Yüksel KOÇ- Timur TARLIG-Uğur CAN/İSTANBUL, ()  Barış ve Demokrasi Partisi (BDP)'nin Zeytinburnu Kazlıçeşme'de organize ettiği nevruz kutlamalarında BDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş ve HDP İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan adayı Sırrı Süreyya Önder de konuşma yaptı.

DEMİRTAŞ KONUŞTU
Selahattin Demirtaş herkesin bayramını kutlayarak başladığı konuşmasında, bu yılki Nevruz'u her zamankinden farklı bir coşku ve heyecanla karşıladıklarını belirtti. 30 Mart Yerel Seçimlerine giderken, Nevruz'u karşıladıklarını, bu yıl heyecanın bu kadar büyük olmasının bir nedeninin de bu olduğunun altını çizen Demirtaş, "Zalimlerin zulümleriyle birlikte sandığa gömülecekleri günlere az kaldı. Bir hafta kaldı. O nedenle heyecanlıyız. HDP'nin İstanbul'da yenilmez sarsılmaz bir güç olduğunu göstermeye az kaldı." dedi. Demirtaş, "HDP'nin Barışı inşa edeceğiz, şeffaf olacağız, katılımcı olacağız, kararları bir kişi vermeyecek. O belediye başkanını seçen kimse orada, karar ve yetki onlarda olacak. Yetki halk meclislerinde, sivil meclislerde, sivil toplum kuruluşlarında olacak. Halka harcadığımız her kuruşun açık şeffaf hesabını vereceğiz halka" dediğini anlattı. HDP ve BDP'deki kadın adayların sayısının, toplam aday sayısının yarısı kadar olduğunu altını çizen Demirtaş, "Bu bile BDP ve HDP'ye oy vermek için geçerli bir sebeptir" diye konuştu..

HIRSIZLARA KARŞI TEK BİR ARTERNATİF VAR: HDP
Diğer partilerin zihniyetlerinin aynı olduğunu söyleyen Selahattin Demirtaş, "Aralarında hırsız olmayan var mı? Ya paramızı çalmışlar, ya kimliklerimiz çalmışlar, ya inançlarımızı çalmışlar, ya geleceğimizi çalmışlar, ya çocuklarımızı çalmışlar, ya doğamızı çalmışlar, Ya çevremizi, ya umutlarımızı, heyecanlarımızı çalmışlar. Hepsi hırsız bunların. Hırsızlara karşı tek bir arternatif var. HDP" dedi.

SENİ SİNİRLENDİREN, SİNİR EDEN HERŞEYİ KAPATMAK İSTİYORSAN, ÖNCE BİLAL'İ KAPAT, BİLAL'İ
Demirtaş konuşmasını şöyle sürdürdü: "Biz diğerleri gibi, savaşa girmiyoruz. Seçime giriyoruz. Provokasyonlara, asla gelmeyeceğiz. AKP, MHP, CHP... Şu partiye, hangi partiye oy veriyorsa, bizim için farketmez. Biz insandır diyeceğiz, Kardeşimizdir diyeceğiz. Sandıkta gereğini yapacağız. Onlar gibi kışkırtarak, onlar gibi düşmanlaştırarak, onlar gibi savaş nidalarıyla seçime girmeyeceğiz. Bu Kazlıçeşme Meydanları'ndaki milyonların iradesini, elbette ki sandığa dolduracağız. Elbetteki oylarımıza da sahip çıkarak, sandıktan o gücü çıkaracağız. O iradeyi çıkaracağız. Sizin evinize hırsız girerse hırsızı suçüstü yakaladığınızda 'Yav kardeşim dur. Ne güzel hırsızlık yaptın. Sana bir tane daha oy vereyim' diyor musunuz? O zaman hırsızı yakalamışsanız cezasını verin sandığa gömün onu. Buralarda artık hırsızlığın sökmediğini görsünler. Bakın şunu da aklınızdan çıkarmayın. O parayı çalanlar belli. Ayrıca inançlarımızı kimliklerimizi çalanlar da belli. Bizi tekleştirip, bizi insanlığımızdan uzaklaştırmak için tekleştirip, ırkçı faşizan bir politika ile kimliklerimizi çalanlarda hırsızdır. Bunların hepsinin politikası hırsızlık politikasıdır. Artık bu hırsızların seçmen karşısında ders alma zamanı gelmiştir. Hırsızlıklarını halktan gizlemek için envayi çeşit yöntem deniyorlar. Medyaya baskı uyguluyorlar. Yargıya baskı uyguluyorlar. Sosyal medyayı kapatarak, 'twitter, mvitter kökünü kazıyacağız' diyorlar. 'Halkın bunları duymasını engelleyeceğiz' diyorlar. Buradan Sayın Başbakan'a bir tavsiyem var. Seni sinirlendiren, sinir eden herşeyi kapatmak istiyorsan, önce Bilal'i kapat, Bilal'i. Twitter'ı, sosyal medyayı kapatarak sinirlerini yatıştıramazsın. Asla gerçekleri de örtemezsin. Bu yanlış yoldan dönmen lazım. Halkın karşısında artık gerçek bir özeleştiriyle özür dilemen lazım."

