KONYA Jeoloji Mühendisleri Odası Başkanı Doç. Dr. Fetullah Arık, Konya ve bölgesinde yağışların geçen yıla oranla mevsim normallerinin altında yüzde 34 seviyesine düşmesi nedeniyle çiftçilerin, yeraltı su kullanımına yöneldiğini belirtti. Geçen yıla oranla yeraltı su seviyesinde yaklaşık 1 metre kadar düşüş olduğunu ifade eden Doç.Dr. Arık, bu nedenle de bazı bölgelerde obruk oluşumunun da arttığına dikkat çekti. Türkiye'nin tahıl ambarı olarak bilinen Konya Ovası'nda yağışların mevsim normalinin altında olması, önümüzdeki dönemlerde su sıkıntısının yaşanacağı sinyalini veriyor. Özellikle son 4 ayda uzun yıllar ortalamasına göre yüzde 40 oranında düşüş olduğunu belirten Jeoloji Mühendisleri Odası Başkanı Doç. Dr. Fetullah Arık, yağışların geçen yıla oranla da yüzde 34 oranında düşüşün söz konusu olduğunu kaydetti. YERALTI SUYUNDA 1 METRE DÜŞÜŞ Yağışın düşük olması nedeniyle çiftçilerin tarlalarını yeraltlı su kaynaklarını kullanarak suladığını ifade eden Doç.Dr. Arık, şunları söyledi: ''Çiftçilerimiz de yağışın az olması nedeniyle ekinlerinin çimlenmesi için yeraltı suyunu kullanmaya başladı. Sulama yapılmayan bir dönemde olmamıza rağmen yeraltı suyunda da geçen yıla göre 1 metre düşüş meydana getirdi. Ayrıca yağışın olmaması sonucu yüzeydeki akarsularımızda da su seviyeleri düşük. Dolayısıyla baraj ve göllerimizde de su seviyeleri geçtiğimiz yıla göre daha da düştü. Göl alanları daraldı. Yağış bu şekilde devam ederse bahar ayından itibaren ciddi bir su sıkıntısı çekeceğimiz ortaya çıkıyor.'' Doç.Dr. Arık, yağışların mevsim normallerinin altında devam etmesi durumda çiftçilerin yeraltı suyu kullanımını daha da artıracağını ve bu durumda da su seviyesinin düşüşünün artacağını kaydetti. KONYA OVASINDA 100 BİN SU KUYUSU VAR Konya ovasında kaçak su kuyularının bulunduğunu ve bunların ne kadar su tükettiğinin belirlenemediğine dikkat çeken Doç.Dr. Arık, sözlerini şöyle sürdürdü: ''Bakanlar Kurulu tarafından çıkarılan bir yasa ile DSİ tarafından bütün kuyulara ölçüm sistemleri takılması gündeme getirilmişti. Konya havzasında 100 bin kadar ruhsatlı ve ruhsatsız kuyu bulunuyor. Ancak 2 yıllık yasal süre içerisinde yüzde 10 seviyesinde bir müracaat gerçekleşti. Ölçüm cihazı takılan kuyu sayısı ise yüzde 1'ler seviyesinde kaldı. Geçtiğimiz şubat ayında da bu süre 1 yıl daha uzatıldı. Ama bu sürede bitmesine rağmen müracaat sayısı yüzde 15-20'lerde kaldı. Bu da bu uygulamanın daha uzun yıllar süreceğini gösteriyor. Bu konuda vatandaşların biraz daha duyarlı olması gerekiyor. Yeraltı sularımızı bu şekilde hesapsızca kullanılması halinde yakın bir gelecekte susuzlukla karşı karşıya kalacağız. Tarımsal sulamanın yanında içme suyu ile ilgili de sıkıntılar yaşanmaya başlanacak.'' MAVİ TÜNEL TAM ÇÖZÜM DEĞİL Konya havzasının su açığının yıllık 4 milyar metreküp olduğunu ifade eden Doç.Dr. Arık, Göksu Nehri'nden Mavi Tünelle getirilecek olan yıllık 414 milyon metreküp suyun da, açığın ancak yüzde 10'luk kısmını karşılayacağını ve soruna çözüm olmayacağını belirtti. Doç.Dr. Arık, ''Burada asıl olan, dışarıdan daha fazla su getirmek değil, içeride çok su isteyen bitkilerden, kuru tarıma geçmeye çalışmak olmalı. Sulama yapılan bölgelerde ise damlama sulama yapılması daha uygun olur" dedi. SU SEVİYESİNİN DÜŞÜŞÜ, OBRUK OLUŞUMUNU TETİKLİYOR Havzadaki obrukların oluşmasına da dikkat çeken Jeoloji Mühendisleri Odası Başkanı Doç.Dr. Fetullah Arık, obrukların direk su seviyesinin düşmesinden kaynaklanmadığını ancak tetikleyen unsurlar arasında yer aldığını ifade etti. Doç.Dr. Arık,''Yeraltı suyunu daha fazla kullanmaya devam edersek, asitliği yüksek olan suların hareketine imkan sağlamış olacağız. Bölgede de genç ve volkanik faaliyetler ve bunların soğuma evrelerinde ortaya çıkan karbondioksitle, zengin sular, sudaki asiti yükseltmekte. Yüksek asitli sular, kırık boyunca hareket ederken kayaçları eriterek obruk oluşumunu tetiklemekte. Cihanbeyli formasyonu dediğimiz içerisinde eriyebilir nitelikte mitolojik özellikler bulunduran formasyon içerisinde daha fazla obruk oluşmakta. Karapınar ve Çumra bölgesinde de bu şekilde. Geçtiğimiz yıl Altınekin ve Kadınhanı civarında meydana gelen obruklar yakın gelecekte obruk oluşumun devam edeceğini gösteriyor" diye konuştu.