AVRUPA BİRLİĞİ (AB) Bakanı ve Başmüzakereci Mevlüt Çavuşoğlu, yeni internet düzenlemesine ilişkin AB Komisyonu Genişlemeden Sorumlu Üyesi Stefan Füle’nin sözcüsü Peter Stano’nun açıklamalarına ilişkin, "Merak ediyorlarsa bize sorsunlar, bizden bilgi aldıktan sonra açıklama yapsınlar. Çünkü, Türkiye'yi dışarıya şikayet etme meraklısının sayısı arttı" dedi. AB Bakanı ve Başmüzakereci Mevlüt Çavuşoğlu, AK Parti İl Başkanlığı tarafından düzenlenen aday tanıtım programına katılmak üzere Ankara'dan Tokat'a geldi. Özel uçakla havaalanına inen Bakan Çavuşoğlu'nu, Tokat Valisi Mustafa Taşkesen, AK Parti Tokat milletvekilleri Şükrü Ayalan, Dilek Yüksel ile birlikte kent protokolü karşıladı. Bakan Çavuşoğlu ve beraberindekiler daha sonra Valiliğe geçti. Bakan Çavuşoğlu'nu Tokat'ta ağırlamaktan dolayı mutlu olduklarını belirten Vali Taşkesen, Tokat'ın AB ile ilgili çok önemli projelerinin bulunduğunu söyledi. Bakan Çavuşoğlu ise Tokat'ın AB projelerine vermiş olduğu desteklerden dolayı teşekkür etti, ardından soruları cevapladı. '24 SAAT İÇERİSİNDE BAŞVURU' Bir gazetecinin, yeni internet düzenlenmesine ilişkin AB'den gelen tepkileri hatırlatması üzere Bakan Çavuşoğlu, şöyle konuştu: "Bizim yaptığımız düzenleneme aslında İnsan Hakları Mahkemesi'nin verdiği karara uygun. Aynı şekilde özel hayatın gizliliği yani en temel insan hakkı olan özel hayatın gizliliği konusunda düzenlemeler yapan bir yasadır. Daha önce Türkiye herhangi bir olumsuz bir şey olduğu zaman herhangi bir servis sağlayıcı, youtube başta olmak üzere tamamen kapatıyordu, mahkeme kararı ile. Şimdi ise herhangi bir olumsuz durum olduğu zaman servis sağlayıcı değil sadece o içerik kapatılıyor. Ama bu içeriğin kapatılması da, kapatılmamasının yetkisi de sadece bu kuruluşa ya da bu kuruluşun başkanına bağlı değil. Burada çok yanlış yorumlar var. Ama özel hayatın gizliliği dediğimiz özellikle çocukların cinsel istismarı ile ilgili ya da herhangi bir pornografik içeriği olduğu zaman, kişi bu kuruluşa başvurduğu zaman kuruluş veya başkanı bunu engelliyor. Ne zamana kadar engelliyor, 24 saat içinde kişi mahkemeye başvurması lazım. Mahkeme de 48 saat içerisinde karar vermesi gerekiyor. Bu kararın doğru olup olmadığı yönünde. Eğer mahkemeye başvurmazsa kişi 24 saat içerisinde engelleme de ortadan kalkmış oluyor. Ya da mahkeme hangi yönde karar verse buna uyuluyor." 'İNTERNETTE SINIRSIZ ÖZGÜRLÜK OLABİLİR Mİ?' Türkiye'de bu konuda trajilerin yaşandığını söyleyen Bakan Çavuşoğlu, şöyle devam etti: "Örneğin; Sayın Baykal ile ilgili internette yayınlanan video son derece ahlaksızca kaydedilip yayınlanan bir içerik, o akşam biz de Meclis'teydik. Hatta Sayın Başbakanımız da çok üzüldü. 'Bir an evvel kaldırılsın, böyle bir şey olamaz' dedi. Ama kaç gün sürdü? Şimdi Türkiye'de çocukların cinsel istismar ile ilgili birisi bir şey koyuyor. Bunun burada o çocukla ilgili bu içeriğin orada devam etmesi kabul edilecek bir şey mi? Dünyanın neresinde kabul edilebilir? Buna benzer bir çok tehditler özellikle kadına yönelik şeyler oluyor. Buna benzer şeyleri kişisel hakları korumak için ve özel hayatın gizliliğini korumak için bu en temel hak ve özgürlüktür. Günlük hayatımızda interneti bir tarafa bırakın, yasalar niçin vardır? İnsanların temel hak ve özgürlüklerini korumaktır. Neyi düzenler; başkaların o hak ve özgürlüklerine girmemesini düzenler. Tüm yasaların temelinde bu vardır. Şimdi internette böylesine sınırsız bir özgürlük olabilir mi, başkaların insan haklarını ihlal eden şeylere müsaade edilebilir mi?" 'BİZDEN BİLGİ ALDIKTAN SONRA AÇIKLAMA YAPSINLAR' AB makamlarına da seslenen Bakan Çavuşoğlu, konuşmasını şu şekilde tamamladı: "Avrupalı dostlarımızdan biz dün de rica ettik. Türkiye ile ilgili bir gelişme olduğu zaman, bir yasa tasarısı olduğu zaman veya herhangi bir bilgi olduğu zaman bu bilgi size başka türle ulaşabilir. Bugünlerde çünkü Türkiye'yi dışarıya şikayet etme meraklısının sayısı arttı. Daha önce bunu muhalefet partisi çok güzel yapıyordu, tırnak içerisinde söylüyorum ama şimdi bakıyoruz medya, bazı kuruluşlar, yapılar Türkiye'yi karalamak, küçültmek, zarar vermek için hedefleri iktidar ve başbakanımız ama esas yaptıkları şey Türkiye'nin itibarını zedelemek. Bunun sayısı arttı. Buralardan bilgiler gelebilir. Ama biz özellikle bakanlığa geldiğimizden bugüne kadar çok samimi bir diyalog oluşturduk. Avrupa Birliği'nde ve Avrupa Parlamentosu'ndaki parti başkanları olsun, meclis başkanının kendisi olsun hepsiyle samimi diyalog ortamı. Telefonla görüşüyoruz, sık sık bir araya geliyoruz. Böylesine bir samimi diyalog kanalı varken Türkiye ile ilgili gelişmelerde açıklama yapmadan önce bize sorsunlar. Ne olduğunu bize sorsunlar. Onlar merak ediyorlarsa bize sorsunlar, bizden bilgi aldıktan sonra açıklama yapsınlar."