CHP eski Genel Başkanı ve Antalya Milletvekili Deniz Baykal, "Adalet Bakanlığı'ndaki fezlekeler, 800 metre ilerideki Meclis'e hangi yoldan geliyor? Ne zaman gelecek? Kaplumbağanın sırtına koysan, kaplumbağa bile getirirdi. Üç aydan önce gelirdi" dedi. CHP eski lideri ve Antalya Milletvekili Deniz Baykal, yerel seçim çalışmaları kapsamında Kemer'e geldi. Baykal'a, Antalya milletvekilleri Yıldıray Sapan, Osman Kaptan ve Arif Bulut da eşlik etti. Kemer İlçe Teşkilatı'na gelen Baykal, burada CHP İlçe Başkanı Belma Murtezaoğlu, Göynük Belediye Başkanı CHP'li Necati Topaloğlu, CHP Kemer Belediye Başkan adayı Umut Güneş ve partililer tarafından karşılandı. Baykal ve beraberindekiler Atatürk Caddesi'nden yaklaşık 300 metre yürüyerek, partinin Merkez Seçim Ofisi'ne geçti. Baykal, caddedeki esnaf ve vatandaşları selamlayarak, bir süre sohbet etti. NE GÜNLERE KALDIK? Türkiye'nin çok önemli bir süreci yaşadığına işaret eden Deniz Baykal, Cumhuriyet tarihi boyunca hiç tanık olmadıkları büyük gerginliklerin, çatışmaların ve mücadelelerin yaşandığını söyledi. Çok kritik bir dönemden geçildiğini anlatan Baykal, devletin temel kurumlarının çok ciddi bir sarsıntı yaşadığını belirtti. Türkiye'nin, önemli bir devlet krizinin içinden geçtiğini kaydeden Baykal, böyle bir noktada yerel seçim yapılacağını vurguladı. Konuşmasında 17 Aralık soruşturması ve sonrasında yaşananlara değinen Baykal, şunları kaydetti: "Yapılan açıklamalar sonucunda 4 bakan aniden istifa etti. 'Yok böyle bir şey, kabul etmiyoruz' diyen olmadı. Bakanların çocukları tutuklandı. Adalet Bakanı, İzmir'deki başsavcıya telefon açtı ve 'o dosyayı kapat' dedi. Bu nedir? Bakanın yargıya, savcıya, adalete müdahale etmesidir. Siyasetin adaletin önüne geçmesi, hepimiz için tehlikedir, tehdittir. Ne zaman ne olacağını bilemezsiniz. Başsavcı, söylenenleri aynen yazmış. Her şey ortada. Bunun olduğu bir ülkede, Adalet Bakanı görevinde olabilir mi? O bakan görevdeyken, ülkede adalete güven olabilir mi? Adalet Bakanı, fezlekeli bakan. Ne günlere kaldık? Tek parti döneminde bile böyle bir şey olmadı." HESAP SORACAK MERCİ KALMADI Yolsuzlukların ortada olduğunu ve anlatmaktan utandığını söyleyen Baykal, bilinen tablolunun ortada olduğunu ve tekrar tekrar anlatılmasının bir yararı olmadığını kaydetti. İnternete düşen ses kayıtlarına da atıfta bulunan Baykal, şunları söyledi: “İçişleri Bakanı oğluna soruyor; 'Kaç para var oğlum kaç para?' diyor. Oğlu da, 'Yok bir şey, üç beş kuruş' diyor. Oradaki paranın tehlike teşkil ettiğini İçişleri Bakanı biliyor. Oradaki paranın helal ve hak edilmiş olduğu konusunda bir güven yok. 'Kaç para var' diyor. 'Büyük para varsa izah edemezsin' diyor. Suç aleti, eldeki para. Böyle bir tablo olur mu? Buna el koymak lazım. Bu gidişatı durdurup, hesabını soracak bir devlet mercii kalmadı. Manzara facia. Türkiye'ye yakışmıyor. Devletin en önemli makamlarında olan insanlar, boğazlarına kadar batmışlar." SUÇLULARIN İKTİDARI 17 Şubat'a üç gün kaldığını ve 3 ayda Adalet Bakanlığı'ndaki fezlekelerin TBMM'ye gelemediğini kaydeden Baykal, Adalet Bakanlığı ile TBMM'nin Bakanlıklar'da olduğunu söyledi. "Ankara'yı bilenler bunu bilir" diye konuşan Baykal, konuşmasına şöyle devam etti: "Adalet Bakanlığı'ndaki fezlekeler, 800 metre ilerideki Meclis'e hangi yoldan geliyor? Akay Yokuşu'nun oraya geldi mi? Yoksa bir başka uzun güzergah mı tutturdu? Ne zaman gelecek? Adalet Bakanlığı'ndaki fezlekeler Meclis'e gelemiyor. Kaplumbağanın sırtına koysan, kaplumbağa bile getirirdi. 3 aydan önce gelirdi. Niye gelmiyor? Devlet çalışmıyor mu? Bunlar normal değil. Bu böyle olmaya devam ederse Türkiye için iyi olmaz. Devlet çalışmalı ve hesap sorulmalı. Bu iyi bir tablo değil. Bu gidişatın sonu yok." TEK UMUDU MİLLET "İktidar giderek, suçluların iktidarı haline dönüşmeye başladı" diye konuşmasına devam eden Baykal, "Suçları bertaraf edecek bir iktidar olması gerekirken, bizim iktidar suçluların iktidarı haline dönüşüyor. Gözümüzü, Cumhurbaşkanı'na, TBMM'ye, yargıya, medyaya, sivil topluma dikiyoruz. Kimse gerçekleri haykıramıyor. Bu gidişe 'dur' diyecekleri arıyoruz ama aradığımızı bulamıyoruz. Benim tek umudum var o da millet. Bu gidişata milletimiz 'dur' diyecek" şeklinde konuştu. Deniz Baykal ve beraberindeki milletvekilleri, seçim ofisi ziyaretinin ardından Kuzdere Mahallesi'ndeki bir kahvehanede vatandaşlarla da bir araya geldi. Baykal, partiye yeni üye olanlara rozetlerini taktı. SEVGİLİLER GÜNÜ KUTLAMASI Seçim ofisindeki partililerin Sevgililer Günü'nü de kutlayan Baykal, "Hayatınızda sevgi egemen olsun. Dünyaya sevgiyle bakın. Sevgi, hayatınızın daima bir parçası olsun. Her bakımdan sevgili bir ortamda yaşayın. Sevin ve sevilin. Böyle bir toplumda huzur ve mutluluk olur" dedi.