Mehmet ÇİL/DATÇA (Muğla), () - DATÇA'da tuvalin başına geçip resim yapan gazeteci yazar Abdurrahman Dilipak, "Resim yapmak günah değil mi?" diye soran bir kişiye, putlaştırılmadığı sürece resim yapmanın insani bir olay olduğunu söyledi. Dilipak, "Heykel denilince herkesin aklına Yunan heykelleri geliyor. Oysa minare de bir heykeldir" dedi.
Uluslararası Knidos Kültür ve Sanat Akademisi'ni (UKKSA) ziyaret eden Abdurrahman Dilipak, 12 Eylül'de cezaevinde tanıştığı ve sosyalist kimliği ile tanınan akademinin yönetim kurulu Başkanı Nevzat Metin ile görüştü. Ailesi, çocukları ve torunları ile birlikte geldiği akademide 30 yıllık arkadaşı Nevzat Metin ile hasret gideren Dilipak, burada resim yaptı.
DUA EDEN KADIN RESMİ YAPTI
Önlüğünü takıp, şövalenin karşısına geçen Dilipak, parmaklarıyla başladığı resmi, fırça darbeleri ile tamamladı. Dünyanın üzerinde alem ve güneşin tasvir edildiği, aynı zamanda ellerini havaya kaldırıp dua eden bir kadın figürünü anımsatan resim, sanatseverler tarafından beğenildi. Dilipak, çevrede bulunan bir kişinin "Resim yapmak günah değil mi?" sorusu ile karşılaştı.
"ANI YAKALIYORUZ"
Allah'ın bir adının da, 'Musavver' olduğunu hatırlatan Dilipak, şu yanıtı verdi:
"Tasvir edendir. Allah; kainatı boyadı, şekil verdi, renk verdi, hareket verdi. Biz de anı yakalayıp onu tuvale yansıtıyoruz. Heykel denilince herkesin aklına Yunan heykelleri geliyor. Oysa minare de bir heykeldir, mezar taşları da keza öyledir."
Yaptığı resmi kutsayarak tapmadığını ifade eden Dilipak, şöyle devam etti:
"Öyle yapıyorsanız, o zaman her şey put olur. Babanızın bir resmi de put olur. Her şeyi ondan ibaret, her şey onun için, her şey ona göre derseniz, arkınızı da, parayı da, kadını da, şeyhinizi de putlaştırabilirsiniz. Her şey puta dönüştürülebilir. Ama resim hayatın bir yansıması ise, buna kendi bakış açınızla bir derinlik katabiliyorsanız, bu insani bir olaydır. Hatta estetik ile etik arasında vazgeçilmez bir bağ var. Belki, etik değimiz şey, estetiğin davranışa yansıyan biçimidir." 
"YAZI DA BİR RESİMDİR"
İslam'da sanat konusuna da değinen Dilipak, "İslam da sanat olmaz" diyenlerin, Taç Mahal'e, Endülüs'e, İstanbul'daki tarihi eserlere bakmasını istedi, "Mimari de bir sanattır. Yazdığımız harfler de aslında birer resimdir. Kaligrafi dediğimiz şey, bir sesi, bir anlamı, bir formu kolay kullanılabilir hale getiriyor" dedi.
BENİ İCRADAN KURTARDI
UKKSA Yönetim Kurulu Başkanı Nevzat Metin, Dilipak'ın ziyaretinden duyduğu memnuniyeti dile getirerek, şöyle devam etti:
"Dilipak, 30 yıllık bir arkadaşım. Anti emperyalist mücadelede hep birlikte olduk. Düşüncelerimiz çok farklı olabilir. Ben sosyalistim. O farklı bir dünyanın insanı, buna rağmen biz ortak bir noktada buluşuyoruz." 
Ziyaret sırasında eski bir anısını da anlatan Metin, "1983 yılında cezaevinden çıkmış, bir kitabevi açmıştım. Bir gün kitabevine icra gelmişti. Dükkanı kaldıracaklardı. Tesadüfen orada olan Dilipak, kısa süre içinde elinde zarf içinde para getirip, icrayı durdurdu. Bu anımı hayatımda hiç unutmam. Her zaman da kendisinden övgüyle söz ederim" dedi.

FOTOĞRAFLI