Serpil KIRKESER / İSTANBUL, () GEZİ Parkı olaylarına ilişkin 7'si yabancı 255 sanıklı davanın 6. duruşması yapıldı. İstanbul Adalet Sarayı'nda bulunan 55. Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmaya 17 tutuksuz sanık hazır bulundu. 17 sanık kimlik tespitinin ardından savunma yaptı.

"NİYE GELİYORSUNUZ" DİYİP ÇEVREMDEKİLERE VURDULAR"
Tutuksuz sanık Görkem Yıldır Gültepe mesleğinin eğitim koçu olduğunu belirterek olay gününü şöyle anlattı:

"Taksim'de kız arkadaşımla akşam 18.30'da yemek yedikten sonra park ettiğim aracıma doğru yürümeye başladık. Bir anda gaz fişekleri atıldı, panikledik. İstanbul Teknik Üniversitesi'nde kampüsüne koştuk. Polis üstüme atladı. Polise 'Direnmiyorum" diyerek ellerimi kaldırdım. Cebimde aracımı bıraktığım otoparka ait fişi göstermeme rağmen görevliler bana inanmadılar. Ters kelepçe takıldı. Üzerime bastılar. Tokatladılar. Bana vuran polislerin yüzünde gaz maskesi olduğundan onları görsem tanımam. Gruptan görevli bir polis, "...İki gündür buradayız. 2 gündür uyumadık, sizinle uğraşıyoruz. Niye geliyorsunuz" deyip çevremdekilere vurdular. O sırada birinin cep telefonu çalmıştı. Görevliler bu telefonu kırdılar. 42 saat gözaltında kaldım. Üzerimde herhangi bir misket, baret yoktu. Suç işlemedim. Beraatimi istiyorum."

"ARKADAŞIMI NEREYE GÖTÜRÜYORSUNUZ?" DEYİNCE POLİS DE ONA 'SEN DE GEL' DEDİ"
Tutuksuz sanık Mimar Hakan Kütahya ise gözaltına alınma anı için şöyle konuştu:

"Arkadaşım Gizem Ünek ile birlikte Mc Donalds'ın önünden Tünel'e doğru giderken sivil polis bana, 'Gelir misin?' dedi. Ben de gittim. Gizem polise hitaben, 'Arkadaşımı nereye götürüyorsunuz?' deyince polis de ona 'Sen de gel' tarzında söylemde bulundu. İkimiz de gözaltına alındık. Suçlamaları kabul etmiyorum. Beraatime karar verilsin."

"MESLEĞİM GEREĞİ MERAK ETTİM TAKSİM'E GİTTİM"
Özel bir hastanede sağlık personeli olarak çalıştığını söyleyen Kadir Ereken de sosyal medya üzerinden Taksim'deki olayları ve insanların yaralandığını gördüğünü ve mesleği gereği merak ettiğini anlatarak şöyle konuştu:

"Polislere herhangi bir direnmem olmadı. Bizim bulunduğumuz tarafa gaz fişekleri gelmişti ancak ben etkilenmedim. Eve gitmeye karar verdim. Taksiye binecektim ki 2 görevli gelip beni yakaladılar. Başımı eğerek 100 metre sonra otobüsün kenarına götürdüler. 20 dakika bekledik. Sonra karakola götürüldük. Suçlamaları kabul etmiyorum. Beraatimi istiyorum."

"AMİRİ YAKAMA YAPIŞIP İTELEDİ VE YUMRUK ATMAYA BAŞLADI"
Tutuksuz sanık İlker Çakıcı da polislere The Marmara Otelinin önünden Alman Hastanesi'ne doğru gitmek istediğini söylediğini belirterek, şunları söyledi:

"Polis bizi İstiklal Caddesi'ne yönlendirmek istedi. 2 arkadaşımla birlikte İstiklal Caddesi'ne geldik. Polis memuru kimlik istedi. Üzerimde kesici delici bir alette yoktu. Polis 'Gözaltına aldık sizi' dedi. 'Neden?' diye sorunca bağırıp, küfür ettiler. Amiri yakama yapışıp iteledi ve yumruk atmaya başladı. Bu sırada üniversite öğrencileri de gözaltına alındı. Yarım saat orada bekletildik. Arabalara bindirilirken ters kelepçe yaptılar. Arabaya binerkende darp edildik. Önce emniyete sonrada hastaneye götürüldük. Hastanenin ardından 23.30'da serbest bırakıldık. Beraatimi istiyorum." 

