HATAY Mustafa Kemal Üniversitesi Deniz Bilimleri ve Teknolojisi Fakültesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Hülya Şereflişan ile yüksek lisan öğrencisi Ahmet Alkaya Türkiye'de bir ilke imza atarak kurbağa yemi üretti. Yrd. Doç. Dr. Hülya Şereflişan, Türkiye'de 8 firmanın kurbağa ihracatı yaptığını belirtirken, Hatay'ın Kırıkhan ilçesi ile Edirne'nin İpsala İlçesi'nin iki önemli kurbağa toplama merkezi olduğunu belirterek, "Hatay hep avcılıktan gelir elde etmiştir. Bilinçsiz avcılık popülasyonda sayıyı azaltmış. İhracatçı olan gayet iyi durumda sekiz firma ihraç etmek için yeterli kurbağayı bulamamakta. Sadece sayı önemli değil büyüklükte önemli. Bu ihtiyacı göz önünde bulundurarak biz de beslemeye, üretmeye karar verdik" dedi. KURBAĞALAR ÜRETTİĞİMİZ YEMİ YEDİ 4 ay önce Türkiye'de bolca bulunan 'Rana ridibunda' türü kurbağaları beslemeye karar verince çalışmalara başladıklarını anlatan Şereflişan,"Bunu beslemek içinde yemini üretmek gerekiyordu. İlk dediğimizden kastettiğimiz budur. Kendi oluşturduğumuz rasyonla biz kurbağalarımızı besleyecek nitelikte bir yem laboratuarlarımızda oluşturduk. İlk defa canlı yeme alışık olan haşere yemeye alışık olan kurbağaya biz 'Pelet' dediğimiz yem vererek beslemeye çalıştık. Bu pelet yem içerisinde gerekli miktarlarda protein, yağ vitamin belli oranlarda bulunan bir yem. Bu yemde hareket yok, koku yok yani bu kurbağayı cezbedici herhangi bir hareketsel faaliyet olmamasına rağmen biz bu yemi bu canlının yemesini başardık" diye konuştu. Kurbağa üretimin menşesinin özellikle Tayland, Brezilya ve Singapur olduğunu, oralarda üretilen yem içerisine domuz yağı katıldığına dikkat çeken Şereflişan, "Biz burada balık yağı, pamuk yağı koyuyoruz protein açısından zengin olsun diye belli miktarlarda solucan katıyoruz. Elde ettiğimiz yem ile beslediğimiz 15 -20 gramlarda olan kurbağayı belli gramaj artışı sağlayarak belli büyüklüğe getirmeyi başardık" dedi. EKONOMİYE BÜYÜK KATKI SAĞLAYACAK Türkiye'nin bugüne kadar kurbağada avcılıkla gelir elde ettiğini belirten Yrd. Doç. Dr. Hülya Şereflişan, kurbağanın hem kırmızı ete hem de beyaz ete benzediği için tercih edildiğini ifade ederek şunları söyledi: "Türkiye'de toplanan kurbağalar yurt dışında son derece pazar değeri bulunan bir ürün. Özellikle Türkiye'den avcılıktan elde edilerek giden kurbağalar Fransa'nın yüzde 80-90 kurbağa talebini temin ediyor. Pazarında tartışma yok çok iyi bir ürün ve yüksek fiyatlarda satış bulan bir ürün ama avcılık bir noktaya kadar. Üretim çiftliklerinde bunları üreterek açığı kapatıp ülke ekonomisine de büyük katkı sağlamış olacağımıza inanıyoruz. Elimdeki kurbağalar genç bireyler 5-7 gram aşamasında bunların 6 ay geçmesi gerekiyor ki istenilen büyüklüğe ulaşsın. Besleyerek bu türü 80-90 gram arasında pazarlama gramajına ulaştırabiliyoruz. Kurbağa etinin protein değeri yüzde 16.4. Kırmızı et ve tavuk etine çok benzediği, yağ oranının yüzde 0,3 ile balık, kırmızı et ve tavuk etinden çok düşük olması nedeniyle çok tercih edildiği bilinmektedir."