BAŞBAKAN Recep Tayyip Erdoğan: "Ben müsteşarımada söyledim. Gerek KDV, gerekse ÖTV'ler ile ilgili Maliye bakanıma bir çalışma yaptırcağız. İsmail Bey kardeşimizle de (İstanbul Özel Halk otobüsü Esnaf Odası Başkanı İsmail Yüksel)irtibatı kurarak gerekli adımları atmış olacağız" dedi. Erdoğan'ın bu sözleri salonda coşkuya sebep oldu. Erdoğan "Hatalı sollama öldürür hatalı oylama süründürür" diyerek sözlerini tamamladı. "İstanbul'da ki ulaşıma nefes aldırmak için çok büyük yatırımlar gerçekleştiriyoruz. Önümüze engeller çıkarıyorlar, bizi engellemeye, sabote etmeye çalışıyorlar. Hiç birine boyun eğmiyoruz. Hiç birine aldanmıyor, hizmet yolculuğumuzdan geri kalmıyoruz. İstanbul için, Türkiye için ne gerekiyorsa onu yapıyor, halkımızı en kaliteli, en güvenli, en modern hizmetlerle buluşturuyoruz" "3. köprüyü inşa ederek İstanbul trafiğini inşallah rahatlatacağız. Artık uluslararası, şehirlerarası TIR'lar ağır vasıtlara 2. köprüye girmeyecek. Şehiriçi bağlantıları olacak. Bunların hepsi tabi bizim trafiğimizi rahatlatacak. Buna otomobiller giremeyecek mi? Ne demek? Tabi ki girecek. O köprünün üzerinde de ne olacak? Orada da tren olacak. Orada da yine aynı toplu taşıma yapacağız. Bu ilk defa bir uygulama ve 2.5 milyar dolar harcıyoruz buraya. Devletin cebinden para çıkmıyor. Yap, işlet devret. 3. havalimanı da böyle. 42 milyar dolar harcanacak ve devletin cebinden para çıkmayacak. 20 yıl işletecekler 20 yıl sonra develte teslim edecekler" "İstanbul'un altını artık metro ağları ile örüyoruz. Bu ne demek? 'Metroya bineceksin, nereye gideceksin gideceksin'demek. Aracın var. Aracınında orada ki otoparka bırakacaksın. Sabah gidişde öyle, akşam gidişte yine öyle. Dolayısıyla bu sizi rahatlatacak. Metroyu kullanmadın, metrobüs kullan. Metrobüs kullanmadın otobüsleri kullan. Özel, İETT, hangisi olursa" Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, İstanbul Özel Halk Otobüsçüleri ile Haliç Kongre Merkezi'nde bir araya geldi. Toplantıya İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu, İstanbul Büyükşehir Başkanı Kadir Topbaş ve özel halk otobüsü esnafı katıldı. Başbakan burada yaptığı konuşmasında, "Karşınızda İstanbul'da belediye otobüsü şöförlüğü yapmanın ne anlama geldiğini bilen bir Başbakanınız var. Ben iş hayatına 24 Temmuz 1974'de 250 lira maaşla İETT'de başlamıştım. Orada tam 7 yıl çalıştım. İETT Spor'da futbol oynarken Şişli'deki İETT Garajı'nın arkasında ki İETT kantininde çalışıyordum" dedi. Her işin zor olduğuna dikkat çeken Başbakan Erdoğan, "Otobüs şöförlüğü yapmak hele hele bunu İstanbul'da yapmak öyle zannediyorum ki dünyanın en zor işlerinden biridir. Bu zor vazifeyi hakkıylla yerine getirdiğiniz için sizlere teşekkür ediyorum. Sabrınız için dirayetininiz için İstanbul adına, tüm İstanbullular adına şükranlarımı sunuyorum" dedi. Başbakan Erdoğan, İstanbul'da nüfusu her yıl katlanarak artığına, aynı zamanda turist sayısı da katlanarak artığına dikkat çekerek şöyle devam etti: "İstanbul'da hizmet veriyorsunuz. Bütün bunların yanında artan refahla birlikte insanların daha çok hareket ettikleri bir şehirde görev yapıyorsunuz. böyle bir şehrin trafiğinde insanımızı bir yerden alıp biryere götürmek hem dikkat, hem sabır hem de tahammül istiyor.