MHP Genel Başkan Yardımcısı Ruhsar Demirel, TBMM’de yaşanan yüksek tansiyonun, hükümet edememenin yansıması olduğunu söyledi. Rize'de partisi tarafından İsmail Kahraman Kültür Merkezi’nde düzenlenen aday tanıtım toplantısına katılmak üzere kente gelen Rahsar Demirel, MHP İl Başkanı Cem Kazmaz ve MHP Rize Belediye Başkan adayı Dr. Zelkif Akgül ile birlikte Gazeteciler Cemiyeti’nde basın toplantısı düzenledi. TBMM’de son dönemde yaşanan tartışmaları değerlendiren Demirel, şöyle konuştu: “İnsan normal çalışma saatlerinin dışına çıktığı zaman bedenindeki zorlanma, ruhundaki gerilim ortalığa yansıyor. Çalışma saatleri kısa olduğunda da bunları görüyoruz. Türkiye’deki en büyük sorun toplumdaki gerilimin giderek artmasıdır. hükümet eden siyasi parti ve onun temsilcisi olanlara çok büyük görev düşüyor. Sayın Başbakan, 'Öfke de bir hitabet sanatıdır' diyorsa da öfke kontrolü diye de bir durum var. Başbakan sıfatıyla çıkar, 'İnsanları evlerinde zor tutuyorum' veya 'Öfkede bir hitabet sanatıdır' derseniz, soru soran gazeteciyi azarlarsanız, konuşan herkesi tuzluğa biberliğe benzetirseniz böyle olur. İmam öksürünce cemaat hapşırma ihtiyacı hissediyor. Bu öfke kontrolünün yapamamalarının farklı sebepleri var. Ortalıkta herkesin bildiği bir ayakkabı kutusu, havuz problemleri, alo Fatih’ler var. Bunlar gerçek. Bu gerçeklerinizle yüzleştiğinizde sinirlenecekseniz bunları yapmayacaksınız. Yapıyorsanız sonucuna katlanmanız gerekir. Bu meclisteki yüksek tansiyon hükümet edememesinin bir yansımasıdır.” “BUNLAR ÇİRKİN ŞEYLER” TBMM’deki AK Parti sıralarında oturan ve son yaşanan olaylarla ilgisi olmayan büyük bir kitle olduğunu ifade eden Demirel, sözlerini şöyle tamamladı: “Onlarda çok üzgün. Hani beraber yürüyorlardı ya yollarda, bir kısmı gerçekten koşarak gitmiş, bir kısmı yürüyormuş. İşte o koşanların anıları ortaya dökülünce tuzluk, biberlik, kutu, havuz hepsi öfkesini kontrol edemeyenler oluyor. Bunlar yakışıksız şeyler. Bu küreselleşme teknolojisi nedeniyle bizbize değiliz. Herkes bizi görüyor ve izliyor. Çok iyi bir örnek teşkil etmediğini düşünüyorum. Çağdaşlaşma derken geriye giden bir hali görüyorsunuz o tabloda. Buna üzülüyor insan. Onun için bunun kadını erkeği yok. Bu hepimizi üzüyor. Şu anda yapılan yalnızca Başbakan ve ona çok yakın olan kişilerin sorunlarını çözmek için yasama süreci. Şu anda meclis faaliyetini ancak böyle tanımlayabiliriz. Bu da tabiatıyla milletin önceliği olmadığı için millet adına vekalet etmek isteyen insanlarında buna tepki göstermesine neden oluyor. Bu fiziksel ya da sözel kaba kuvvete dönmemeli. Kürsüde fikirlerimizi açıklamalıyız. Bunlar çirkin şeyler. MHP’nin böyle bir şeyi tasvip etmesi beklenemez.”