DİYARBAKIR'ın Lice ilçesinde meydana gelen ve 2 kişinin ölümü 1'i asker 3 kişinin yaralanması ile sonuçlanan olayları yerinde inceleyen CHP Genel Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu, insanların çatışma ve ölüm istemediklerini belirterek, "Bu olayın çözüm sürecini etkilemeyeceğini düşünüyorum. Yeniden bir çatışmanın fitilini ateşlemeyeceğini düşünüyorum, ateşlememesi lazım" dedi. Lice'de incelemelerde bulunan ve hem olay yeri, hem de cenaze ile taziyelere katılarak hastanelerdeki yaralıları ziyaret eden CHP Genel Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu ve CHP İstanbul milletvekili Melda Onur, gözlemlerini anlattı. Tanrıkulu, Lice'de 15 gündür devam eden bir gerginlik olduğunu, bunun bütün Türkiye tarafından görüldüğünü, maalesef bu gerginliğin bu sonuca ulaşabileceği görülmesine rağmen önlenmediğinin anlaşıldığını söyledi.
Ateşli silah kullanılmasaydı iki yurttaşın ölmeyeceğini söyleyen CHP'li Tanrıkulu, "Ateşli silah kullanılmış, hatta bir sivilin düştüğü görüldükten sonra ateşe devam edilmiş, ikinci bir ölümün ve ağır yaralı bir yurttaşımızın oluşmasına sebebiyet verilmiş. Lice'de bu gerginlik var. Cenazeye katıldık, oradan Lice'ye gittik. İnsanlardın ağzını bıçak açmıyor gerçekten 90'lı yılların başından boşaltılan köyler buralar ve 2000'li yılların başından yeniden yerleşime açıldı, insanlar Adana'dan, Mersin'den yeniden buraya geldiler. Evlerini yeniden onardılar, bağlarını bahçelerini yeniden yapmaya çalışıyorlar" dedi. "HÜKÜMETİN SÜRECİ İYİ YÖNETTİĞİNİ DÜŞÜNMÜYORUM"  CHP Genel Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu, kabul etsek, etmesek karakolların, insanlarda geçmişin travmasını yarattığını, geçmişte ya bir faili meçhul cinayetin, bir köy yakma ve boşaltmanın veya işkencenin adresi olduklarını ifade ederek, "Binlerce insan o karakollar sayesinde mağdur edilmişti. Dolayısıyla eğer barış süreci varsa, çözüm olacaksa bu karakolların yeniden tahkim edilmesine ve yeni yeni büyük karakolların yapılmasına ihtiyaç yok diyorlar. Ben hükümetin bu süreci iyi yönettiğini düşünmüyorum. Yönetseydi karakolların niçin yapıldığını, yeniden bir savaş için değil, gerçekten güvenlik için yapıldığını, asayiş için yapıldığını ve insanların daha güvenlikli yaşaması için yapıldığını izah edebilirlerdi" dedi. HDP ve Hükümetin üst düzeyde görüştüklerini söylediklerini ancak Lice'deki gerginliği 15 gündür niye görüşmediklerini anlamadıklarını belirten Tanrıkulu şöyle konuştu: "HİÇ KİMSE ÇATIŞMA VE ÖLÜM İSTEMİYOR" "Ya İçişleri Bakanı BDP'ye 'bu Lice işini çözün' deseydi, ya da BDP'liler ona deseydi. Niye söylemediler, ne görüşüyorlar? Lice'yi de çözecek bir şeyi bu konunun içine koysalardı. Bu sonuçta meydana gelmeseydi. Gerginliğin bu noktaya taşınacağı nasıl ön görülmez. İki yurttaşımız öldü maalesef, yaralı asker ve 2 yurttaşımız da yaralı var. Yani insanların istemediği tek bir sonuç var; çatışma ve ölüm. Bunu hiç kimse istemiyor. Onlarca insan ile görüştük, oturduk, dinledik hiç kimse ama bizimle konuşan hiç kimse yeniden bir ölüm ve çatışma istemiyor ve bu sorunun çözülmesini istiyorlar. Dolayısıyla eğer çözüm süreci ise bunu ilaç olabilecek, çözüm olabilecek unsurların da devreye girmesi lazım. Maalesef öyle bir şey yok hükümette. Bu olayın çözüm sürecini etkilemeyeceğini düşünüyorum. Yeniden bir çatışmanın fitilini ateşlemeyeceğini düşünüyorum. Ateşlememesi lazım. Bunları önlemek de bizlerin görevi, siyasetçilerin görevi. En başta hükümetin görevi. Ama Başbakan ağzından bugüne kadar tek bir kelime yatıştırıcı, ondan sonra yol alıcı bir söz de çıkmadı. Daha 3 gün önce burada bir çalıştay yapıldı. Bu gerginlik orada devam ediyordu. İçişleri Bakanı burada 60 kilometre ötesinde böyle gerginlik var ve bu gerginlik tehlikeli bir gerginlik, bir süreci etkileyebilecek bir gerginlik ama tek bir kelime etmedi. Olumlu, olumsuz tek bir kelime etmedi. Beşir Atalay buradaydı, parmağını insanların gözüne soka soka tehdit ederek konuştu ama bu gerginlik ile ilgili bir cümle kullanmadı. Biz insanlarınızın ölümünden yana değiliz. Ölen insanlarımızdan biri 55 biri 23 yaşanda. Yazık bu insanlara." "ASTSUBAY KOLUNDAN EL YAPIMI PATLAYICI İLE YARALANMIŞ" CHP'li Tanrıkulu, hastanede yaralı astsubayı da ziyaret ettiklerini ifade ederek, "Askerler, kendilerine ateş açıldığı konusunda bize bilgi vermediler. Zaten 'komutanlarımız size bilgi verirler' dediler. Dün yaralanan astsubay el yapımı patlayıcı ile kolundan etkilenmiş. Kendisi olayın nasıl olduğu konusunda 'komutanlarımız bilgi verir' dedi. Biz de sormadık. O psikolojik ortam içerisinde sormadık" dedi.  "LİCE'Lİ ÖLÜM İLE YAŞAM ARASINDA GİDİP GELMEK İSTEMİYOR" Lice'de yaşanan olaydan 2 gün önce yine ilçeye gelerek hem askerler hem de göstericilerle görüşen ve yaşanan olaydan sonra yine ilçeye gelip incelemelerde bulunan CHP İstanbul milletvekili Melda Onur ise, "Bir gerginlik var. Böyle bir şeyin olabileceği için özellikle biz Lice'ye gittik.  Lice Belediye başkanı ve vatandaşlar böyle bir şeyin olacağından korkuyorlardı. Zaten en büyük korkuları; Liceli ölüm ile yaşam arasında gidip gelmek istemiyor, 90'lı yıllara dönmek istemiyor. Böyle bir şey bekliyordum ama bu kadar çabuk olacağını düşünmemiştim. Batıdan her şey çok muğlak görünüyor. Buraya gelip her taraf ile konuşmak gerekiyor. Sonuçta çok muğlak giden ve ne olduğunu çok bilmediğimiz bir barış süreci var ve hep itiraz ettiğimiz noktalarda da tıkanıklığın oralarda yaşandığını gördük" dedi.
"ÇATIŞMANIN GELECEĞİ GÖRÜNÜYORDU AMA ÇABUK OLACAĞINI BEKLEMİYORDUK"
CHP'li Onur, 15 gündür Diyarbakır Belediyesi önünde çocuklarını isteyen anneler olduğunu ve çocuklarının kaçırıldığını söylediklerini ifade ederek şöyle dedi: "Bu tarafa bakıyorsunuz Lice'de karakol istemeyen insanlar yol kesiyorlar, protesto ediyor. Onlara eklemlenen kişiler var. Tüm bu manzaraya baktığınızda bu barış sürecinin, çözüm sürecinin çokta başarılı yürümediği, biraz makyaj süreç olduğu temelli olmadığı çıkıyor ortaya. Orada çocuğunun kaçırıldığını söyleyen anne ama çocuğum dağda gelirse ne olacak, içerimi atılacak, hapse mi atılacak diye endişesini taşıyor. 'Gelmeden önce yasal düzenlemeler olsun' diyor. Çünkü orada bambaşka bir örnek var, çadır kurmuşlar 45 yıl hapis almış çocuk var. Tüm bunlara baktığımızda yürümeyen evet bir şeyler var. Bu çatışmanın geleceği görünüyordu ama bu kadar çabuk geleceğini düşünmemiştik. Çok üzücü, yani burada asker arkadaşlarla karakollarda görüştük, onlarda sivil çözümden yana onlarda da artık çözümün mecliste olması gerektiğini söylüyorlar.  Çünkü senelerce askeri çözüm denendi, olmadı, olmazdı da zaten. Artık normalde onların da mesleki koşullarına dönmesi gerekiyor. Onların da normalleşmeleri gerekiyor, nasıl ki bu bölge normalleşecekse. Dileriz daha ağır durumlar yaşanmaz, dileriz herkes sakin olur." "İNSANLARI ÖLÜMLE GETİREN BU SEBEP ARAŞTIRILMALI" Lice'ye 4 gün önceki gelişinde küçük çatışmalar, askerin toplumsal olaylar dediği, müdahale dediği eylemler olduğunu ve yaralanmalar olduğunu söyleyen CHP'li Melda Onur, "Ama ne oldu, ben size söyleyeyim bir çalıştay oldu. Diyarbakır'da bir çalıştay oldu onun arkasında da böyle bir şey yaşadık. Yani demek ki daha da bir sertleşme oldu dün akşam. Onun sebebi araştırılmalı. Yani insanları ölüme getiren bu sebep araştırılmalı. Baktığınızda insanların önemli bir kısma karakola karşı çıkıyor. Batıda 'e niye çıkıyorlar' diyorlar. İşte orada karakol farklı şeyler çağrıştırıyor. Buradaki karakol bizim Trakya'daki sınır karakolu ya da batıdaki karakol gibi bir şey değil. Burada başka bir şey çağrıştırıyor. Demek ki burada karakol yaparken daha farklı bir tutum takınmak lazım, dikkatli olmak lazım.Biz bunu yetkililere söylediğimizde ama onlar barajlara da HES'lere de karşı diyorlar. Ee biz de karşıyız. Çünkü barajların HES'lerin Türkiye'deki süreçleri nasılsa burada da öyle olduğunu düşünüyoruz. Bir farklılık olduğunu düşünmüyoruz. Onun için bu iş ne yazık ki sadece başarısız giden bir çözüm sürecinin artık patlak vermeye başlaması ve bir an önce toparlanması lazım, yoksa hani bu ülke yeni bir Güneydoğu travması kaldıramaz" diye konuştu.   SS-FA(GG/AK) (FOTOĞRAFLI)