MAHKEME: EYLEMLERİ YASAMA DOKUNULMAZLIĞI KAPSAMINDA KALMIYOR
Diyarbakır 6'ıncı Ağır Ceza Mahkemesi, BDP Şırnak Milletvekilleri Faysal Sarıyıldız, Selma Irmak ile Van bağımsız Milletvekili Kemal Aktaş'ın geçtiğimiz hafta yaptıkları tahliye başvurusunu değerlendirerek, karara bağladı. Sabah saatlerinde mahkemeye 3 milletvekili ile ilgili görüşünü sunan savcı, sanıkların tahliye taleplerinin reddedilmesini istedi. Akşam saatlerine kadar talebi görüşen Diyarbakır 6'ıncı Ağır Ceza Mahkemesi, BDP Milletvekilleri Selma Irmak ve Faysal Sarıyıldız ile bağımsız Milletvekili Kemal Aktaş'ın tahliye taleplerini, oybirliği ile reddetti.
Şırnak KCK davasından yargılanan Faysal Sarıyıldız ile ilgili kararda, savcının mütalaasına da yer verildi. Anayasa Mahkemesi'nin bireysel başvuru sonucunda verdiği kararların sadece talepte bulunan tarafları bağladığı belirtilen mütalaada, 'Bu nedenle Mustafa Balbay hakkında bireysel başvuru sonucunda Anayasa Mahkemesi tarafından verilen karar, bu dosyada tutuklu sanıkların tahliyesi açısından nazara alınamayacağından, tahliye taleplerinin reddine karar verilmesini talep ederiz' ifadeleri kullanıldı.
Kararda Anayasa'nın 'Yasama dokunulmazlığını' düzenleyen 83'üncü maddesine atıf yapan mahkeme, sanık Faysal Sarıyıldız hakkında 'terör örgütü üyeliği' suçlamasıyla iddianame hazırlandığını hatırlattı. Sanık hakkında seçimden önce soruşturmaya başlanması ve kamu davası açılmış olması gözönüne alındığında, Faysal Sarıyıldız'ın eylemlerinin 'Yasama dokunulmazlığı' kapsamında kalmadığını belirten mahkeme, tutuklulukta makul sürenin Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nde açıkça tanımının yapılmadığını vurguladı. Mahkemeye göre her olay için geçerli bir makül süre kabulünün tespitinin olanaksız olduğu belirtilen kararda, 'Tutukluluk, her dosyada ayrı değerlendirilmesi gereken bir durumdur. Tutukluluk süresinin uzunluğu, işlenen suçun niteliğine göre değişebilmektedir. Tutukluluk süresinin makul olup olmadığını belirlerken, AİHM, daima bütünsel bir yaklaşım içinde davranmaktadır. Bir dosya için makul olan tutukluluk süresi ve tutukluluk başka birn dosya için makul olmayabilir' ifadelerine yer verildi.
ANAYASA MAHKEMESİ KARARI BAŞVURAN KİŞİ AÇISINDAN BAĞLAYICIDIR
Tutuklamanın kişi özgürlüğünü en ağır biçimde sınırlandıran bir koruma önlemi olduğunu vurgulayan mahkeme, Anayasa Mahkemesi'nin bireysel başvuru sonucunda vermiş olduğu kararların, hangi dosya için verilmişse, özel olarak o dosyanın tarafları hakkında sonuç doğurduğunu belirtti. Başvurular ile ilgili ortaya çıkan Anayasa Mahkemesi kararının, başvuran kişi ve başvuruya konu adli karar veya işlem açısından bağlayıcılığı olacağını vurgulayan mahkeme, 'Mahkeme olayla sınırlı ve sadece taraflarla ilgili karar vermekle yetkilidir. Her dosya diğerinden farklı olduğu için, bir dosya hakkında verilen karar diğer dosyalar hakkında bağlayıcı sonuç doğurmaz. Çünkü her dosya diğerinden bağımsız ve kendi kapsamı dikkate alınarak değerlendirilmelidir' görüşünü savundu. TUTUKLULUK DURUMU KAMU YARARI İLE UYUMLU GÖRÜLMÜŞTÜR
Anayasa Mahkemesi'nin bireysel başvuru sonucunda vermiş olduğu kararların etkisinin, kararın sadece hüküm fıkrası ile sınırlı olduğu belirtilen mahkeme kararında, 'Bu kararlar somut olaydan bağımsız olarak hukuk hayatında önem arz edebilir. Ancak mahkemelerin önündeki olaylar açısından uyumluluğu nispetinde bağlayıcı olabilir. Doğaldır ki her dosya konusu ve kapsamı itibari ile diğerlerinden farklıdır. Yargılaması yapılan dosyada sanığın tutukluluk durumu kamu yararı ve dosya kapsamıyla uyumlu görülmüştür. Sanığın üzerine atılı suçun 'terör örgütü üyeliği' suçu olması, sanık hakkında seçimden önce soruşturmaya başlanması ve kamu davası açılmış olması göz önüne alındığında Faysal Sarıyıldız'ın Anayasa'nın 83'üncü maddesinde düzenlenen 'Yasama dokunulmazlığı' kapsamı içinde kalmadığı anlaşılmıştır' denildi.
