Gürkay GÜNDOĞAN- Cenk TOPCU/ZONGULDAK, () - ZONGULDAK Bülent Ecevit Üniversitesi (BEÜ) Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı Başkanı Doç. Dr. Nuray Atasoy, ölümlere yol açan bonzainin ucuz olması nedeniyle okul harçlığı ile alınabildiğini belirterek, "Bu da kullanımını yaygınlaştırıyor. Son 1 yıldır yaygınlaşan bir madde ama daha da yaygınlaşacak gibi görünüyor" dedi.
Doç. Dr. Nuray Atasoy, son 1 yılda bonzai kullanan ve tedavi için gelen 10 hastalarının olduğunu söyledi. Bunlardan 3'ünün ağır durumda olduğunu, 1'inin de tedaviyi yarım bıraktığını belirten Doç. Dr. Atasoy, bonzainin sanıldığı gibi esrarla bağlantısı olmadığını, içerdiği kimyasal maddelerle tamamen farklı bir uyuşturucu olduğunu kaydetti. Atasoy, şöyle konuştu:
"Bonzai sentetik bir karışım. Yasa dışı olduğu içinde her madde birbirine eşdeğer değil. Bazıları daha farklı karışımlar içerebilir, dozları daha yüksek olabiliyor. Gördüğümüz tüm vakalarda hayaller görme, şaşkınlık, düşünememe gibi belirtiler oldu. Çünkü doğrudan beyni etkileyen, beyin için zararlı maddeler bunlar. Bağımlılık yapan maddeler. Bazı kullanıcılar esrardan bonzaiye geçebiliyorlar. Çünkü esrarla aynıymış ya da benzermiş gibi yanlış bir algı var."
'OKUL HARÇLIĞI İLE ALABİLİYORLAR'
Bağımlılık bir kez ortaya çıktıktan sonra kurtulmanın kolay olmadığını vurgulayan Doç. Dr. Atasoy, "Mutlaka uzun süre tedavi görmek gerekiyor. Kalıcı hasarlar bırakabiliyor. Ölümler olabiliyor. Beyin hücrelerinde hasarlar çıkabiliyor. Bonzainin bir sakıncası da ucuz olması. Üniversite öğrencilerinden birkaç tane gördük. Okul harçlığıyla alabiliyorlar. Bu da tabii kullanımını yaygınlaştırıyor. Son 1 yıldır yaygınlaşan bir madde ama daha da yaygınlaşacak gibi görünüyor" dedi.
14-22 YAŞ GRUBU RİSKLİ
Doç. Dr. Atasoy, esrar ve bonzai kullanımının daha çok ergen yaş ve üniversite çağındaki gençlerde yaygınlaştığını ifade ederek, şöyle dedi:
"Genelde maddelerin pek çoğuyla ilk karşılaşma 14-22 yaş grubu içerisinde oluyor. Yüzde 50-60 o yaşlarda olabiliyor. Çünkü o yaşlar birazcık daha gençlik çağının özellikleri bakımından daha riskli. 'Hayır' diyemeyebiliyorlar, ilgi çekme ihtiyaçları olabiliyor, ya da tehlikenin farkında olmayabiliyorlar. Kendilerine güven biraz fazla oluyor. Kontrolsüz ev ortamı ya da aile içi şiddet gençleri sosyal hayata daha fazla itebiliyor. O da bir kontrolsüzlüğe neden oluyor. Bu nedenle o yaş grubu bizde de dünyada da madde kullanımı açısından en riskli yaş grubu."

FOTOĞRAFLI