BEYAZ Et Sanayicileri ve Damızlıkçıları Birliği Başkanı ve Beypiliç Genel Müdürü Sait Koca hormon verilen tavukların kansere neden olduğu iddialarıyla ilgili olarak, "Tavuklarda hormon yoktur. Ben tavuk üretiminde hiçbir risk görmüyorum. İnsan sağlığı üzerinden para kazanılmaz" dedi. Beyaz et sektörünün çok hızlı büyüdüğünü belirten Sait Koca, "Bugün 1 milyon 800 bin ton üretim yapan bir sektör oldu. Kişi başına düşen beyaz et üretimi her geçen gün artıyor. Böyle bir sektör büyümesini gerçekleştirirken birkaç tane hususu göz önünde bulundurmuştu. İnsanların sağlıklı beslenmesi için hayvansal protein alması lazım. Bu hayvansal proteinler içerisinde de en güzeli tavuk ve balık. Türkiye'de hayvansal üretim çok gerilerdeydi ve bugün tavukçuluk sayesinde belirli bir yerlere geldik" diye konuştu. BİZ DAHA İYİSİNİ ÜRETİYORUZ Türkiye'de kişi başı 32, Avrupa'da 80 kilo et tüketildiğini ifade eden Koca, "Türkiye'de bu sektör büyürken, Avrupa'da birinci sıraya yükselmişken, dünyada sekizinci konuma gelmişken birileri acaba yalan yanlış konularla bunları ortaya mı atıyor? diye düşünüyorum. Türkiye'nin büyümesini istemeyenler mi var? diye düşünüyorum. Türkiye'de tavuk etinde tüketim 20 kiloyu geçti, kırmızı et de 12 kilo civarında ve 32 kilo et tüketiyoruz. Bugün Avrupa Birliği 80 kilonun üzerinde, Amerika 100 kilonun üzerinde. Biz niye 80 kilo et tüketmeyelim. Onlar bizden ayrı bir modelde mi üretiyor? hayır. Biz daha iyisini üretiyoruz. Ben iddia ediyorum Türkiye'de üretilen tavuk Avrupa'dan daha iyi, Amerika'dan çok daha iyi" dedi. TAVUK ÜRETİMİNDE RİSK GÖRMÜYORUM Koca, tavuk üretiminde risk görmediğini açıklayarak, şöyle konuştu: "Ben tavuk üretiminde hiçbir risk görmüyorum. Sıfır risk hiçbir zaman hiçbir sistemde mümkün değil. Tavukçuluk sektörü en az riskli sektördür. Sektör olarak, firmalar olarak çok büyük çabalar sarf ederek sağlıyoruz. Bu kadar büyük tesisler, büyük yatırımların hata yapma lüksü var mı? Yapamazlar, yaptığı zaman batarlar zaten. Biz hata yapmak durumunda değiliz. İnsan sağlığı üzerinden para kazanılmaz. Bazıları böyle bir suçlama yapıyor ama ben insan sağlığı üzerinden para kazanamam. Ben çocuğumun nafakasını buradan sağlayamam. Benim binlerce çalışanım var böyle bir şey olsa onlar zaten yaygarayı koparırdı. Tavuklarda hormon yoktur. Bugün bunu söyleyen kişiler gelirler tesisteki etlerden sürekli numune alırlar. Acaba hangi antibiyotik kalıntısı var. Ben kullanırsam kalıntı orada çıkar. Marketten gidip ürünlerimizi alabilirler, labotuvara götürebilirler. O zaman çıkıp söylesinler şu firmanın ürününde antibiyotik bulundu diye. Bunu söyleyemiyorlar ama ortaya bir laf atıyorlar. En sıkı denetlenen sektörlerden birisiyiz." JAPONYA PAZARI AÇILIYOR Tavuk ihracatının her geçen yıl artarak devam ettiğine dikkat çeken Koca, "Sektör son yıllarda büyük bir ivme kazandı. Biz Avrupa Birliği'ne ihracat aşamasını bitiremedik. Köy hayvanlarındaki hastalık riski yüzünden ihracatta sıkıntı var. Köy hayvanlarını savunuyoruz ama Avrupa Birliği bu yüzden bizden mal almıyor. Önümüzdeki dönemde Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı öncülüğünde bu sorunu çözeceğiz. Bizim hedef pazarlarımızdan biri Japonya'dır. Japonya ile görüşmelerde son aşamaya gelindi. Önümüzdeki günlerde oradan bir heyet gelip denetlemeleri yapacak. İnşallah Japonya pazarını açacağız. Bizim en büyük pazarımız şu an Irak. Suudi Arabistan pazarı da açıldı ama onlar çok küçük hayvan istiyorlar. O ekonomik olmuyor ve rekabetçi olamıyoruz" dedi.