İZMİRLİ milli tekvandocu 21 yaşındaki Seyithan Akbalık’ın, Mısır’ın Luksor kentinde düzenlenen Uluslararası Tekvando Şampiyonası’nda müsabaka sırasında hayatını kaybetmesi, ailesini yasa boğarken, sağlık problemleriyle ilgili soruları da akla getirdi. Ege Üniversitesi Kalp Damar Cerrahisi öğretim üyesi Prof. Dr. Tahir Yağdı, Akbalık’ın, spor yapmasına engel olmadığı açıklanan kalbindeki ritim bozukluğunun, maç sırasında aşırı heyecan ya da efordan dolayı böyle bir olayı tetiklemiş olabileceğini dile getirdi.
İzmir’de 9 yaşından bu yana tekvando sporu yapan Seyithan Akbalık, Ulaştırma Spor Klübü adına katıldığı Mısır’ın Luksor kentinde düzenlenen Uluslararası Tekvando Şampiyonası’nda, müsabaka sırasında kalp krizi sonucu hayatını kaybetti. Mısır’dan dün saat 21.35’te havalanan Sağlık Bakanlığı’na ait ambulans uçakla saat 00.03'te İzmir Adnan Menderes Havalimanı’na getirilen Seyithan Akbalık’ın cenazesi, otopsi için Adli Tıp Kurumu’na götürüldü.
İlk incelemede, kalp krizi sonucu hayatını kaybettiği belirlenen Akbalık’ın cenazesi, otopsinin ardından toprağa verilmek üzere yakınlarına teslim edildi. Oğlunun Türk bayrağına sarılı tabutunu almaya gelen anne Dilek Akbalık, baba Erdal Akbalık ve yakınları, gözyaşlarına boğuldu. Aile, burada basın mensuplarına açıklama yapmadı.
KALBİNDEKİ RİTM SORUNU, SPORA ENGEL MİYDİ
Küçük yaşlarından itibaren sporla uğraşmasının yanında kalbinde de ritim bozukluğu bulunan Seyithan Akbalık’ın, müsabaka sırasında hayatını kaybetmesi sağlık problemleriyle ilgili sorunları da beraberinde getirdi. Baba Erdal Akbalık, yaptığı açıklamalarda, oğlunun kalbinde ritim bozukluğu bulunduğunu, doktorların ilacını kullanması halinde bir sorun yaşamayacağını, Mısır’a gitmeden önce de yine kontrolden geçtiğini dile getirdi.
Konuyla ilgili Ege Üniversitesi Kalp Damar Cerrahisi öğretim üyesi Prof. Dr. Tahir Yağdı da muhabirinin konuyla ilgili sorularını yanıtladı. Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekan Yardımcılığı görevini de yürüten Prof. Dr. Tahir Yağdı, ritim bozukluğu rahatsızlığının, geniş bir yelpazesinin bulunduğunu, tek bir türünün olmadığını dile getirdi. Ritim bozukluklarının masum sayılabilecek durumlardan ölümcül niteliklere kadar çeşitlilik gösterdiğini söyleyen Prof. Dr. Yağdı, "Bizim yakından takip ettiğimiz bir hasta olsaydı kendisiyle ilgili daha sağlıklı bir değerlendirme yapabilirdik. Ama doktorları spor yapmasına izin verdiğine göre, önemli bir sorunu olmadığını anlıyoruz. Aksi durumda doktorların buna izin vermemesi gerekirdi. Normal insanlarda bile ritim bozukluğu ani bir şekilde ortaya çıkıp ölüme götürebilir. Sporcumuzun da maç sırasındaki heyecanı, aşırı efor sarfetmesi, o anki açlık tokluk ya da uyku durumu bile böyle bir olaya tetiklemiş olabilir" dedi.