İstanbul'a Büyükşehir Başkanı olduğum zaman 7.5 milyon kişi İstanbul'da yaşıyordu. Şu anda İstanbul'un nüfusu 15 milyona dayandı. Bunun yanında İstanbul'da ki araç sayısı katlanarak arttı. Şu anda İstanbul'da ki araç sayısı 3 milyon 200 bine ulaştı. Bu kadar hızlı büyne ve bu kadar hızlı şekilde refahı artan bir şehre sizde, bizde, belediye başkanlarımızda hizmet üretmeye, hizmet yetiştirmeye çalışıyoruz. İşimiz gerçekten zor. Ama biz halka hizmetin hakka hizmet olduğunu biliyor, zoru başarmak için gece demeden gündüz demeden mücadele ediyoruz." "BİR ARACIN İÇİNDE 1 KİŞİ" Modern bir şehirde ulaşımın özel araçlarla değil, toplu taşıma araçları ile yapıldığına dikkat çeken Başbakan Erdoğan, "Özel araç aslında lükstür. Lüks olduğu içinde aslında bakıyorsunuz bir aracın içinde 1 kişi. Ama bu araç şöforle beraber 4 kişilik, hatta 5 kişilik. Böyle olduğunu görürmüyüz. Çoğu sefer şöfor tek başına gider. Yanında kimse yok. Bu aynı zamanda da israf olur. Elbette ki kimsenin özel yaşamına biz karışmayız, karışamayız. Böyle bir yetkimizde yok. Biz sadece gereke uyarıları yapar, gereken hizmeti yine sağlarız. Çünkü ekonomide bir israf ekonomisi vardır. Birde verim ekonomisi vardır. Biz hangisini savunacağız. Tabiki verim ekonomisini savunacağız" dedi. "NE KADAR AZ ÖZEL ARAÇ TRAFİĞE ÇIKARSA..." "Başta İstanbul olmaka üzere, büyük şehirlerimizde şu özel araç alışkanlığının yeniden bir gözden geçirilmesi gerekiyor" diyen Erdoğan, "Özel araç ne kadar terk edilirse toplu taşımada kalite o kadar artar. Ne kadar az özel araç trafiğe çıkarsa, o kadar fazla otobüs, o kadar fazla halk otobüsü, minibüs, taksi trafiğe çıkar. Ne kadar az özel araç trafiğe çıkarsa, o kadar fazla yol yatırımı, metro yatırımı, ulaştırma yatırımı yapılır. Bizim bir yandan toplu taşımanın kalitesini artırıken, bir yandan da özel araç alışkanlığımızdan vazgeçmemiz gerekiyor" ifadelerini kullandı. Erdoğan şöyle devam etti: "İstanbul'un altını artık metro ağları ile örüyoruz. Bu ne demek? 'Metroya bineceksin, nereye gideceksin gideceksin'demek. Aracın var. Aracınında orada ki otoparka bırakacaksın. Sabah gidişde öyle, akşam gidişte yine öyle. Dolayısıyla bu sizi rahatlatacak. Metroyu kullanmadın, metrobüs kullan. Metrobüs kullanmadın otobüsleri kullan. Özel, İETT, hangisi olursa. Ulaşımınız, huruzurunu çok daha farklı olacak." "ŞİŞHANE'Yİ TARİHİ İSTANBUL'UN ALTINDAN YENİKAPI'YA BAĞLADIK" Yenikapı'da açılışı gerçekleşecek metro hattı ile ilgili Başbakan Erdoğan şunları kaydetti: "Bugün Yenikapı'da çok önemli bir metro hattının açılışını yaptık. Şişhane'yi tarihi İstanbul'un altından Yenikapı'ya bağladık. Hacısoman'dan Yenikapı'ya, Hacıosman'dan KArtal'a kadar kesintisizi raylı sistemi böylece inşa etmiş olduk. Bakınız laf üretmiyoruz, iş üretiyoruz, iş. 20 yıl öncesine kadar İstanbul'da raylı sistem hemn hiç yokken, şu anda raylı sistem uzunluğu 144 km'ye ulaştı. Metro ağı bu kadar genişlerken, otobüslerin, minibüslerin, taksilerin öenmi asla azalmıyor. Tam tersine toplu taşıma kültürü genişliyor, ulaşım uculuyor ve konforlu otobüslere rağbet daha da artıyor. Şu anda Özel Halk Otobüsleri'ni gördük. 20 yıl önceki otobüslerin haline bakın, şimdi halk otobüslerinin haline bakın." "SİZİNLE İFTİHAR EDİYORUM" Başbakan Erdoğan toplu taşımada ki otobüslere dikkat çekerek, "Şimdi sizinle iftihar ediyorum. Tüm engellilere yönelik orada alınması gereken tedbirleri almışlar, teknolojiyi buna göre sizlerde kullanmaya başladınız. Yaşlı, öğrenci hiç bir ayrım yapmaksızın indirimlerden faydanlanmak üzere aynen sizlerde belediye ile paylaşım halindesiniz. Bunlar güzel şeyler, bunlar milliliktir, insaniliktir. İstanbul'da taksici sadece taksici değildir. Otobüs şöforü sadece otobüs şöforü değildir, esnaf sadece esnaf değildir. Bütün bu arkadaşlarımız, kardeşlerimiz verdikeri hizemt kadar aynı zamanda şu toplumun adeta tutkalıdır. Trafikta her hatanının, taksici kardeşlerime, halk otobüsçü, belediye otobüsçü kardeşlerime, minibüsçü kardeşlerime yüklendiğini biliyorum. Oysa trafikte en fazla hürmet gösterilemsi gereken kesim sizlersiniz" şeklinde konuştu. "ORADA DA TREN OLACAK" Başbakan Erdoğan, "3. köprüyü inşa ederek İstanbul trafiğini inşallah rahatlatacağız. Artık uluslararası, şehirlerarası TIR'lar ağır vasıtlara 2. köprüye girmeyecek. Şehiriçi bağlantıları olacak. Bunların hepsi tabi bizim trafiğimizi rahatlatacak. Buna otomobiller giremeyecek mi? Ne demek? Tabi ki girecek. O köprünün üzerinde de ne olacak? Orada da tren olacak. Orada da yine aynı toplu taşıma yapacağız. Bu ilk defa bir uygulama ve 2.5 milyar dolar harcıyoruz buraya. Devletin cebinden para çıkmıyor. Yap, işlet devret. 