CUMHURBAŞKANI GÜL'E, KARATE KIYAFETİ
Kelkit'ten geçtiği Gümüşhane'de, valiliği ziyaret eden Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ü ellerinde gül ve karanfil olan bir grup karşıladı. Halkı selamlayan ve tokalaşan Gül’e daha sonra Karate Milli Takımı tarafından bir sürpriz yapıldı. Bir süre karateyle uğraşan oğlu Mehmet Emre Gül adına Türkiye Karate Federasyonu tarafından düzenlenmiş Sporcu Kuşak Kartı hediye edilen Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Karate Milli takımı sporcuları ile hatıra fotoğrafı çektirdi. Dünya şampiyonluğu kupalarıyla Gül ile poz veren milli karateciler, Gül’e ayrıca karate kıyafeti giydirdi, üzerinde 'Abdullah Gül' yazan siyah kuşak taktı.
Karateyi çok sevmesine rağmen fazla ilgilenemediğini belirten Cumhurbaşkanı Gül, ancak İstanbul’da bulundukları dönemde halen Kayseri'nin merkez Kocasinan Belediye Başkanı olan Ak Partili Bekir Yıldız da başta olmak üzere bir çok kişinin karateyle ilgilenmesini sağladığını söyledi. Gül, "Mehmet Emre de iki yıl kadar devam etti. Adına düzenlenmiş kart çok güzel bir sürpriz oldu" diye konuştu.
Gümüşhane Valisi Yusuf Mayda, kendisini makamında ziyaret eden Cumhurbaşkanı Gül’e, "Zat-ı aliniz adına Kırıklı Mevkii'nde bir orman teşekkül ettirilmiş ve 81 ili temsilen 1750 adet çeşitli fidan dikilmiştir. Yine ilimizin hayırsever işadamları tarafından 50 üniversite öğrencisine burs bağlanmıştır" dedi. Cumhurbaşkanı da, Gümüşhane’nin isminden de belli olduğu gibi gümüş bir kent olduğunu ifade ederek, "Alimler, fazıllar, değerli siyasetçiler yetiştirmiş bir şehrimiz. Çok köklü bir tarihi olan bir şehrimiz. Her ne kadar nüfusu kıt olsa da etkinliği her zaman belirgin olan bir şehrimizdir. Aynı zamanda yeraltı zenginlikleriyle de tüm Türkiye’ye katkısı olan bir şehrimiz" dedi.
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, bir gazetecinin, Mardin'in Nusaybin İlçesi'nde uzun süreden sonra, üstelik Irak'taki Kürt lider Mesut Barzani'nin ziyaretinden hemen önce ilk kez güvenlik güçlerine yönelik roketatarlı saldırı düzenlenmesini, 'PKK ya da Kandil’in bir mesajı' olarak değerlendirenler olduğunu hatırlatması üzerine şunları söyledi:
"Silahlı Kuvvetlerimiz ve bütün güvenlik güçlerimiz, daima teyakkuzdadır. Herkesin arzusu böyle bir kalıcı huzur, istikrar, barış, kardeşliğin pekişmesidir. Bu yönde çok büyük çabalar tabii ki sarf edilmektedir. Ama herhangi bir şekilde saldırı olduğunda buna asla müsamaha edilmeyeceği ve asla bunun altında kalınmayacağının bilinmesini isterim. Bu bakımdan, bu sürecin tek taraflı işlemesi söz konusu olamaz. Eğer birisi silaha tekrar sarılırsa, ondan daha güçlü silahı olan devlettir, Türkiye Cumhuriyeti’dir. Bunun bilinmesini isterim. Umut ederim ki bu fevri, bilinçsiz ve plansız bir hareket olmuştur."