"POLİS ARKADAŞIMI KOLUNDAN İTİNCE, POLİS İLE ARKADAŞIM TARTIŞMAYA BAŞLADILAR"
Tutuksuz sanık öğretmen Gülistan Kaya da olay günü kız arkadaşı Zeynep Uyar ile birlikte Cankurtaran'da kahvaltı yaptıklarını ve ardından Taksim'e gittiklerini söyledi. Taksim'e çıktıklarını söyleyen Kaya, "Biber gazı çok yoğundu fenalaştık. Arkadaşıma gidelim derken, bir arbede oldu polis birilerini tartaklıyordu. Arkadaşımla biz de bu esnada durduğumuzda polisler 'Siz kimsiniz?' dedi. Polis arkadaşımı kolundan itince, polis ile arkadaşım tartışmaya başladılar. Sonrasında ikimizi de gözaltına aldılar. Memurlar kimliğimizi aldılar. Polislerden birisi "Siz eylemci değilsiniz, sizi bırakacağız, sizin kimliklerinizi alan görevli geldiğinde sizi bırakacağız" dedi. Kimliğimizi alan polis emniyete kadar gelmediğinden bizim hakkımızda da süreç başlamış oldu. Suç işlemedim. Beraatimi istiyorum."

2 TANE ÇEVİK KUVVET POLİSİ: 30 TANE TERÖRİST YAKALADIK
Tutuksuz sanık öğrenci Cem Arslan da 31 Mayıs 2013 tarihinde seyahat özgürlüğünü kullanarak Taksim Gezi Parkı'na gittiğini söyleyerek, şöyle konuştu:

"Polisin yoğun gazı ve bütün sokakları bloklaması nedeniyle gece evime dönemedim. Arkadaşımda kaldım. Daha sonra yarı zamanlı çalıştığım işime gitmek için yola çıktım. Sıraselviler'den Taksim Meydanı'na metroyu kullanmak için geldim. Sıraselviler'de sıkıntı yoktu. Meydana geldiğimde metronun kapalı olduğunu gördüm. 10 dakika sonra Sıraselviler'de kapatıldı meydana hiçbir şekilde çıkış yolu bırakılmamış oldu. Sonra polisin yoğun gazı nedeniyle Gezi Parkı'na doğru gitmek zorunda kaldım. Orada beklerken 2 tane sivil giyimli kişi kollarımı tutarak beni gözaltına aldılar. Polislerle birlikte gözaltı minibüsüne götürüldüm. Polislere gazdan etkilendiğimi ve çıkış yolu bulamadığımı söyledim.Onlar da benim durumumu anladıklarını ancak gözaltı minibüsünde yer olduğunu ve benim gözaltı minibüsüne alınmam gerektiğini söylediler. Vatan emniyete götürüldüm. Sanırım nezarethanede yer olmadığı için minibüste 12 saat bekletildim. Minibüsün içinde 2 tane çevik kuvvet polisi "30 tane terörist yakaladık" şeklinde duyurarak söylediklerini de duydum."

İfadesi alınmayan sanıkların savunmalarının alınması için mahkeme duruşmayı 20 Mayıs saat 09.30' a erteledi.

103 SANIĞIN SORGUSU BİTTİ
Gazi Parkı olayları sırasında 1-2 Haziran 2013 tarihinde Dolmabahçe Bezm-i Alem Valide Sultan Camii'ne sığınan göstericilerin de aralarında bulunduğu 255 sanıklı dava geçtiğimiz hafta başlamıştı. “Görevli polise mukavemet", "2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu'na muhalefet", “Görevi yaptırmamak için direnme", “Kamu malına zarar verme", “Kamu görevini usulsüz üstlenme", “Özel kıyafetleri usulsüz kullanma", “Suçluyu kayırma", “İbadethaneyi kirletmek suretiyle zarar verme" ve “Hırsızlık" suçlarından yargılanıyor. Bugün ifadesi alınan 17 sanık ile birlikte ifadesi alınan sanıkların sayısı 103'e ulaşmış oldu.

SK (MK) (FOTOĞRAF)