Mahkeme, 'terör örgütüne üye olma' suçundan yargılanan Sarıyıldız hakkında kuvvetli suç şüphesinin varlığını gösteren olguların bulunması, kaçma şüphesi, tutuklama tedbirinin makul ve dosya kapsamına uyumlu olması nedeniyle tahliye talebinin reddedilmesine hükmetti.
SELMA IRMAK VE KEMAL AKTAŞ'IN DURUMLARI
Diyarbakır 6'ncı Ağır Ceza Mahkemesi, KCK/TM ana davasında yargılanan BDP Şırnak Milletvekili Selma Irmak ve Van bağımsız Milletvekili Kemal Aktaş ile ilgili de ayrı bir karar zabtı hazırladı. Selma Irmak ve Kemal Aktaş hakkında mütalaa veren savcı, aynı nedenlerle tahliye taleplerinin reddini istedi. Mahkeme, 13 sayfalık kararda sanık Kemal Aktaş ve Selma Irmak hakkındaki iddialara ayrıntılı olarak yer verdi. Sanık Kemal Aktaş hakkında 'terör örgütü yöneticiliği', Selma Irmak hakkında ise 'terör örgütü üyeliği' iddiasıyla iddianame hazırlandığını belirten mahkeme, her iki sanık hakkında da seçimlerden önce soruşturmaya başlandığı ve kamu davası açıldığını vurguladı. Mahkeme Kemal Aktaş ve Selma Irmak'ın eylemlerinin de 'yasama dokunulmazlığı' kapsamında kalmadığını ifade ederken, Anayasa Mahkemesi'nin bireysel başvurularla ilgili verdiği kararların, başvuruyu yapan taraflar hakkında sonuç doğuracağını belirtti.
ANAYASA MAHKEMESİ KARARI KCK DOSYASI İÇİN EMSAL TEŞKİL EDEMEZ
KCK/TM ana davasında 187 sanığın yargılandığını belirten mahkeme, 'Dosya 503 klasörden oluşmakta ve yargılanan sanıklardan bir kısmının yurt dışında ve yakalamalı olduğu için ulaşılamamakta, dosyanın yurtdışı bağlantısı da bulunmaktadır. Dosyada henüz delillerin ikamesi aşaması bitmemiş ve tanıklarda dinlenilmemiştir. Dolayısıyla dosyanın kendine has özellikleri bulunmaktadır. Durum böyle olunca Anayasa Mahkemesi'nin itiraza dayanak yapılan dosya için verdiği kararının bu dosya için emsal teşkil etmesi mümkün değildir. Her dosya konusu ve kapsamı itibariyle diğerlerinden farklıdır. Sanıkların üzerine atılı suçların 'terör örgütü yöneticiliği ve üyeliği' suçlarından olması, sanıklar hakkında seçimden önce soruşturmaya başlanması ve kamu davası açılması göz önüne alındığında Selma Irmak ve Kemal Aktaş'ın eylemlerinin 'yasama dokunulmazlığı' kapsamında kalmadığı anlaşılmıştır' ifadelerini kullandı.

FB (GG/RT)