Barış ve Demokrasi Partisi (BDP) Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, Silivri'de görülen terör örgütü PKK'nın üst yapılanması KCK'ın Basın Komitesi'ne yönelik açılan 46 sanığın yargılandığı davayı izledi. Bir saat duruşmayı izleyen Demirtaş, duruşmaya verilen öğle arasında gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını yanıtladı. Bir gazetecinin "Mustafa Balbay ve Mehmet Haberal ile ilgili Anayasa Mahkemesi'nin aldığı bir karar var. Mahkeme, onların uzun tutukluluk süresini hak ihlali olarak değerlendirdi. Bugün de karar bekliyoruz. MHP'nin ve BDP'nin de 5 vekili aynı şekilde tutuklu siz bununla ilgili itiraz başvurusunda tahliye talebinde başvurdunuz mu? " sorusu üzerine Demirtaş, şunları söyledi: "Avukatlarımız bu konuda hazırlık yapıyorlar. Muhtemelen bugün başvurularda gerçekleşebilir. Anayasa Mahkemesi'nin verdiği karar tabi ki bireysel başvuru üzerine alınmış, verilmiş bir karar olmakla birlikte emsal teşkil edecek bir karardır. Sadece milletvekilleri açısından da değil. Bütün uzun hükümlü ve tutuklular açısından emsal teşkil etmesi lazım. Tabi mahkemeler Anayasa Mahkemesi'ni ne kadar dikkate alacaklar mesele odur. Çünkü Türkiye'de yargı hiyerarşisi de işlemiyor. Anayasa Mahkemesi Türkiye'nin en üst yargı organıdır. Fakat Özel Yetkili hakim kendini muhtemelen oranın da üstünde görüyordur. Mesela bu kararı Haşim Kılıç değil de, Sayın Başbakan Recep Tayyip Erdoğan açıklamış olsa herhalde daha etkili olurdu mahkemeler üzerinde. Çünkü Mahkemeler siyasi baskıdan daha fazla etkileniyorlar. Anayasa Mahkemesi'ni dikkate almak yerine Başbakanı, Adalet Bakanı'nı dikkate almayı kendileri açısından daha kazançlı görüyorlar. İnşallah hukuk işler. Yıllardır işlemeyen hukuk, tutuklu milletvekilleri şahsında bir kez daha umuda dönüşür diye bizlerde temennide bulunuyoruz." "MİLLETVEKİLİ ARKADAŞLARIMIZIN TUTUKLU OLMASI VİCDANA AYKIRIDIR"
"Mustafa Balbay aynı zamanda bir gazetecidir, aynı zamanda bir milletvekilidir "diyen Demirtaş, "Uzun yıllardan beri tutuklu olması, diğer milletvekili arkadaşlarımızın tutuklu olması vicdana aykırıdır. Yasaya da, Anayasaya da aykırıdır. Umut ediyoruz ki bugün verilecek kararlarda milletvekillerinden başlamak üzere bütün haksız yargılananlar tutuklu olanlar serbest kalır" dedi. "PAKET YENİ BİR ŞEY İÇERMİYOR"
Bir gazetecinin "Demokratikleşme Paketi mecliste onun için ne söyleyeceksiniz?" sorusu üzerine Demirtaş, "Paket yeni bir şey içermiyor. Paketle ilgili görüşlerimizi belirttik. Yetersiz bir paket. Güçlendirilebilirdi. Yani şu anda bir kaç madde tartışmalıdır. Bir defa toplantı ve gösterilerle ilgili yapılan düzenleme, yapılan öneriler özgürlük alanlarını genişletiyor mu yoksa daraltıyor mu? O konu tartışmalıdır. O konu bize göre paket mecliste daha kapsamlı bir şekilde tartışılmalı ve muhalefetin önerilerine açık olmalıdır. Eğer muhalefetin önerilerine açık olursa bu paketi güçlendirmek mümkün olabilir. Bu haliyle daha öncede değerlendirdiğimiz gibi çokta demokrasi paketi diyebileceğimiz, gönül rahatlığıyla savunabileceğimiz bir paket değil maalesef" diye cevap verdi. "UYUYAN HAKİM SAVCIYLA YARGILAMA MI YAPILIR?"
"KCK Ana Davası'nda da yıllardır tutuklu olarak yargılananlar var. Anayasa Mahkemesi ve bu çerçevede onlarda bireysel başvuru yapabilirler mi onlar içinde emsal teşkil eder mi?" sorusu üzerine Demirtaş, "Yani bütün dosyalarda tabii ki yapılabilir. Ama biliyorsunuz Sayın Hatip Dicle, Kemal Aktaş, Selma Irmak ve bütün tutuklu milletvekillerimiz, belediye başkanları neredeyse 5 yıla yakındır yargılanıyorlar ve tutuklular. Ceza alırlarsa 4 yıl 6 ay yatacaklar. Ama şu anda 5 yıl yatmış durumdalar. Yani ceza almış olsalar devlet onlara borçlu olacak. Mahkemeler maalesef tahliye kararı vermiyor. Ceza hukukunda bir tek karar emsal teşkil eder. Yani herkesin ille de gidip başvurup aynı kararı çıkarması gerekmez. Uzun tutukluluk çoğu zaman genel olarak bütün tutuklular için değerlendirilebilir. Tek tek herkesin başvurmasına gerek yoktur. Şu mahkemelerden içeri giren çıkamıyor bir daha. Suçlu mu, suçsuz mu, delil var mı, yok mu, değerlendirmiyorlar bile. Yani avukatlar savunma yapıyor mahkemeler hakimler, savcılar uyuyorlar. Uyuyan hakim savcıyla yargılama mı yapılır? Yani buradan adalet mi çıkar? Gerçi ben grup toplantısında da söyledim. Uyumaları uyanık olmalarından iyi çünkü bunlar uyanıkken ne yapacaklarını belli değil. Fakat işte insanlar da mağdur oluyorlar. Diyarbakır'da aynı şekilde umarım emsal bir karar verir" diye cevap verdi.