BARIŞMA teklifini kabul etmediği için 25 yaşındaki eski eşi Gülşah Sarcan'ı 2 Ocak 2013 akşamı boğazından ve vücudunun çeşitli yerlerinden 8 bıçak darbesiyle öldürdürdüğü iddiasıyla tutuklu yargılanan Sinan Seven 'kasten öldürme' suçundan 25 yıl hapis cezasına çarptırıldı. Cinayet davası öncesi, Kadın Cinayetlerini Durduracağaz Platformu, öldürülen Sarcan'ın annesi Bağdagül Sarcan ile birlikte yaptıkları basın açıklamasında kadın cinayetlerinin son bulması için hükümet yetkililerinin, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı'nı, ve emniyet yetkililerini göreve çağırdı. İstanbul 5. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmada tutuklu sanık Sinan Seven ve taraf avukatlar ile Gülşah Sarcan'ın ailesi katıldı. Karar duruşmasında son sözleri sorulan Sanık Sinan Seven, "Ben eylemden dolayı çok pişmanım. Vereceğiniz karara saygı duyacağımı belirtmek isterim" dedi. Sanık Sinan Seven'in müdafii avukat Volkan Özgürbüz, "Mağdurenin haksız tahriki sonucu bu suçu işlemiştir. Mahkemenizce dinlendiğinde, müvekkilin ölenden olma çocuğu da müvekkilim savunmasını doğrulamıştır. Bu nedenle mahkemenizce hüküm kurulurken, müvekkilimin mahkemenizde bildirmiş olduğu tahrik nedenlerini kabul edilerek, lehine haksız tahrik hükümlerinin ve diğer lehe olan hükümlerin uygulanması suretiyle hüküm kurulmasını talep ediyoruz" dedi. Verilen aranın ardından kararını açıklayan mahkeme sanık Sinan Seven'in olay tarihinde maktulü kasten öldürdüğü sabit olduğundan müebbet hapis cezasına çarptırdı. Ancak Sanık Sinan Seven'in sanığın eylemden duyduğu pişmanlık ve duruşmalardaki iyi halini göz önünde bulunduran mahkeme heyeti cezayı 25 yıla indirdi. İDDİANAME
2 Ocak 2013 akşamı boğazı ve vücudunun çeşitli yerlerinden 8 bıçak darbesiyle öldürülen 25 yaşındaki bir çocuk annesi Gülşah Sarcan'ın cesedi eski eşi Sinan Seven'in polise teslim olduktan sonra TEM Otoyolu Eyüp mevkiinde yol kenarında bulunmuştu. İddianamede, taksi şoförlüğü yapan eski eş Sinan Seven'in ağırlaştırılmış müebbet hapis istemiyle dava açılmıştı. ADLİYE ÖNÜNDE AÇIKLAMA
Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu üyesi bir grup kadın da, dava öncesi Çağlayan'da bulunan İstanbul Adliyesi'nin karşısındaki alanda basın açıklaması yaptı. Platform üyeleri, "Kadınları korumak için devlet göreve" yazılı pankart açarak, "Adalet istiyoruz", "Kadınları koruyun, hırsızları değil" sloganları attı. Yapılan basın açıklamasında tutuklu Sanık Sinan Seven'in en ağır şekilde cezalandırılması istendi. ANNE SARCAN GÖZYAŞLARINA BOĞULDU
Gülşah Sarcan'ın annesi Bağdagül Sarcan da gözyaşları içinde yaptığı açıklamada kızının kasten öldürüldüğünü söyleyerek, "Gülşahımı bana versinler. Gülşahımın kanı yerde kalmayacak. Gülşahım hergün ölüyorum Gülşahım" diyerek feryat etti. Kızının fotoğrafını okşayarak ağlayan Sarcan, yanında bulunanlar tarafından güçlükle teskin edildi. "GÜLŞAH KARDEŞİMİZİN KORUMASI YOKTU"
Platform kurucusu Işın Kurt ise, "AKP kadın düşmanı açıklamalarını bir bir sürdürürken bir de şimdi yolsuzluk skandalları ortaya çıktı. Bu skandalda biz kadınları ilgilendiren çok önemli bir konu vardı. O da; bizim yıllardır uğraştığımız, adalet kapılarında tırnaklarımızla söke söke aldığımız koruma hakkımızdı. Biz öğrendik ki, rüşvet karşılığında insanların cebindeki parayı soyan hırsız Rıza Sarraf'a koruma verilmiş. İçişleri Bakanlığı, valilik koruma vermiş. Fakat Gülşah kardeşimizin koruması yoktu ve ölü bedeni TEM otoyoluna atıldı" diye konuştu. KADIN CİNAYETLERİNİN SON BULMASINI İSTEDİLER
Basın açıklamasını okuyan Kadın Cinayatlerini Durduracağız Platformu üyesi Hazal Atay da, "Ayakkabı kutularında sakladıkları milyonların binde birini kadınlar için kullansalardı kadınların hayatları kurtulurdu. Öldürülen her kadın kardeşimizin ardından öfkemiz katlanarak artmakta. Kadın cinayetlerinin son bulması için hükümet yetkililerin, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı'nı, emniyet güçlerini göreve çağırıyoruz" dedi.