BDP, AK Parti üyeleri arasında kentte bayrak asma konusunda çıkan kavgayı basın açıklaması ile protesto etti. Diyarbakır'da dün bayrak asma nedeniyle AK Parti ile BDP'liler arasında çıkan kavgayı protesto etmek için BDP Diyarbakır İl Binası önünde basın açıklaması yapıldı. Çok sayıda partilinin katıldığı etkinlikte konuşan İl Başkan Yardımcısı Mehmet Emin Yılmaz, 30 Mart yerel seçimlerinin BDP ve Kürtler adına ne anlam ifade ettiğini gösterdikleri duruş ve yürüttükleri mücadele ile ortaya koyduklarını söyledi. Yılmaz, şöyle konuştu: "Buna tahammül edemeyenlerin tahammülsüzlüğüyle karşı karşıyayız. Diyarbakırlılar'ın bir deyişi var; Bunlar çamur yapıyorlar biz bu çamura izin vermeyeceğiz. Bu kentin bütün sokaklarını, caddelerini, evlerini kendi bayraklarıyla donatsa bile Diyarbakır'lılar kararını vermiştir. Amedliler barış, kardeşlik, özgürlükten, yana kararını vermiştir. Kentin cadde, sokaklarında donattıkları Amedliler ayakkabı kutularındaki paraların nereye aktarıldıklarını şimdi daha iyi biliyor. Milyon dolarların Hazine'den aldıkları milyon dolarlarla bu işi yürütüyorlar. Kürtler, Barış ve Demokrasi Partisi de halkının ona kattıklarıyla desteğiyle yürüyor." BDP İl Başkan Yardımcısı Yılmaz, Ankara, İstanbul'dan huzur, demokrasi, provokasyonların yaşanmamasından bahsedenlerin getirip Kürtleri'n kalbi olan Diyarbakır'da provokasyonlar yaratıklarını öne sürerken, şöyle konuştu: "Bunlara izin vermeyeceğiz. Amedliler'in ortaya koymuş olduğu iradeye herkes saygı duymak zorunda. Saygı duymayı da bilecekler. Çünkü, Amedliler bugünlere ağır bedeller ödeyerek gelmişlerdir. Binlerce şehit vererek yüz binlercesi tutuklanarak, işkencelerden geçerek bugünlere geldik. Bir kez daha özellikle son birkaç olaydır bilinçli olarak bizleri bu çatışma zeminine çekmek istediklerini biliyoruz. Bunun kararını da Amed'ten vermediklerini biliyoruz, Ankara'dan veriyorlar. Daha fazla çalışacağız, kazanımlarımızı gün be gün daha da artıracağız. En büyük cevabı 30 Mart gecesi sandığa gömerek vereceğiz onlara. 30 Mart yerel seçimlerini, Kürtler'in kendini yönettiği, sistemini inşaa ettiği, kendi paradigmasını oluşturduğu seçim olarak görüyoruz."