"BUNLARIN HESABINI SORMAK ÜZERE GELİYORUZ. ÖYLE KASETLERLE DEĞİL..."
Sırrı Süreyya Önder ise konuşmasına, "Hoşgeldiniz, sevgili dostlar, sevgili halklarımız, emekçiler, mazlumlar, mağdurlar, hepiniz hoşgeldiniz bayramınız kutlu olsun" diyerek başladı.
Önlerinde yerel seçimin olduğunu söyleyen Önder, "Başbakan 2 kilometre ötede denizi doldurmuş. Artık öğrendiğimiz bir gerçek var. Bir yerde hafriyat varsa yani bir yeri dolduruyorlarsa, başka bir yerde de kasaları dolduruyorlar demektir. Bu kadarını bilin yeter. O babası 'Oğlum evde kaç lira var' dediğinde babasına bile yalan söyleyen evlat var ya. Birkaç sıkıştırmadan sonra 1 trilyon demişti. Daha sonra çıktı ki, ondan daha fazla para var. İşte o evlat... Bu memlekette o olmadan hafriyat yapılamıyordu. Bunların hesabını sormak üzere geliyoruz. Öyle kasetlerle değil. Hukuk önünde bağımsız mahkemelerde, halkın mahşeri vicdanında yedikleri her haram lokmayı kusturana kadar hesabını sorana kadar yakalarından düşmeyeceğiz" dedi.

"BU MİLLETİN BAŞINDAN, ÇEKİLİN DÜŞÜN YAKASINDAN."
Önder konuşmasını şöyle sürdürdü: "Sizin seçilmişleriniz, vekilleriniz, mecliste bu yasadışı dinlemeleri gündeme getirdiğimizde, dediler ki; 'Bu kabinenin bakanları -halen bu kabine de bakan olanlar bir tanesini belediye başkan adayı yaptılar- aynen şöyle söylediler; 'Kardeşim korkacak şeyi olmayanlar dinlemelerden niye şikayetçi oluyor' dediler. Şimdi korkudan tirtir titriyorlar. Demek ki biz alanlardayız. Demek ki korkacak bir şeyimiz yok. Onlar bize atmadık iftira bırakmadılar. Ama bugün kalkmışlar millete, 'Biz o zaman çok safmışız' diyorlar. Bu halkın saflara ihtiyacı yok. Halkın çıkarları söz konusu olduğunda uyanık olan, bu yetimlerin, bu kamunun her kuruşunun üzerine titreyen zeki insanlara ihtiyaç var. Madem ahmaksınız, madem itiraf ediyorsunuz, bu milletin başından, çekilin düşün yakasından."

TT(HE)(FOTOĞRAF)