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, başka bir gazetecinin, "Terör örgütü, silahlı eylem yapmamasına rağmen adam kaçırma ve fidye isteme eylemleri yapıyor. Bunu nasıl değerlendiriyorsunuz?" sorusu üzerine, şu yanıtı verdi:
"Maalesef söylediğiniz gibi bazı olaylar oluyor. Ama bunlar kendi haline bırakılmıyor. Bunlarla ilgili gerekli çalışmaları valilikler ve emniyet görevlileri yapıyor. Neticede bu tip kaçırma veya tehdit gibi olaylar olduğunda, hepsi neticede kurtarılıyor ya da kanun çiğneyici hareketler olursa da onlarla ilgili takibatlar da yapılıyor."
"İSTİKRARIN OLDUĞU BÖLGEDE MUTLULUK VE REFAH OLUR"
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Türkiye’nin, Irak’ın bölgesel Kürt yönetimiyle birlikte ekonomik anlamda entegrasyona gittiği yönünde değerlendirmeler yapılıyor. Bu yoruma katılıyor musunuz?" sorusunu yanıtlarken, Türkiye’nin geçmişine, tarihine bakıldığında bu coğrafyada sürekli bir arada yaşadığını vurguladı. Gül, "Ama bugün herkes ayrı devletler içinde yaşıyor. Ama ayrı devletlerin ve sınırların olması oradaki akrabalık ve kardeşlik ilişkilerimizin unutulması anlamına gelmez. Önemli olan bu ülkelerde pozitif ajandada, programda beraber olmaktır. Böyle olduğunda hep beraber gelişilir, hep beraber kalkınılır. İstikrarın olduğu bölgelerde ekonomik kalkınma, refah ve mutluluk da olur” dedi.
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, ekonomik entegrasyonla ilgili de şunları söyledi:
"Aslında Türkiye bölgesinde ekonomik güç olarak çevresiyle zaten ekonomik entegrasyon içindedir. Eğer siz Erbil’e giderseniz, Türkiye’nin bütün markalarının orada olduğunu göreceksiniz. Otellerde ve çarşıda herkesin Türkçe konuştuğunu göreceksiniz. Bunlar tabii şeylerdir. Türkiye’nin geçmişine, tarihine baktığımızda o zaman hep beraberdik bütün bir coğrafyada. Ama bugün herkes ayrı devletler içinde yaşıyor. Ama ayrı devletlerin ve sınırların olması demek oradaki akrabalık ve kardeşlik ilişkilerimizin unutulması anlamına gelmez. Nasıl Batı Trakya’da aynı şekilde ise, Bulgaristan’da, Yunanistan’da, Batı Trakya’da nasıl soydaşlarımız varsa ve bunlar o ülkelerle kardeşlik bağlarının, işbirliğinin, dostluk bağlarının önemli köprüleri oluyorsa, güneyimize baktığımızda da, gerek Irak’taki akrabalarımız ki bunlar, Türkmenler, Kürtler yeri geldiğinde Araplardır. Bunlarla da ilişkilerimiz bu ülkelerde dostluğun ve işbirliğinin gelişmesinde önemli rol oynamaktadır. Irak’ın kuzeyindeki Kürt bölgesiyle ilgili söyleyeceklerim de bu çerçevede anlaşılırsa doğru olur. Irak’tan çok çeşitli boru hatlarının yapılma projeleri var. Bunlar iki ülkeyi birbirine daha çok yaklaştırmaktadır. Bunun ötesinde zaten tabii olarak sınır aşan sular ülkeleri birbirlerine bağlamaktadır. Önemli olan bu ülkelerde pozitif ajandada, programda beraber olmaktır. Böyle olduğunda hep beraber gelişilir hep beraber kalkınılır. İstikrarın olduğu bölgelerde ekonomik kalkınma, refah ve mutluluk da olur."
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Ak Parti milletvekilleri Kemalettin Aydın ve Feramuz Üstün ile Gümüşhane Belediye Başkanı MHP'li Mustafa Canlı’nın da katıldığı ziyarette Vali Mayda’dan ilin sorunlarıyla ilgili bilgi aldı.