TRAKYA Üniversitesi Edirne Tıp Fakültesi Tıbbi Genetik Ana Bilim Dalı Başkanı Yrd.Doç. Dr. Hakan Gürkan, insan vücudunda bulunan 12 bin proteinin ne işe yaradığının bilinmediğini söyledi. Edirne Tıp Fakültesi Tıbbi Genetik Ana Bilim Dalı Başkanı Yrd.Doç. Dr. Hakan Gürkan insan DNA’sının 3 milyar 200 milyon proteinden oluştuğunu belirterek, Amerika’da yapılan son çalışma ile vücudumuzda 22 bin proteinin koduna ulaşıldığını, bunlardan 10 bin proteinin ne işe yaradığı bilinirken 12 bin proteinin hala vücudumuzda ne işe yaradığını bilinmediğini açıkladı. Genetik hastalıkla uğraşanları bir şifre çözücü olarak tanımlayan Gürkan, laboratuvarlarında kanser hastalığı tümörüne ulaşıp, tedavi etme konusunda deneyim kazandıklarını belirterek, “Kanser hastalığının sıklığı giderek artıyor.Temeline baktığınızda tümör hücrelerindeki genetik bozukluğu normal hücrelerin kanserli hücre olduğunu görüyoruz.Artık günümüzde kişiye özgü tedavi başlatıldı. Kişinin genetik profiline bakılıp o kişinin yaşam boyu süresince hangi hastalıklara yakalanma riskinin olduğunu, ya da o kişi bir hastalığa yakalandığında hangi ilacı kullanması gerektiğini, o kişiyi daha iyi tedavi edilebileceği bu profiline bakılarak söylenebilecek” dedi. Amerika ve Avrupa ülkelerinde ilaç kutularının üzerinde, ‘ilgili genetik testler yapılması gerekir’ uyarı ibaresi yazdığını hatırlatan Gürkan, “Genetik test yapılmadan kişi o ilacı kullanamıyor. Bizim şu an burada yaptığımız kanser hastalarının tümörlerindeki genetik yapıya bakıp o kanser hastasına hangi ilaç tedavisi başlanırsa hastanın yaşam süresi daha çok uzatılabilir olduğunu bilebiliyoruz. Burada yaptığımız çalışmalarla kanser hastalarının yaşam sürelerini uzatıyoruz”dedi. Türkiye’de akraba evliliklerinin, genetik hastalıkların Avrupa ve Güney ülkelere göre daha çok olmasına neden olduğunu kaydeden Yrd.Doç. Dr. Hakan Gürkan “Türk toplumunda çok sık görülen tek gen hastalığı dediğimiz hastalık var. Bunların en başında, ailevi Akdeniz anemisi, yine ailevi Akdeniz ateşi dediğimiz hastalıklar geliyor. Üzülerek söylemek durumundayım ki ülkemizde akraba evliliği 2013 itibariyle yüzde 24 olarak kayıtlarda yer alıyor.Yani Türkiye’deki popilasyonun 4’te biri akraba evliliğinden oluyor. Akraba evlilikleri toplumumuzda genetik hastalıkların sık görülmesine neden oluyor. Kadın ya da erkek taşıyıcı oluyor. İki taşıyıcı bir araya geldiğinde hastalık ortaya çıkıyor. Genetikçiler için Türkiye bu anlamda derya deniz, çünkü bizde akraba evliliği çok. Avrupa ve Güney ülkelerdeki popilasyona göre bizim ülkemizde bazı genetik hastalıkları daha sık görüyoruz. Dolayısıyla hem bilimsel çalışma yapmak anlamıyla, hem de hastalıkları görmek anlamında genetik araştırmacılar Türkiye’de daha şanslı”dedi.