korucular tarafından 299 silahlı saldırı sonucu 192 kişi ölmüş, 212 kişi yaralanmış, 38 köy yakılıp 14 köy boşaltılırken, 454 kişi işkence ve kötü muameleye maruz kalmış, 12 kişi de taciz ve tecavüze uğramıştır. Etkin soruşturma geçirmeyen korucular, göstermelik birçok yargılama sonucuda cezasızlık ile mükafatlandırılmışlardır. Zaman zaman basit disiplin cezaları gibi uygulamalara tabi tutulmuş iseler de arkalarında buldukları devlet desteği, koruculuğun kedisinin suç ve suçlu üreten bir mekanizma olarak devamını sağlamıştır. Silahların susmasının savunulduğu bir dönemde sivil insanların halen geçici köy koruculuğu adı altında silahla dolaşmalarını ve suçlu üretmeye devam etmesine göz yumulmasının bu savunuya ve barışa aykırı olduğu kanaatindeyiz " dedi. 'BİZİ ZORLA KORUCU YAPTILAR' Şırnak'ın Uludere İlçesi'nde 2011 yılındaki hava operasyonunda hayatını kaybeden 17 yaşındaki Cemal Encü'nün korucu babası Süleyman Encü, yaşanan olaydan sonra koruculuktan istifa ettiğini söyledi. Encü Kürtçe yaptığı konuşmada, "1993'te köyümüzü yaktılar. Bizim köyden 40 kişilik bir grup karakola götürüldü. Bizi zorla korucu yaptılar. Köyümüzü yakmışlardı. Bizde korucu olmak zorunda kaldık. Korucu olmaktan utanıyordum. 2011 yılında çocuklarımızı öldürdüler. Benle beraber korucu olan aileler istifa ettik. Roboskililere ve halka sesleniyorum. Koruculuğu bırakın" dedi.