2013 TÜBİTAK Bilim, Özel ve Teşvik Ödülleri ile TÜBİTAK - Gelişmekte Olan Dünya İçin Bilimler Akademisi (TWAS) Teşvik Ödülü töreninde konuşan Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, "Türkiye, teknolojiyi transfer ederek veya alıp uygulayarak yoluna devam edemez. Türkiye'nin muhakkak teknolojiyi üretmesi, tasarlaması ve satması gerekir. Bunun için de her şeyin başı bilim ve eğitimdir. Bilim ve sanat, takdir edildiği yerde yeşerir ve orada büyük başarılar ortaya çıkar" dedi.

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Çankaya Köşkü'nde gerçekleştirilen TÜBİTAK Bilim, Özel ve Teşvik Ödülleri ile TÜBİTAK - Gelişmekte Olan Dünya İçin Bilimler Akademisi (TWAS) Teşvik Ödülü törenine katıldı.Tören, TÜBİTAK Ödül Geleneği adlı filmin gösterimi ile başladı ve ardından sırasıyla, Bilim Ödülü Sahibi Prof. Dr. Alphan Sennaroğlu, Bilim Ödülü Sahibi Prof. Dr. Cihan Yurdaydın, Özel Ödül Sahibi Prof. Dr. Yusuf Altıntaş ve Özel Ödül Sahibi Prof. Dr. M. Utku Ünver birer konuşma yaptı.

"BİLİM VE SANAT TAKDİR EDİLDİĞİ YERDE YEŞERİR VE ORADA BÜYÜK BAŞARILAR ORTAYA ÇIKAR"

Cumhurbaşkanı Gül, törende yaptığı konuşmada, TÜBİTAK Ödül törenlerinden yedincisinin gerçekleştirildiğini, yedi yıldır bu törenleri Çankaya Köşkü'nde yapmaktan duyduğu gururu dile getirerek, "Çünkü şuna inanıyorum: Marifet iltifata tabidir. Hatta hekimliğin önemli isimlerinden İbn-i Sina, 'Bilim ve sanat takdir edilmediği yerden göç eder' diyor. Eğer bilim ve sanat takdir ve teşvik edilirse, orada yeşerir ve çok büyük başarılar, maharetler ortaya çıkar" dedi.Bugün Türkiye'nin bilim ve teknoloji, araştırma alanlarına olağanüstü önem verdiğini görmekten büyük memnuniyet duyduğunu aktaran Cumhurbaşkanı Gül, uzun yıllardan sonra böyle bir döneme girildiğini kaydetti.

"İSTİKRARLI BİR TÜRKİYE OLARAK BİLİM, ARAŞTIRMA VE TEKNOLOJİYE AĞIRLIK VERİYORUZ"

Türkiye'nin ekonomisini, siyasi istikrarını rayına koymuş bir ülke olarak, bilim, araştırma ve teknolojiye ağırlık verdiğini aktaran Cumhurbaşkanı Gül, "Türkiye gibi böyle büyük bir ülke, nüfusu bu kadar büyük olan bir ülke, tarihi bu kadar köklü olan bir ülke, bulunduğu coğrafyada önemli bir ülke ve insanlık tarihine önemli katkılar sunmuş ve cihanşümul, dünya çapında büyük devletler kurmuş bir neslin devamı olan Türkiye Cumhuriyeti, teknolojiyi transfer ederek veya teknolojiyi alıp uygulayarak yoluna devam edemez. Türkiye'nin muhakkak teknolojiyi üretmesi, tasarlaması, satması gerekir. Bunun için de her şeyin başı bilimdir. Her şeyin başı eğitimdir. Bilimde Türkiye'nin başarılı olması da buna öncelik vermesi ile ancak ortaya çıkar" dedi.

