DEMİRTAŞ, 30 MART'TA BDP VE DİĞER PARTİLER YARIŞACAK
BDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, onuruna verilen yemeğe katıldı. BDP'li Milletvekilleri Esat Canan, Adil Zozani, Belediye Başkanı Fadıl Bedirhanoğlu, bazı kanaat önderi, STK temsilcileri, muhtarlar ve yaklaşık 700 kişinin katıldığı yemek bir düğün salonunda verildi. BDP Genel Başkanı Demirtaş, burada yaptığı konuşmasında  önümüzdeki 30 Mart yerel seçimlerinde Doğu, Güneydoğu ve Türkiye'nin diğer bölgelerinde BDP ile diğer anlayış partilerinin yarışacağını söyledi. BDP'nin sosyete pazarlarında büyük paralarla kurulmuş bir parti olmadığını belirten Demirtaş, halkın  gerçek örgütlüğünün, halkın, yoksulun ve emekçinin hakkını savunacak özgücüyle var ettiği BDP ile seçime gireceklerini kaydetti. Demirtaş, diğer taraftan da sandık sandık, kutu kutu, kasa kasa paraları biriktiren, halkın çıkarları, halkın menfaatini düşünmeyen partilerle seçime girileceğini ifade etti.
KONUŞMASI SIRASINDA ELEKTRİKLER KESİLDİ
"Biz Kürdistan bögesinde BDP, diğer metropol bölgelerde de HDP ile seçime girip artık Türkiye'de bir iktidar alternatifinin olduğunu bütün herkese göstermek zorundayız" diyen Selahattin Demirtaş, "Şimdiye kadar AKP'nin alternatifsiz olduğu, halkın AKP'ye mecbur olduğu, AKP giderse işte yerine CHP, MHP'nin geleceği nedeniyle halkın mecburen AKP'ye oy verdiği gibi bir tartışma vardı. Ama şimdi artık Türkiye'de yeni bir alternatifi var. BDP ve HDP artık yeni bir iktadar anlayışıyla bu seçimlerde büyük bir çıkış yakalayacak ve inşallah ilk genel seçimde de Türkiye'de iktidar alternatifi, hükümet alternatifi yakalayıp büyük başarı gösterecek. Bu bizim açımızdan bir sürpriz, bir şaşırtıcı durum olmayacak. Bizim dışımızdakiler için sürpriz olacak ve şaşıracaklar. Özellikle BDP'nin yakaladığı başarı ve HDP'nin Türkiye genelindeki örgütlülük düzeyi bir gün herkesi şaşırtacaktır. Bu Türkiye siyasetine artık yeni bi kırılma noktası olacaktır" dedi. Demirtaş'ın konuşma yaptığı sırada elektriklerin kesilmesi nedeniyle sözlerine 30 saniye ara vermek zorunda kaldı.
DEVLETİ KÜÇÜLTÜP, HALKI BÜYÜTMEK İSTİYORUZ
Elektriklerin gelmesiyle birlikte konuşmasına kaldığı yerden devam eden Selahattin Demirtaş, BDP'nin iktidar gelmesi durumunda elektriklerin kesilmeyeceğini söyledi. Demirtaş, konuşmasında şunları söyledi: "Bizler bu seçimle birlikte Türkiye'nin artık AKP'ye mahkum olmadığını, mecbur olmadığını, bizim iktidara gelmemizle birlikte Türkiye'de bütün sorunların çözümünün çok daha kolay olduğunu görecekler. Biz güçlü olmak için iktidara gelmek istemiyoruz. Bizim hedefimiz hükümet olup, iktidar olup bütün gücü elimizde toplamak değil. Başbakan'ın bugün yaptığı gibi yargıyı kendimize, parlementoyu kendimize bağlayıp iktidar olmak istemiyoruz. Tam tersine devleti küçültüp halkı büyükmük için, halkın yetkilerini arttırmak için iktidara gelmek istiyoruz.  BDP ve HDP iktidarında eğer bu gerçekleşirse Türkiye'de en güçlü yerel yönetimler, en güçlü bölge meclisleri ve elbetteki her yerelde de halkın iradesinin esas alındığı modeller inşa edeceğiz. Hakkari zaten bunu ispatlamış, bu kent duyarlılığı ortaya koymuş bir kenttir. Hakkari aslında kendi kendini rahatlıkla yönetebilecek bir kenttir. Bugün Hakkari'nin önündeki en büyük engel Ankara olmuştur."
HAKKARİ GÖNÜLLERE YAKIN OLAN BİR ŞEHİRDİR
Hakkari'nin Ankara'dan beklediği şey hizmet olmadığını altını çizen Demirtaş, yetki, bütçe verip halkın kendi kendini yönetmesi gerektiğini söyledi. Demirtaş, "İlla da Ankara'dan Hakkari'yi yönetmeniz gerekmiyor. Ankara'da Hakkari'yi yönetmeye kalktıklarında işte ortaya bu rezalet çıkıyor. Hakkari'ye yol yok, ulaşım sıfır. Kar yağdığında sadece köylerimizin değil, merkezin bile dış dünya ile teması, ilişkisi kesiliyor. Coğrafyası ve tarihi geçmişi olan bir kentin gençlerinin yüzde 70'i işsizdir. Buradaki tarımsal hayvancılığın desteklenmesi sadece il genel meclisine yetki verilmesi yeterlidir. Düşünün insanlar uzayda şehir yapıyor. Hakkari gibi küçücük bir şehrin yüz yıldır sorunları çözülmüyor. Hakkari bunu hak ediyor mu? Hakkari gibi tarihi geçmişi olan ve bir çok medeniyete ev sahipliği yapan Hakkari halkı bunu hak ediyor mu? Hakkari aslında uzak değil. Gönülün en yakın şehridir. Hakkari'nin kıymetini bilmeyenler Ankara'dan Hakkariyi yönetemezler" dedi.
