VAN Yüzüncü Yıl Üniversitesi (YYÜ) Stratejik Araştırmalar Merkez Müdürlüğü tarafından yapılan 'Çözüm Süreci Beklenti ve Temenniler Çalıştayı'nın sonuç bildirgesi açıklandı.
Van YYÜ'de 21- 22 Mayıs 2014 tarihlerinde Van, Ağrı, Bitlis, Muş, Hakkari, Siirt ve Şırnak illerinden farklı kesimlerden 72 kanaat önderinin panelist olarak katıldığı Çözüm Süreci, Beklenti ve Temenniler Çalıştayı yapıldı. Çalıştayda 72 kanaat önderinin konuşmaları tek tek deşifre edilip, ortak noktalar belirlenerek sonuç bildirgesi hazırlandı. Bildirgede,  çözüm sürecinin Cumhuriyet tarihinin en büyük projelerinden biri olduğu ve sürece katkı amaçlı her kesiminin aktif yer alması gerektiğine dikkat çekildi.
ÖZERKLİK YERİNE BİRLİKTE YAŞAM
İki sayfadan oluşan ve farklı başlıklar altında toplanan sonuç bildirgesinde, çalıştaya katılan kanaat önderlerinin tamamının özerklik, federatif yapı ve bağımsızlık gibi seçeneklerden çok, birlikte yaşama iradesinin ön planda olması, güçlü bir şekilde vurgulanması ve bu yönde adımlar atılmasının anlamlı olacağı üzerinde hemfikir oldukları belirtildi. Çözüm sürecinde tarafların dil ve söylem konusunda hassas olmaları gerektiği belirtilirken, dışlayan, ötekileştiren ve rahatsız eden bir dilin ve söylemin barış sürecine hiçbir katkısı olmayacağı ifade edildiğine dikkat çekildi. Kanaat önderlerinin konuşmalarında genel af, anadilde eğitimin önündeki engellerin kaldırılması, eski yer isimlerinin geri iadesinin de çözüm sürecine katkı sunacağı belirtildi.
'DİN ÇÖZÜM SÜRECİNİN HER AŞAMASINDA OLMALI'
Çalıştaya katılan kanaat önderleri, çözüm sürecinin her aşamasında dinin çok önemli işlevleri olduğunu vurguladı. Kanaat önderleri, din adamlarının ve Diyanet İşleri Başkanlığı’nın süreçte daha aktif bir rol alması gerektiğinin altını çizdi. Sonç bildirgesinde ayrıca bölgede yaşayan, bölgenin dini ve toplumsal yapısı konusunda farklı bir bakış açısına sahip Bediüzzaman Said-i Nursi öğretisinin konuyla ilgili açıklamalarının, konunun anlaşılmasında ve çözüm yaklaşımlarında önemli bir perspektif oluşturduğunun önemine işaret edildi. Medreselere önem verilmesi, Doğu ve Güneydoğu Anadolu’da görev yapan müftü, imam ve diğer din görevlilerin vaaz ve hutbelerini bölgenin sosyo-kültürel yapısına uygun olarak yapmaları psikolojik zeminde sürece önemli bir katkı sağlayacağı ifade edildi.

OB(OB/SS)