Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, 100. Yılında İmam Hatip Liseleri Uluslararası Sempozyumu'na katıldı. Bozdağ daha sonra gazetecilerin gündemle ilgili sorularını yanıtladı.
ANAYASA ÇALIŞMALARI
Yeni anayasa tartışmalarına ilişkin, TBMM Başkanı Cemil Çiçek ve Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç'ın açıklamalarını hatırlatarak, "Mevcut Meclis, yeni anayasa yapma şansını kaçırmıştır diyebilir miyiz?" sorusu üzerine Bozdağ, "Hem Meclis Başkanımızın hem de Anayasa Mahkemesi Başkanımızın tutumlarını doğru görüyorum. İşin doğrusu o. İlk defa, milletin iradesiyle seçtiği temsilcilerin oluşturduğu bir parlamento çatısı altında, hür bir ortamda, bütün milletin kesimlerinin, taraflarının katkı verdiği yepyeni, sivil, demokratik bir anayasa talebi var. Bu komisyon esasında, bu talebi karşılamak üzere kuruldu. 1 yıl içinde çalışmasını nihayetlendirecekti. 31 Aralık 2012'de bitirecekti ama nihayetlendirmedi. Sonra genel başkanları, liderleri, Meclis Başkanını ziyaret etti. Yeni bir süre verildi. O zaman da nisan başı dendi, sonra mayıs dendi, sonra bir daha bir süre uzatımı oldu ve o günden bugüne de çalışıyor. Esasında uzatmalarda çalışmasını sürdüren bir komisyon görüntüsü var. Bunun süresinin ucu açık olması komisyonun çalışmalarını verimsizleştirmiştir. Komisyon üyeleri, ucu açık bir çalışma takvimi içinde uzlaşma konusunda yeteri kadar gayret ve çaba göstermediler diye düşünüyorum."dedi.
"BÜTÜN PARTİLER KIRMIZI ÇİZGİLERLE MASAYA OTURDULAR. AK PARTİ HARİÇ"
Siyasi partilerin tutumunu eleştiren Bozdağ, şunları söyledi; "Masaya oturulduğu zaman, MHP 'Benim için falan maddeler kırmızı çizgilerim, ben bunları konuşmam', CHP 'Falan maddeler benim kırmızı çizgilerim, ben onları konuşmam', BDP de 'şunlar yeni anayasada olur, olmazsa şöyle olur, böyle olur' diyor. Bütün partiler kırmızı çizgilerle masaya oturdular. AK Parti hariç. Biz her şeyi konuşuruz çünkü bizim konuşmaktan yana bir sıkıntımız yok ama uzlaşma konusu, her konuda uzlaşır mıyız? Bizim görüşlerimiz var. Bunları söyleriz, orta bir yol bulunursa uzlaşırız. Uzlaşmadığımız nokta da olur ama herkes, kırmızı çizgileriyle masaya oturduğunda bizim bu kadar kırmızı çizgiyi aşıp, yeni sivil ve demokratik bir anayasayı hayata geçirme imkanı bulmamızın zor olduğu çok açık. Partiler daha işin başında ortaya koydukları ön kabullerle bana göre süreci tıkamışlardır" diye konuştu.
MISIR İLE DİPLOMATİK SORUN
Mısır Dışişleri Bakanlığı'nın iki ülke arasındaki diplomatik temsil düzeyinin düşürülmesi ve büyükelçilerin karşılıklı geri çağrılması kararına ilişkin soru üzerine Başbakan Yardımcısı Bozdağ, konunun ayrıntılarını henüz bilmediğini belirterek, "Tutumumuz insan hakları, demokrasi ve hukukun üstünlüğü esaslı ve ilkesel bir tutumdur. Yoksa şahıslara dönük bir tutum değildir. Mursi'ye karşı yapılmış olan darbe, Sisi seçilmiş meşru cumhurbaşkanı olsa ona Mursi tarafından yapılmış olsaydı, Türkiye'nin tutumu yine aynı olurdu. Onun için Türkiye'nin tutumu, İhvan-ı Müslim'den ya da Mursi'nin kişiliğinden yana bir tutum değil, demokrasiden, insan haklarından, hukukun üstünlüğünden, milli iradeye verdiği değerden yana ilkesel bir tutumdur. Türkiye'nin bu tutumunda bir değişim yoktur." dedi.
-DERSHANELERLE İLGİLİ ÇALIŞMALAR-
Dershanelerle ilgili soruya ise Bozdağ, "Dershaneler konusu bugün Türkiye gündemine gelmiş bir konu değildir. 1988 milli eğitim şurasında gündemdedir. Daha sonra bütün milli eğitim şuralarında kalkınma planlarında gündemdedir. Milli eğitim strateji belgesinde, hem kalkınma planlarında hep vardı. Çalışma yapacağımızı her defa ifade ettik. Bizim eğitim sistemi içerisinde yaşanan bir sıkıntının daha iyi bir hale getirilerek çözülmesi hedefini gütmektedir. Bir gruba ya da kesime karşı bir çalışma kesinlikle değildir. Başbakanımız 2008'de partimizin kapatma davası olduğu bir dönemde bunu bir televizyon kanalında çok açık bir şekilde bu konuyu dile getirdi. 2007'de kalkınma planında vardı. Bunlar parlamentoda oylanıyor. Parlamentoda kimse de karşı görüş de o gün ifade etmediler. Türkiye'nin gündemine bağlı olarak getirilmiş bir konu değildir. Eğitim sistemi içerisinde yıllardır konuşulan ve bir türlü yapılamayan bir hususun hayata geçirilmesi iadesidir." ifadelerini kullandı. Dershanelere arsa tahsisi ve kredi kolaylığı gibi avantajlar sağlayacaklarını belirten Bozdağ, "Bizim dershaneleri doğru zeminde tartışmamız önemli. Esasında bu değişim, dönüşüm projesidir. Dershanelerin özel eğitim kurumlarına dönüştürülmesi, hemen dönüşemeyeceklerin açık liseye dönüşmesi projesidir. Ayrıca özel eğitim kurumlarına dönüşmesi için dershanelere arsa tahsisi, vergi muafiyeti, kredi kolaylıkları, çalışanları için sigorta prim muafiyetleri, öğrenci konusunda sıkıntı varsa öğrenci desteğinin verilmesi, öğretmenlerin kamuya aktarılması gibi pek çok oradaki sorunu çözen bir dizi çözüm alternatifi vardır. Bunun çerçeve içerisinde tartışılmasında fayda vardır." diye konuştu.