DENİZLİ'nin Çal İlçesi'ne bağlı Aşağıseyit Mahallesi'nde koyun sudan geçirme yarışması bu yıl 31 Ağustos tarihinde yapılacak. Denizli Valisi Abdülkadir Demir, UNESCO'nun bir süre önce koyun sudan geçirme yarışmalarını ‘Somut Olmayan Değerler Listesi'ne aldığını söyleyerek, "Bu yıl yapılacak olan yarışlara UNESCO'dan temsilci davet ettik. Koyun sudan geçirme yarışları, bölgemizin tanıtımı açısından son derece önemli. Bu yarışları turizme kazandırmak istiyoruz" dedi.
Çal İlçesi'ne bağlı Aşağıseyit Mahallesi'nde her yıl Büyük Menderes Nehri'nde düzenlenen yarışmada çobanlar, koyunlarını en güzel renklerde boyuyor, sürünün önünden suya atlayıp, koyunların da arkasından atlaması için büyük çaba sarfediyor. Koyunlardan birisi, 'El koyun' adı verilen koçtan önce suya atlaması halinde sürü diskalifiye ediliyor. Sürü suya hiç atlamazsa çoban yarışmayı kaybediyor. En kısa ve en seri şekilde çobanın arkasından suya atlayan sürüler, dereceye giriyor. Bölge halkı, rivayete göre ağa kızına aşık olan çobanın, koyunlarına tuz yedirdikten sonra sürüye su içirmeden Büyük Menderes Nehri'nde karşıdan karşıya geçirdiğine inanıyor ve her yıl çobanın aşkına saygı amacıyla bu yarışları düzenliyor.
"ULUSLARARASI FESTİVALE DÖNÜŞTÜRÜLEBİLİR"
Çal Belediye Başkanı MHP'li Fethi Akcan, bu yılki yarışmanın Çal Belediyesi tarafından düzenleneceğini anlatırken "Bu yarışlarla çok önemli bir Türk kültür ve geleneğini yaşatıyoruz. 31 Ağustos'ta yapılacak sudan koyun geçirme yarışlarına yurt içi ve  dışından herkesi davet ediyoruz. Amacımız; bu yarışların tanıtımını tüm dünyaya yapmak" dedi.
Denizli Valisi Abdülkadir Demir ise, UNESCO'nun bir süre önce koyun sudan geçirme yarışmalarını ‘Somut Olmayan Değerler Listesi'ne aldığını söyleyerek, şöyle konuştu:
"Bu yıl yapılacak yarışlara UNESCO'dan temsilci davet ettik. Koyun sudan geçirme yarışları, bölgemizin tanıtımı açısından son derece önemli. Bu yarışları turizme kazandırmak istiyoruz. Bu yarışların etkili tanıtımını yaparsak, ilerleyen yıllarda uluslararası festivale dönüştürebiliriz. İspanya'da boğa güreşlerini dünya tanıyor. Üstelik orada hayvana işkence yapılıyor. Bizim koyun yarışmalarında ise, koyunlar suya atlıyor, hayvana işkence yapılmadığı gibi yaşandığına inanılan büyük bir aşka saygı gösteriliyor. UNESCO'dan bir heyetin bu yıl düzenlenecek olan yarışlara katılmasını bekliyoruz." 
"O ÖLÜMSÜZ AŞK"
Rivayete göre; Karakoyunlu aşiretinden bir çoban, Çal yöresine yerleşir ve bir beyin kızına aşık olur. Bey de çobana, kızını vermek için, "Koyunlarına 3 gün boyunca tuz yedireceksin ve Büyük Menderes Nehri'nden su içirmeden karşıdan karşıya geçireceksin" diye şart koşar. Çoban istenileni yapar ancak, koyunlar sudan geçer geçmez susuzluktan ölür. Ne var ki bey kızını yine vermez. Çoban, kara koyunu ile aşık olduğu kıza ağıt yakar. Bu ağıta dayanamayan kız hastalanır. Beyin adamları da ahıra girip çobanı bağlar. Ahırdan kaçan kara koyun, kızın evine gidip boynuzlarıyla kapısını açar. Kız tehlikeyi anlar ve çobanın kardeşlerine haber verir. Çoban ölümden kurtulur. Ancak kız, bir süre sonra hasta olur ve ölür. Çoban, ömrünü dağlarda kaval çalarak geçirir. Sevdiği kıza ve çok sevdiği kara koyununa türküler ve ağıtlar yakar. Bu rivayetin yaşandığına inanan yöre halkı da, her yıl koyun sudan geçirme yarışmasıyla büyük aşka olan saygılarını gösterir.

FOTOĞRAFLI