3. havalimanı da böyle. 42 milyar dolar harcanacak ve devletin cebinden para çıkmayacak. 20 yıl işletecekler 20 yıl sonra develte teslim edecekler" dedi. "SİZİN NERENİZ DEMOKRAT YA?" Başbakan Erdoğan, "Bu ihaleyi alanları ne yaptılar? İçeri almak istediler. Bunları içeri almak istediler. Kim? O paralel yapı. O paralele devlet inşa etmek isteyenler" diyerek sözlerini şöyle sürdürdü: "Onun için ben halkımın bu noktada ki birliğini, beraberliğini ve dirliği çok iyi biliyorum ve size inanıyorum. Bu ara birileri çıkmış şunu söylüyor, 'Bu ülkede yargı bitti, hukuk bitti'. 3. havalimanı yapanlar, Fatih Belediye Başkanı, 17 Aralık dalgasında içeri alınanlar veya onları içeri alanlar, o düzmece senaryoyu yazanlar... Orada hukuk var dı, öyle mi? 'Orada hukuk vardı' diyenler, şimdi niye, 'hukuk vardı' diyemiyorlar? Hukuk şimdi tecelli etti diye mi rahatsız oldular? Bu ülkede profesör olduğunu zanneden birileri, işte bu paralel yapının yandaşı ve yönetimindeki gazetede veya diğer gazetelerle birlikte, Ak Parti'nin, şu anda 318 milletvekili olan Ak Parti'nin kapatılmasına dair haberler, yazılar yazıyorlar. Sizin nereniz demokrat ya? Sizin halkın iradesine zerre kadar saygınız yok? Biz sizin yazılarınızla gelmedik. Biz milletimin iradesi ile geldik, milletimin iradesi ile gideriz." "SANA NE? ALIR" Başbakan Erdoğan 3. havalimanına 42 milyar dolar harcanacağına dikkat çekerek, "Bakın her türlü oyun oynanıyor. Yok yürütmeyi durdurma kararı, yok 'orayı alanlar, nasıl aldı?' Her türlü oyun, her türlü tezgah. İki bakıyorsun alışveriş yapıyorlar yani onada bir kılıf uydurmak. Bir medya grubunu, oradaki girişimcilerden bir tanesi almaya çalışıyor ve oradaki haklarını devrediyor, satıyor 'sen nasıl bunu alırsın?'. Sana ne? Alır. Bunun devletle ne lakası var. İki ayrı grubun böyle bir alışveriş yapması bile onları rahatsız etti. Niye rahatsız etti? Çünkü kirli çamaşırlar ortaya çıkıyordan ondan" dedi. "BİZİ ENGELLEMEYE, SABOTE ETMEYE ÇALIŞIYORLAR" "Marmarayın yanında lastikli araçların geçişi için yeni bir tüp geçici inşa ederek boğazı 4. olarak oradan da geçiyoruz" diyen Başbakan Erdoğan, "Önümüzdeki yıl onuda açıyoruz. Önümüzdeki yıl 3. köprüyü de açıyoruz. İstanbul bunları yaşıyor. Şehrin tarihi dokusunu bozmadan, sadece geçmişi değil, bugünü değil, geleceği de planlayarak İstanbul'da ki ulaşıma nefes aldırmak için çok büyük yatırımlar gerçekleştiriyoruz. Önümüze engeller çıkarıyorlar, bizi engellemeye, sabote etmeye çalışıyorlar. Hiç birine boyun eğmiyoruz. Hiç birine aldanmıyor, hizmet yolculuğumuzdan geri kalmıyoruz. İstanbul için, Türkiye için ne gerekiyorsa onu yapıyor, halkımızı en kaliteli, en güvenli, en modern hizmetlerle buluşturuyoruz" şeklinde konuştu. KDV VE ÖTV MÜJDESİ Eroğan konuşmasının sonunda Özel Halk Otobüsçüleri'nin KDV ve ÖTV indirimi talepleri ile ilgili olarak, "Ben müsteşarımada söyledim. Gerek KDV, gerekse ÖTV'ler ile ilgili Maliye bakanıma bir çalışma yaptırcağız. İsmail Bey kardeşimizle de (İstanbul Özel Halk otobüsü Esnaf Odası Başkanı İsmail Yüksel)irtibatı kurarak gerekli adımları atmış olacağız" dedi. Erdoğan'ın bu sözleri salonda coşkuya sebep oldu. Erdoğan son olarak, "Hatalı sollama öldürür hatalı oylama süründürür" diyerek konuşmasını sonlandırdı.