TÜRKİYE'NİN AR-GE HARCAMALARI

Cumhurbaşkanı Gül, Türkiye'nin milli gelirinin yüzde birini araştırma ve geliştirmeye ayırmaya başladığını hatırlatarak, kısa sürede bu oranı AB ortalaması olan yüzde ikiye ulaştırıp, onun da ilerisine geçmek gerektiğini söyledi. Geçen yıllardaki global ekonomik krizde bile Türkiye'nin bilim, araştırma ve geliştirme kaynaklarında hiçbir tasarruf içine girmediğini hatırlatan Cumhurbaşkanı Gül, bütün bunların karşılığının alınacağını, ancak bütün bunların bir gecede gerçekleşemeyeceğini anlattı.

TÜRKİYE'NİN BİLİM ADAMLARINA VERDİĞİ ÖNEM

ABD'de dünyanın her tarafından değerli bilim adamlarının bulunduğuna işaret eden Cumhurbaşkanı Gül, "Takdir ettikleri, teşvik ettikleri ve sahip çıktıkları için vardır. Türkiye bunun farkına varmıştır ve bu alanda önemli düzenlemeler yapmaktadır. Kurallarını değiştirmiştir, teşviklerini artırmıştır, fonlar çok gelişmiştir, üniversitelerin sayısı çok artmıştır. Türkiye bu alana önem vermektedir. Memnuniyetle görüyorum ki bunun neticeleri görülmeye başlanmıştır. Her zaman yurt dışındaki Türk bilim adamaları Türkiye'ye gelmez deriz. Ama onları durduk yere çağırmaya hakkımızın olmadığını da bu kürsüden defalarca söylemişimdir. Ama artık biz çağırmadan, Türkiye'nin bu önemi verdiğini gördükleri için önemli dönüşler başlamıştır" dedi.

"TÜRKİYE ARTIK ÖNEMLİ BİR BİLİM VE ARAŞTIRMA MERKEZİ HALİNE GELİYOR"

Bilim adamalarının dönüşlerinde geçen seneye göre bu sene beş misli artış olduğunu TÜBİTAK Başkanı'nın söylediğini kaydeden Cumhurbaşkanı Gül, "Bu ancak kendiliğinden olursa, bilim insanları kendi kararıyla dönerse değerlidir. Yoksa onları getirip de zorla burada bir göreve oturtmak, onların döndüğü anlamına gelmez. O geçici bir geliştir. Türkiye'nin artık önemli bir bilim ve araştırma merkezi haline geldiğinin ortaya çıkmasıyla bu beyin akışındaki dönüş gerçekleşecektir" diye konuştu.

"ÜNİVERSİTELERİN BİLİM ALANINDAKİ NİTELİKLERİNE DİKKAT EDİLMELİ"

Cumhurbaşkanı Gül, araştırma-geliştirme, bilim ve fennin merkezinin üniversiteler olduğuna işaret ederek, bu nedenle üniversitelerin çok dikkatli takip edilmesi ve sahip çıkılması gerektiğini aktardı. Çok sayıda üniversite bulunmasıyla övündüğümüzü, ancak üniversitelerin bilim alanındaki faaliyetlerine, ortaya koyduğu netice ve kaliteye bakılması gerektiğine işaret eden Cumhurbaşkanı Gül, şunları söyledi: "Yoksa bu kadar büyük kamu kaynaklarının ayrıldığı, bu kadar büyük imkanların verildiği üniversitelerimiz, lise üstü kuruluşlar şeklinde kalır ki, bu da tabii ki çok büyük yazık olur. Onun için gerek Yüksek Öğretim Kurulu, gerek TÜBİTAK, gerekse üniversitelerin hepsinin çok büyük bir iş birliği içerisinde bu hedefleri gerçekleştirmeleri şarttır." Teknoloji, araştırma-geliştirme, inovasyon ve sanayi iş birliği zincirine bakıldığında burada da yine önemli desteklerin olduğunu bildiğini aktaran Cumhurbaşkanı Gül, Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı'nın, TÜBİTAK'ın çok farklı fonları ve çok büyük destekleri olduğunu, bazen bu alanda çalışanların bile bu kadar büyük imkanların farkında olmadıklarını kaydederek, bunların en iyi şekilde değerlendirilmesi gerektiğine işaret etti. Cumhurbaşkanı Gül, bu noktada devlet ile vakıf üniversiteleri arasında bir ayırım yapmamak gerektiğini vurguladı.

