KOCAELİ'nin Gölcük İlçesi'nde 17 Ağustos 1999 Marmara Depremi'nin ardından, denize kaydığı gerekçesiyle Bakanlar Kurulu kararıyla 'Afete maruz bölge' ilan edilen, ancak daha sonra  Bayındırlık Bakanlığı tarafından açılan dava sonucu 'Afete maruz bölge'den çıkartılan Denizevler ile ilgili sorun tam anlamıyla bilmeceye dönüştü. Son gelişmelerle ilgili bilgilendirme için bölgeye giden AK Parti Milletvekili İlyas Şeker ve Gölcük Belediye Başkanı Mehmet Ellibeş ile Denizevler sakinleri arasında gerginlik yaşandı. Mahalle sakinleri Milletvekili ve Belediye başkanının konuşmasına izin vermeyerek, burasının sanayi bölgesi ilan edildiğini,  hükümet ve belediye yetkilileri tarafından kandırıldıklarını iddia etti. 
Depremin ardından yapılan incelemelerde zeminin denize doğru kaydığı, tamamen sıvılaştığı ve aktif sulu toprak yapısı olduğu belirlenince, denizevlerin bulunduğu alan 3 Eylül 2001 tarihinde Bakanlar Kurulu kararıyla 'Afete Maruz Bölge' ilan edildi. Buradaki 500 hanenin boşaltılması, bina sahiplerine de kalıcı konutlardan ev verilmesi kararlaştırıldı. Mahalledeki 105 hanenin sahibi kalıcı konut için başvururken, diğerleri 'Bizim binalarımız sağlam' diyerek evlerini boşaltmayı reddetti. Şu anda 85 aile aynı evlerde oturmaya devam ederken, boşaltılan evlerin bir kısmı ise geçen temmuz ayında tüm yartta gerçekleştirilen 'Kentsel Dönüşüm Projesi' kapsamında sembolik olarak yıktırıldı.
MİLLETVEKİLİ VE BELEDİYE BAŞKANINI KONUŞTURMADILAR
Şu anda tam anlamıyla belirsizlik yaşanan denizevlere, daha önce Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkan Yardımcılığı görevinde de bulunan AK Parti Milletvekili İlyas Şeker, Gölcük Belediye Başkanı Mehmet Ellibeş ve AK Parti İçe Başkanı Sedat Yücel, son gelişmelerle ilgili bilgilendirme için geldi. Ancak konut sakinleri, burasının önce afete maruz bölge ilan edildiğini, evler boşalttırıldıktan sonra afete maruz bölgeden çıkarttırıldığını ve şimdi sanayi bölgesi olarak kullanılmak istendiğini, buradaki insanların hükümet ve belediye tarafından kandırıldığını ileri sürerek konuşmalarına izin vermedi. 
MİLLETVEKİLİ: BEN DE DEPREMDE KIZIMI KAYBETTİM
AK Parti Millletvekili İlyas Şeker, deprem bölgesindeki insanları iyi anladağını ve kendisinin de depremde kızını kaybettiğini belirterek şu açıklamayı yaptı:
"Can olmadıktan sonra, yonganın bir kıymeti yoktur. Ben sizleri en iyi anlayan bir insanım. Çünkü ben de depremde kızımı kaybettim. Şimdi bazı çocukları gördüğüm zaman sevinemiyorum. Çünkü gözümün önüne hep rahmetli kızım geliyor. Yıkılan binaları yeniden yapabiliriz, ama kaybettiklerimizin bir tırnağını bile geri getiremeyiz. İşte bu nedenle biz bir daha bunları yaşamamak için, sizleri daha güvenli ve daha sağlıklı yapılarda oturtmak istiyoruz. Ama sizler, 'İlla bizler burada kalacağız, burada oturacağız diyorsanız' o zaman yapacak bir şeyimiz yok."
Yaşananları anlatan Denizevler sakinlerinden Ruhi Çoban ise, buraya siyasetçilerin seçim döneminde uğradıklarını ve daha sonra da unutulduklarını öne sürerek şöyle dedi
"Biz burada yoklukları oynuyoruz. Buraya seçimden seçime gelip gidiyorlar. Milletvekili ve belediye başkanları geldi. Vatandaşlar onların konuşmasına bile izin vermedi. Çünkü anlatacakları çok konu var. Burasını sanayi bölgesi olarak ilan edilmiştir ve bizi buradan kaldıracaklarını söylediler. Belirsizlik var."
BİNA GİRİŞİNİ ZİNCİRLİYORUZ
Gemi Kaptanı Yasin Yüksel ise boşalttırıldıktan sonra yıktırılmayan binaların yanından geçmeye korktuklarını belirterek, "Binalara giriş ve çıkışlar yaparken ana kapısını zincirliyoruz. Apartmanda 3 kişi oturuyoruz. Gece camları kırıp bir şekilde madde bağımlıları, alkolik insanlar bu binalara giriyor. Sürekli polisi arıyoruz. Buradaki soruna biran önce çözüm bulunmalı"
Emekli işçi Yusuf Günenç de, kendilerinin dairelerine karşılık daire istediklerini söyleyerek, "Büyükşehir Belediye Başkanı buranın sorununu biliyor. Bizim halimiz çok kötü. Başkanlar, milletvekilleri burada yaşayabilir mi? Biz dairemiz karşılığında daire istiyoruz. İsteğimiz basit. Biran önce de bu soruna yetkililerin eğilmesini istiyoruz."