Sinan BİLGİLİ - Özkan ARSLAN/İSTANBUL, () BAKIRKÖY'de 2 Haziran 1994'te kaldıkları otelin önünde polisler tarafından gözaltına alındıktan sonra, Sakarya ve Bolu'da ölü olarak bulunan Savaş Buldan, Hacı Karay ve Adnan Yıldırım, ölümlerinin 20'nci yıldönümünde Avcılar Mezarlığı'ndaki kabirleri başında anıldı. Anma törenine, BDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, HDP Eş Genel Başkanı Sebahat Tuncel ve Genel Başkan Yardımcısı Sırrı Süreyya Önder'in yanı sıra HDP'li vekiller Levent Tüzel ve Pervin Buldan ve yakınları katıldı.

"BU İNSANLAR YARGILANMADIĞI, CEZALANDIRILMADIĞI SÜRECE BİZLERİN YÜREĞİNDEKİ ACI DİNMEYECEKTİR"
Savaş Buldan'ın eşi Pervin Buldan, 20 yılı geride bıraktıklarını, ancak bu 20 yıl zarfında değişen bir şey olmadığını belirterek, şunları söyledi:

"20 yıl önce bugün, bu 3 güzel insan Çınar Oteli'nden alınarak, Bolu'nun Melen Çayı kenarında yoğun işkenceler yapılmış, sigara ve naylonlar yakılmış halde cesetleri bulundu. 1990 ve 2000'li yıllar Kürdistan'da ve Kürt evlerinde her gün ateşlerin yandığı, yüreklere ateşlerin düştüğü, annelerin ağladığı bir dönem. O günden bu güne hiçbir şey değişmedi. Onları öldürenler hâlâ cezasız, ellerini kollarını sallayarak dolaşmaya devam ediyorlar. Ne yazık ki bu ülkede hırsızlık yapanlar, yolsuzluk yapanlar, insanları katledenler hiçbir zaman cezalandırılmadı. Ama tam da aksine, bu ülkede mağdur olanlar, yakınlarını kaybedenler, bir halkın özgürlüğünü savunanlar her gün cezalandırıldı. Böylesi bir düzende kayıp yakınları olarak her gün alanlara çıktık. Sesimizi dünyaya duyurmak istedik. Yitirdiğimiz canların failleri bulunsun istedik ama, 20 yıldır bu insanlar suçlarını itiraf etmelerine rağmen, 'Biz katlettik' demelerine rağmen, ne yazık ki cezalandırılmadılar. Dönemin Başbakanı, Emniyet Genel Müdürleri, OHAL Valileri bu cinayetlerden sorumludurlar, ama hiçbirisi sorgulanmamıştır. Biz bir kez daha siyasi iradenin bu konuda sorumluluk üstlenmesi gerektiğini, faillerin bir an önce yakalanması, sorgulanması, cezalandırılması gerektiğini ifade ediyoruz. TBMM Hakikatleri Araştırma ve Hukuk Komisyonu'nun mutlaka kurulması gerektiğinin altını çiziyoruz. Bu insanlar yargılanmadığı, cezalandırılmadığı sürece, bizlerin yüreğindeki acı dinmeyecektir. Tek beklentimiz budur."

 

"BİZİM AÇIMIZDAN 'ÖLMÜŞTÜR, GEÇMİŞTİR' KABUL EDECEĞİMİZ BİR AHLAKSIZLIK DEĞİLDİR"
HDP Eş Genel Başkanı Sebahat Tuncel de, "Geçmişle yüzleşme cesaretini göstermeyenler yeni bir başlangıcı asla yapamazlar. Bu katilamın üzerine kurulan bir cumhuriyetin demokratikleşmesi mümkün değildir" dedi. 

 "Halk, özgücüne güvenerek, zalime ve zulme direniş gösterebiliyorsa, işte bu ailelerimizin yol gösterişi sayesindedir" diyen BDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş da şunları söyledi:

"90'lı yıllarda, 'Ben insanım, Aleviyim, Kürdüm' demeye cesaret gösteremediği günlerde, bu ailelerimiz faşizme direniş gösteriyorlardı. Bu anlamlı direniş sayesinde bugünkü kazanımlarımız var olmuştur. Kendi ölülerini, şehitlerini unutan bir toplum asla geleceğini kuramaz. Bizim açımızdan 'Ölmüştür, geçmiştir' kabul edeceğimiz bir ahlaksızlık değlidir. Her insan bir değerdir. Partimiz şehitlerimize böylesine bir bağlılıkla değer katmaya sahip çıkmaya çalıştı. Başbakan diyor ya "Ne anması. Her yıl anma mı olur?" Hayır başbakan bir gün sen ölürsen öyle diyeceğiz; "Ölmüştür, geçmiştir" diyeceğiz ama, bu halkın değerlerine bunu dedirtmeyeceğiz. Berkin Elvan da, Uğur Kaymaz da, Ceylan Önkol da olsa, 'Ölmüştür, geçmiştir' dedirtmeyeceğiz. Birbirimize sahip çıkacağız. Bu zalimlerin zulüm kalelerini işbirliğiyle yıkacağız. Nasıl korktuklarını biliyorsunuz. Özgücü, özgüveni olan başbakan bu şekilde halka saldırmaz. Ayağı titreyerek siyaset yapmaz. Kendisi de farkındadır, gidicidir. Bu halk, Recep Tayyip Erdoğan'a nasıl halk olduğunu gösterecek. AKP kendine çeki düzen verecek ya da Çiller gibi yok olup gidecek. Çiller bugün bile unutuldu, bu 3 şehit unutulmadı. Katleden tetikçiler belki hesabı yargı karşısında vermediler ama emri verenler tarih karşısında rezil kepaze oldular, onursuzlaştılar, ama bizim şehitlerimiz bizim mücadelemize onur kattılar.

SB (MK) (FOTOĞRAF)