GAZETECİ- yazar Abdurrahman Dilipak, "Eğer bir evde gelin kaynanaya, kaynana da geline dua etmiyorsa o evde çocuk yetişmez" dedi. Kuran kurslarının kapatılması ve aynı zamanda dede ile ninelerinde evlere dönmesi gerektiğini söyleyen Dilipak, "Dede ile nine eve dönecek. Kuran kursları kapanacak. Dede evde Kuran’ı öğretecek. Çünkü Kuran ders değil, hayattır bizim için" diye konuştu.
MAZLUMDER Şubesi’nin davetlisi olarak Kayseri’ye gelen gazeteci- yazar Abdurrahman Dilipak, Safa Vakfı Düğün Salonu’nda Kayserili gönüllü kadınlarla buluştu. Yaptığı konuşmada, gelecekte güçlü medeniyet için  kadınların medeniyeti omuzlarında taşıyacak çocuklar doğurması gerektiğini söyleyen Dilipak, "Kadın biyolojik olarak sağlıklı olmalı ki sağlıklı nesiller yetiştirsin" dedi. Dilipak, "Çocuklar futbolculara, modacılara benzemek istiyorlar. Oysa peygamber rol model olmalı. Bizim benzememiz gereken onlar olmalı" diye konuştu. Dilipak, şöyle konuştu:
"Şimdi size sorsam; 'Domuz eti yiyor musunuz, şarap içiyor musunuz?' diye. Yemezsiniz, içmezsiniz. Ama anneye 'Üf' diyorsunuz. O zaman tırnak içinde söylüyorum; 'Yediğiniz domuz, afiyet zıkkım olsun.' Bizler biribirimize rahmet vesilesi olmak zorundayız. Gelin kaynanaya, kaynana geline dua etmiyorsa o evde çocuk yetişmez. Gelininden dua  ve helallik almayan cadaloz kaynananın duası kabul olmaz. Çocuklarınızı kreşe mahkûm ediyorsunuz. Kreşte ana yok, huzur evinde de huzur yok. Çocuklarını kreşe mahkum edenler, yarın o çocuklar tarafından huzur evine gönderilirler. Orada görürsünüz huzurun ne olduğunu. Etme bulma dünyası. Dede ile nine eve dönecek. Kuran kursları kapanacak. Dede evde Kuran’ı öğretecek. Çünkü Kuran ders değil, hayattır bizim için."
''ARAMIZDAKİ SINIRLARI İNGİLİZLER, FRANSIZLAR ÇİZDİ, BİZ ÇİZMEDİK'
Ortadoğu’da yaşanan olaylara da değinen Dilipak, şunları söyledi:
"Suriye, Mısır, Türkiye kurtulduğu zaman bu hat bütün Afrika, Balkanlar ve Kafkaslar’ın kurutuluş hamlesi olacaktır. Suriye bizim komşumuz. Yüz yıl önce tek devlettik. Aramızdaki sınırları İngilizler, Fransızlar çizdi, biz çizmedik. Akrabaları ayıran sınırları biz çizmedik. Bu nedenle sizleri Rabia selamı ile selamlıyorum. Bugün Rabia katliamının 100. günü yine 20 Ocak’ta Suriye’de katliamının 1000. günü. O günlerde de meydanlarda olmamız gerek."