CHP Genel Başkan Yardımcısı ve İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrukulu, Güneydoğu'dan Sakarya'ya gelen mevsimlik fındık işçilerinin çalışma şartlarını yerinde görmeye geldi. İşçilerle görüşen Tanrıkulu, çalışma şartlarının çok ağır olduğunu söyledi.  CHP Genel Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu, geçtiğmiiz günlerde Diyarbakır'dan Sakarya ve Düzce'ye fındık toplamaya gelen 400 mevsimlik işçiyle birlikte Diyarbakır'dan Ankara'ya kadar seyahat etmişti. Bu tren yolculuğunda işçilere kendilerini görmek için fındık tarlalarına geleceği sözünü veren Tanrukulu, sözü üzerine Sakarya'ya geldi. Öncelikle Diyarbakır'dan yaklaşık 2000 işçinin ekmek parasını kazanabilmek için geldiği Sakarya'nın Kocaali ilçesinde bulunan Kozluk Mahallesi'ne giden Sezgin Tanrıkulu, mevsimlik işçilerin kaldıkları evleri ziyaret ederek durumları hakkında bilgi aldı.  Sakarya'nın Kuzey ilçeleri Karasu ve Kocaali'de 38 lira yevmiye ile çalışan, kendilerine tahsis edilen evlerde yaşayan fındık işçileriyle  zaman zaman Kürtçe diyaloglara giren Tanrıkulu sorunlarını dinlediği işçilere destek sözü verdi. Tanrıkulu daha sonra fındık tarlalarına girerek işçilerle görüştü. Diyarbakırlı işçilerden Çiğdem Yıldız, iş olanağı olsa memleketlerinden gelmeyeceklerini belirterek, iki ay önce ameliyat olduğunu ve dikişleri kurumadan çocukları için çalışmaya geldiğini söyledi. Yıldız, "Burada 1 ay çalışıyoruz verdikleri para eve gidene kadar borçları çıkarmıyor. Rezil olduk.  Tüm ailemle geldik. 3 çocuğum eşim ve ben" dedi. BÜYÜK ÇİLELER ÇEKİYORLAR Sakarya'nın Kocaali ilçesi ve Düzce'nin Akçakoca ilçesindeki fındık tarımının yapıldığı bahçeleri gezerek, işçilerle çeşitli görüşen CHP Genel Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu gazetecilere yaptığı açıklamada mevsimlik işçilerinin yolculuklarının ve gittikleri bölgelerde konaklama konusunda büyük zorluklar yaşadığını dile getirerek şunları söyledi:  "Burada bir işçi bugün açıklanan rakamlara göre 38 TL günlük alıyor. Sabah saat 07.00'den akşam saat 19.00'a kadar 12 saat çalışıp 38 TL alıyorlar. Bunun yüzde 10'u da aracılara gidiyor. Sigorta yok, sağlık koşulları yok, barınma koşulları yok. Türkiye bugün dünyanın 20'nci büyük ekonomisi ondan sonra işte, şuraya gideceğiz buraya gideceğiz dedikleri koşullarda hala hem üretici çok düşük koşullarda ürünü pazarlamak zorunda. Hem de gerçekten iş gücünün insani bir karşılığı yok. Gündüzleri getirdikleri suyu ve yiyecekleri yiyorlar. Bir yiyecekte sağlanmıyor kendilerine. Bu sayı 300 bin civarında. Biz bu koşulları sağlamadığımız sürece, toplumsal barışı da sağlayamayız. Buradan Bu olayın gündeme alınması lazım. Meclisin bir komisyon kurması lazım. Bu koşulları hükümetin öncelikle yerine getirmesi lazım" FOTOĞRAF