“YEDİ SÜLALESİNDEN HESAP SORACAĞIZ” MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Güney ve Çal, ilçelerinde sert konuştu. “Son günlerde İmralı canisiyle görüşmelere başlandı” diyerek konuşmasına başlayan Bahçeli, “Oslo’dan günümüze kadar gelen süreci neredeyse genel affa götürecekler. Dağdaki eşkıyalar şehre indi. Bir partisi varken iki partisi oldu. İki partinin de anası PKK’dır" dedi. Vatandaşlardan, Başbakan Erdoğan buralara geldiğinde Hakkari Valisi'ni aramasını istemelerini öneren Bahçeli, sözlerini şöyle sürdürdü: "Bu Hakkari Valisi ne yapıyor? Bu vali odasından çıkamıyor. Emniyet güçleri, TSK’nın eli ayağı bağlandı. PKK denilen zavallılar, vatana ihanet eden insanlar sokağa hakim olmuş. Esnaftan haraç kesiyor. Şimdi ne yapıyorlar? Doğu’da Kürdistan’ı kurmak için çabalıyorlar. Bununla ilgili bir yerden ses sanatçısı getiriliyor. Barzani davet ediliyor. Diyarbakır’da 'Kürdistan' diyor. Allah’tan kork be, o kadar şehidimiz var." Devlet Bahçeli, en büyük tehlikenin, bölücü terörün siyasallaşması ve demokratik açılım olduğunu belirterek, "Bu demokratik açılımı hazırlayan kim varsa iktidara geldiğimizde yedi sülalesinden hesabını soracağız” dedi. Demokratik açılımın devam ettirilmesi durumunda bölünmenin kaçınılmaz olacağını öne süren Bahçeli, şunları söyledi: “Kürdistanı kurmak için bir yapı içinde olanlar, tilkice çalışıyorlar ve büyükşehiri alacaklarını söylüyorlar. Diyarbakır ve çevresindeki 15 ili söylüyorlar. 144 bin kilometrekare toprağı kastediyorlar. Yani 780 bin kilometrekarenin 144 bin kilometre karesi PKK’nın hakimiyet alanı olarak ifade ediyorlar. Burada, 8 milyon 640 bin kişi yaşıyor. Burada aldıkları oyu Kürt kimliğine verilmiş oy gibi sunuyorlar. Dışarıya bunu böyle lanse ediyorlar. Diyorlar ki, 'Önce egemenlik hakkımızı sonra federal, sonra da bağımsızlık istiyoruz.' Başbakan’a da 'Oslo sürecinden beri verdiğin sözleri tut' diyorlar. Suriye’deki gibi 'bağımsız devlet' diyorlar. Başbakan, 'eyvallah' diyor. Bu böyle devam ederse bu işin sonu bölünmeye gider. MHP olarak, ne bir vatandaşımızı ne bin yıllık kardeşliğimizi ne de bir taşımızı kimseye vermeye taraftar değiliz. Son sözümüzü söylemedik. Son sözü söylemeden evvel milletimize sesleniyoruz, sokak ve anarşi ile olmasın. Bu tavizleri veren iktidarı uzaklaştırın ve yeni milli iradeyle güçlü bir iktidar olsun. Devlet imkanıyla yapılan yanlışları silip atalım. İktidara önce 30 Mart yerel seçimlerinde iyi bir ders verelim."