"BİLİM VE TEKNOLOJİ AŞKININ ÇOCUKLARA VE GENÇLERE AŞILANMASI ÇOK ÖNEMLİ"

Bilim ve teknoloji aşkının çocuklara, gençlere aşılanmasının çok önemli olduğuna da işaret eden Cumhurbaşkanı Gül, "Bu bakımdan geçen hafta mutlu günlerimden birini burada yaşadım. Uluslararası olimpiyatlara katılan Türk öğrencilerin kazandıkları başarılar; yirmiye yakın kızlı-erkekli öğrencinin başarısı. Göğüslerinde altın, gümüş, bronz madalyalarla geldiler, burada onlarla konuştum, sohbet ettim; tek tek sorduğumda gerçekten çok heyecan verici ve gurur verici, binlerce öğrencinin içinden seçilmiş, Türkiye'de ve daha sonra da dünyadan gelen binlerce öğrencinin içinden girdikleri, matematik, fizik, biyoloji, bilgisayar dallarında madalya kazanmaları ve hepsinin gelecekle ilgili düşüncelerini dinleyip onlarla konuştuğumda, bir kez daha Türkiye'nin geleceğinden büyük bir gurur duydum" şeklinde konuştu.

BİLİM VE TEKNOLOJİ HEYECANININ GELECEK NESİLLERE AKTARILMASINDA MEDYANIN ROLÜ

Bilim ve teknoloji heyecanını gelecek nesillere aktarmanın bir yolunun da medya olduğuna dikkat çeken Cumhurbaşkanı Gül, bu açıdan medya kuruluşlarından gelişmiş ülkelerde olduğu gibi teknoloji ve bilime daha çok yer vermeleri ve bunu hayatın bir parçası haline getirmelerinin önemine vurgu yaptı. Ödüllerin, devletin en üst katında sahiplenmenin, en büyük manevi teşvik olduğunu söyleyen Cumhurbaşkanı Gül, konuşmasının sonunda ödül alan bilim insanları ile onlara bu ortamı hazırlayan üniversiteleri, Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı ile TÜBİTAK'ı tebrik ettiğini söyledi.

Cumhurbaşkanı Gül, konuşmasının ardından ödülleri sahiplerine verdi. 2013 Yılı TÜBİTAK Bilim, Özel ve Teşvik Ödüllerini Kazanan Bilim İnsanları BİLİM ÖDÜLÜ

Mühendislik Bilimleri

Prof. Dr. Alphan Sennaroğlu

Sağlık Bilimleri

Prof. Dr. Cihan Yurdaydın ÖZEL ÖDÜL

Mühendislik Bilimleri

Prof. Dr. Yük. Müh. Yusuf Altıntaş

Sosyal Bilimler

Prof. Dr. M. Utku Ünver TEŞVİK ÖDÜLÜ

Temel Bilimler

Yrd. Doç. Dr. İnanç Adagideli

Prof. Dr. Sibel Akar

Doç. Dr. Zübeyir Çınkır

Yrd. Doç. Dr. Mustafa Özgür Güler

Yrd. Doç. Dr. Coşkun Kocabaş Mühendislik Bilimleri

Doç. Dr. Selçuk Aktürk

Yrd. Doç. Dr. Seda Keskin Avcı

Doç. Dr. Haluk Külah

Yrd. Doç. Dr. İbrahim Burç Mısırlıoğlu Sağlık Bilimleri

Prof. Dr. Münire Erman Akar

Doç. Dr. Zekai Halıcı TÜBİTAK-TWAS TEŞVİK ÖDÜLÜ

Doç. Dr. Turgay Ünver