Temel hedeflerinin kentlerin kendi kendini yönetmesi olduğunu, buna da 'demokratik özerklik' ismi verdiklerini söyleyen Selahattin Demirtaş, bunu dediklerinde Başbakan'ın kendileri hakkında 'Efendim bunlar ülkeyi bölüyorlar, ameliyat yapmak istiyorlar' diye aleyhlerinde sürekleri konuştuklarını ifade etti.
HALKA YETKİ VERECEĞİZ DEDEĞİMİZ İÇİN  BAŞBAKAN BİZE BÖLÜCÜ DİYOR
Başbakan bize bölücü diyor diyen Demirtaş, "Aslında en demokratik modeli önerdiğimiz için bunu bize diyorlar. Bugün bizim önerdiğimiz model, Isparta, Trabzon, Uşak, Gümüşhane, Antalya, İzmir, Edirne, Konya buraların da işine yarayacak en demokratik modeldir. Biz yetkiyi halka vermek istiyoruz. Bunun adı bölücülük oluyor. Başbakan bütün yetkileri bende toplayacaksıınz diyor ve bunun adı ileri demokrasi diyor. Biz bütün yetkilerimizi iktidara geldiğmizde yerele devrederiz diyoruz. Buna bölücülük diyorlar. Şimdiye kadar cemaatle AKP elbirliğiyle bunu yapıyoryardı. Cemaatin televizyonlarını izleyin, haber bültenlerini ve dizilerini izleyin. Bütün programları Kürtleri karalamak. Şimdi gerçekten de islamiyete şu kadar inancı, saygısı olan, gerçekten yüreğinde Allah korkusu olan bir insan göz göre göre bir halka bu kadar yalan, iftara atabilir mi? Bunlar islamiyetin bütün kurallarını, Allah'ın kitabını hiçe sayıp islamiyete en büyük zararı verdiler yıllarca. İnsanları haksız yere tutukladılar. Yalan yanlış dosyalar oluşturdular. Yasadışı dinleme yaptılar. Para verip gizli tanıklar buldular. Rüşvet verip insanlar hakkında fezlekeler düzenlediler. Binlerce insanı haksız yere zindanlara attılar. Başbakan yada Fetullah Gülen o görüntüleri görmemiş, yada unutmuş olabilir. Ama bizim beyaz tülbentli analarımızı üst üste koyup cop ve gazla işkence yaptılar. Bu kadar zulüm yapan ve bu zülümleri din adına, islamiyet adıyla yapanların burnundan fitil fitil gelmeyecek mi? Gelecek tabi. Bak o günleri yaşıyoruz. Hepsinin hesabını hem halka, hem hakka verecekler. Yaptıkarı yanlarına kar kalmayacaktır" diye konuştu.
BAŞBAKAN VE GÜLEN HAKKARİYE GELİP HAYAT DERSİ ÖĞRENSİNLER
Kürt halkının doğru bildiği yolda şaşmadığını söyleyen Demirtaş, konuşmasını şöyle tamamladı: "Dini cemaat adı altıda şirket kurup, milyarlarca dolar kazanırsanız bu hale gelirsiniz. Müslümanın kefen parasından başka ihtiyacı yoktur. Hala çıkmış şunu diyorlar. O bölgenin en büyük eksikliği eğitim götürülememesi. Yani Kürtleri siz cahilsiniz diyorlar. Biz sizi eğitmezsek cahil kalırsınız diyorlar. Hala konuştuğu şeyler Kürt halkına hakaret ettiğinin farkında bile değil. Ben, diyor bölgeye eğitim götürülmesi taraftarıyım. Biz diyor cemaat olarak bunu yapıyorduk. Biz onları kurslarımızla, Dershanemizle, etüt merkezlerimizle eğitiyorduk, dağa çıkışın yolunu böylece önlüyorduk. Dağa çıkanlar kara cahil, BDP'ye oy verenler kara cahil. Bu beyefendiler gelip bizi eğitecek ki, akıllanalım onların yanında yer alalım. Ben burada çağrı yapıyorum. Hadi diyordunuz ya Hakkari geri kalmış bölge. Hani diyorsunuz ya en cahillerin yaşadığı yer. Hem Başkan'a hem Pelsinvanya'ya çağrı yapıyorum. Buradaki 15 yaşındaki gencimiz gelin buraya size hayat dersi versin. Gelin burada size siyaset dersi versin. Gelin bakalım Sen mi cahilsin, yoksa bu halk mı cahil? Senin cahilliğin sırıtır. Sen Cemaat lideri olarak gel, Başbakan olarak gel bu halk beni sokakta dolaştırır. Cahilerin en büyüğü cehaletinin farkında olmayanlardır. Kendilerini akıllı zannedip binlerce kitap okurlar. Ama en tehlikeli onlardır. Gerçekten cahil olan duyarlıdır."