Cem TURSUN - Serpil KIRKESER / İstanbul, () Uğradığı suikast sonucu öldürülen Hrant Dink'in ailesi, cinayet dönemindeki İstanbul Emniyet Müdürlüğü görevlileri ve Vali Yardımcısı Ergun Güngör hakkında soruşturma izni verilmemesi üzerine Anayasa Mahkemesi'ne başvurdu. 3 mart tarihinde yapılan başvuruda cinayette başta kamu görevlileri olmak üzere sorumluların tespiti, hakkında soruşturma izni verilmeyen kamu görevlileri esas olmak üzere tüm sorumluların belirlenmesini talep edildi.  
Dink ailesinin avukatlarının Anayasa Mahkemesi'ne sunduğu dilekçede, cinayette sorumluluğu bulunan Trabzon İl Jandarma Komutanlığı, Trabzon İl Emniyet Müdürlüğü ile İstanbul İl Emniyet Müdürlüğü görevlileri hakkında soruşturma yapılmaması ve buna dair yapılan başvuruların reddi üzerine, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine başvurulduğu hatırlatıldı. AİHM'in 14 Eylül 2010'da verdiği kararda yaşam hakkının ihlal edildiğine ve kamu görevlileri hakkında etkin soruşturma yapılmadığına karar verdiği ifade edildi. Mahkemenin bu kararının ardından 17 Ocak 2011'de Dink ailesi avukatlarının kamu görevlileri hakkında AİHM kararına dayanak İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nın TMK 10. Madde ile yetkili kısmına suç duyurusunda bulunduğu da dilekçede belirtildi.
"TMK'DAKİ SORUŞTURMA HALEN SONUÇLANMADI"
Ancak bu soruşturmanın halen sonuçlanmadığına dikkat çekilen dilekçede, 1 Temmuz 2013 tarihinde de İstanbul Cumhuriyet
Savcılığı'nın genel yetkili kısmına Hrant Dink cinayetinde sorumluluğu bulunan İstanbul Valilik, İstanbul İl Emniyet Müdürlüğü, Trabzon İl Emniyet Müdürlüğü ve Trabzon İl Jandarma Komutanlığı görevlileri hakkında suç duyurusunda bulunulduğu anlatıldı. Bu soruşturma da ise, Savcılığın, Trabzon İl Emniyet Müdürlüğü ile Trabzon İl Jandarma Komutanlığı görevlileri hakkında soruşturmanın Trabzon Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülmesi gerektiği gerekçesi ile yetkisizlik, dönemin İstanbul Valisi olan Muammer Güler hakkında ise soruşturma yapma yetkisi ve görevinin Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığında olduğu gerekçesi görevsizlik kararı verildiği, suç duyurusu dilekçesinde ismi geçen İstanbul İl Emniyet Müdürlüğü görevlileri ile dönemin İstanbul Vali Yardımcısı olan Ergun Göngür hakkında ise 4483 sayılı kanuna göre işlem yapılması için İstanbul Valiliği İl İdare Kuruluna başvurulduğu ifade edildi.
"SORUŞTURMA İZNİ VERİLMEDİ"
Bu kararların AİHM kararına aykırı olduğuna dair savcılığa dilekçe verdiklerini belirten Dink ailesinin avukatları, İstanbul Valiliği İl İdare Kurulu Müdürlüğü'nün 28 Kasım 2013 tarihli kararıyla Ergün Güngör ile birlikte dönemin İstanbul Emniyet Müdürü Celalettin Cerrah, İstihbarat Şube Müdürü Ahmet İlhan Güler ve istihbarat şubede o dönem görevli olan bazı müdür yardımcıları, amir, komiser ve polis memurları hakkında soruşturma izni verilmediğini kaydetti. Soruşturma izni verilmemesine gerekçe olarak, 'haklarında inceleme yapılan İstanbul İl Emniyet Müdürlüğü görevlileri hakkında daha önceki tarihlerde verilen kararlar', Ergun Güngör hakkında ise '24 Şubat 2004 tarihinde yapılan görüşmeye izafeten yapılan suçlamaların da zamanaşımına uğraması' gösterildiği hatırlatıldı.

"AYRIMCILIK YASAĞINA AYKIRI"
Anayasa madde 36'da düzenlenen "adli yargılanma hakkı" na, Anayasa 10 maddesinde düzenlenen 'Kanun Önünde Eşitlik İlkesi"ne, AİHS 14 maddesinde ifadesini bulan "ayrımcılık yasağı" na aykırı hareket edildiği, kamu görevlileri hakkında etkin soruşturma yürütülmediği belirtilen dilekçede şu ifadelere yer verildi: "Trabzon İl Emniyet Müdürlüğü, Trabzon İl Jandarma Komutanlığı, İstanbul İl Emniyet Müdürlüğü ve İstanbul Valilik görevlilerinin cinayeti gerçekleştiren örgüte kasıtlı olarak operasyon yapmamaları ve/veya koruma tedbirleri almamaları nedeni ile Hrant Dink cinayetinin işlenebildiği açıktır ve eksik yürütülen inceleme ve soruşturmalara rağmen bu konuda önemli delillere ulaşılmıştır. Bahse konu kurum görevlilerinin cinayetin işlenmesinde ciddi sorumlukları bulunmasına rağmen, Trabzon İl Jandarma Komutanlığının bir kısım görevlisi hakkında açılan davalar ayrık olmak üzere kamu görevlileri hakkında davalar açılmamıştır."

"TÜM SORUMLULAR BELİRLENSİN"
Cinayetin ertesinde etkin ve adil bir soruşturma yürütülmediğine dikkat çekilen dilekçeye şöyle devam edildi: "Cinayet öncesi ve sonrasında; kamu görevlilerinin Hrant Dink cinayetindeki sorumluluğunu ortaya çıkarmak amaçlanmamış, aksine inceleme ve soruşturmalarda cinayette sorumluluğu açıkça ortada olan kamu görevlilerinin korunması amaçlanmış ve bu nedenle de haklarında dava açılmamıştır. Hrant Dink cinayetinin cinayeti önleme bu amaçla cinayeti işlemeyi tasarlayan örgüte yönelik operasyon yapma ve Hrant Dink'e koruma sağlamakla yükümlü olan kamu görevlilerinin bu yükümlülüklerine kasıtlı olarak aykırı davranmaları nedeni ile işlenebildiği açıkça ortadadır." Dilekçenin sonuç bölümünde ise şu ifadeler yer aldı: "Başvurucular öncelikle Hrant Dink cinayeti ile ilgili olarak başta kamu görevlileri olmak üzere sorumluların tespiti konusunda etkin ve adil bir soruşturma yürütülmediği devletin tüm kurum ve kuruluşları ile cinayetin çözümü için çaba gösterilmediğinin tespitini, Hakkında soruşturma izni istenen kamu görevlileri esas olmak üzere tüm sorumluların belirlenmesini talep ediyoruz."
(BB)