DİYARBAKIR Barosu Cezaevi Komisyonu tarafından hazırlanan raporda, Bingöl Cezaevi'nde yaşanan PKK'lıların firar olayının ardından bölgedeki cezaevlerinden 258 tutuklu ve hükümlünün batı illerine nakledildiği belirtildi. Raporda firar olayından sonra özellikle kadın tutuklulara yönelik taciz ve fiziksel baskının arttığı ileri sürüldü.
Bingöl Cezaevi'nde 18 PKK'lının firar edip, bir gün sonra 17'sinin yakalanmasının ardından Diyarbakır Barosu Cezaevi Komisyonu tarafından bir inceleme çalışması yapıldı. Avukat Öykü Çakmak ve Selvi Tunç'un Muş ve Van Cezaevi'ne giderek tutuklularla görüşmesi sonucu hazırlanan rapor bugün açıklandı. Diyarbakır Barosu'nda basın açıklaması yapan Baro Başkanı Tahir Elçi, yoğun tutuklamalar neticesinde son 5-6 yılda ceza ve tutukevlerinde kapasite sorunu yaşandığını belirterek, "Bölgenin birçok ilinden yargılamaları halen devam eden çok sayıda tutuklu batı illerine nakledildi. Diyarbakır D Tipi Cezaevi içinde çok büyük bir cezaevi yapıldığı biliniyor. Buna rağmen yoğun şekilde devam eden nakiller dikkat çekicidir. Nakiller çok ciddi sanık hakları ihlallerine yol açmaktadır. Nakil olan tutuklular SEGBİS isimli bir sistemle mahkemelere katılmaktadır. Bu yöntemle insanların kendini savunması mümkün değildir. Bu uygulama hukuka aykırıdır. Son günlerde bölge cezaevlerinden 258 tutuklu ve hükümlü batı illerine nakledildi. Muş ve Van cezaevlerinde çok yoğun ihlaller oldu" dedi.
"BİNGÖL'ÜN ACISI BURADAN ÇIKACAK"
Daha sonra Avukat Selvi Tunç, avukat Öykü Çakmak ile birlikte hazırladıkları cezaevi inceleme raporunu okudu. Cezaevlerindeki hak ihlalleri sorununun hiç kesintiye uğramadan devam ettiğini belirten Tunç, "Özellikle politik tutsaklar bu ayrımcı davranışlara en çok maruz kalan tutsak gruplarının başında gelmektedir. Son dönemlerde ciddi tecrit ve izole politikaları güdülmekle beraber, Kürt meselesine bakışın barış odaklı olmaktan çıkmasıyla yaygın tutuklama ve sevkler ciddi bir artış göstermiştir. Muş E tipi Kapalı Cezaevi'nde bir süredir idari yetkililerin değişikliği nedeni ile baskı ve izolasyon politikaları artmıştır. 28 Ekim 2013 günü tutsakların özel eşyalarına el konularak, kaba ve onur kırıcı muamelelerle arama işlemi yapıldığı ifade edilmiştir. Arama yapan grup arasından 'Bingöl'ün acısı buradan çıkacak' sözleri sarf edilmiştir. Bir taraftan da tutsaklara fiziksel şiddet, küfür, hakaret, tehdit ve cinsel taciz uygulandığı belirtilmiştir. Bazı kadınların ağır darp edilmesi ve sert darbeler alması nedeniyle vajinal kanama ve kafa travması geçirdiği belirtilmiştir. Bu olaylar yaşanırken cezaevi savcısının olay yerinde olduğu ve tüm olanları izlediği, olanlara bu şekilde icazet verdiği özellikle vurgulanmıştır. Yaşanan bu müdahale ve darp sonrasında yaralanan 7 kadın hastaneye kaldırılmıştır. Muayene olan yaralı tutsaklara şimdiye kadar darp raporu verilmediği özellikle ifade edildi "dedi.
Bingöl Cezaevi'nde yaşanan firar olayından sonra Van F tipi Cezaevi'ne getirilen tutukluların izole edilip, psikolojik ve fiziki işkenceye maruz kaldıklarını ileri süren Tunç, "Tutsaklara devam eden mahkemelerinde yapmak üzere hazırladıkları savunmaların cezaevi idaresi tarafından kendilerine verilmediği ifade edilmiştir. Bingöl Cezaevi'nden firar ettikleri gerekçesiyle Van F Tipi Cezaevi'ne getirtilen ve adli mahkumların bulunduğu C Blokta kalan 12 kişilik siyasi tutsak grubunun özel ve hukuka aykırı muamelelere maruz kaldıkları gözlemlenmiştir. Halen Diyarbakır ve çevre illerin mahkemelerinde yargılamaları devam eden çok sayıda tutuklu; Bolu, Şakran, Edirne, Tekirdağ ve Karadeniz bölgesindeki cezaevlerine nakledilmişlerdir. Sadece son dönemde toplam 258 siyasi tutsak sürgün edimiştir. Muş Cezaevi'nden Tekirdağ Cezaevi'ne 71, Mardin Cezaevi'nden Çorlu Cezaevi'ne 38, Siirt E tipi Cezaevi'nden 72 tutsak çeşitli cezaevlerine nakledilmiştir. Batman Cezaevi'nden Tekirdağ Cezaevi'ne 16, Van Cezaevi'nden Muş, Kastamonu, Zile ve Giresun cezaevlerine 61, Diyarbakır D Tipi Kapalı Cezaevi'nden de 64 siyasi tutsak Edirne F tipi Cezaevi'ne sürgün edilmiştir"diye konuştu. FB(GG/AK)(FOTOĞRAFLI)