DİYARBAKIR Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Baydemir, "Dillerimiz, kültürlerimiz, kentlerimiz, kasabalarımız arasında nefret duvarları örmekten artık vazgeçmeliyiz. Nefret duvarları tarihte zaten mahkum olmuştur. Yeni duvarları örmenin bir anlamı yoktur" dedi.
Güneydoğu Anadolu Bölgesi Belediyeler Birliği'nin (GABB) ile Friedrich-Ebert Vakfı'nın ortaklaşa düzenlediği 'Yerel Yönetimler Okulu' projesi kapsamında eğitim programı düzenlendi. Programa GABB ve Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Baydemir, Siirt Belediye Başkanı Selim Sadak'ın da aralarında bulunduğu belediye başkanları katıldı. Programda Türkçe ve Kürtçe konuşan Baydemir Büyükşehir Belediye Başkanlığı görevinin son bulmasına 4 ay kaldığını belirterek esprili bir dille, "Benim son 4 ayım kaldı. O yüzden ben bugün çok konuşacağım" dedi. Konuşması sırasında görevi devredecekleri arkadaşlarına gönüllü destek vererek çalışmalarda yer almak istediklerini belirten Baydemir, Diyarbakır merkez Sur İlçesi Belediye Başkanı Abdullah Demirbaş'a seslenerek, "Biz evde birlikte artık propagandamızı yaparız" dedi.
Baydemir, 30 yıllık zaman dilimi içerisinde büyük duygusal kırılmalar yaşandığını belirterek, "21'inci yüzyıldayız. Artık halklarımız, inançlarımız, kimliklerimiz arasındaki bütün bunlar zenginliklerimiz, Türkçe nasıl zenginliğimizse, Kürtçe de bir zenginliğimizdir. Türk kardeşlerimizin ana dilinde eğitim yapması annelerinin ak sütü kadar ne kadar helalse, Kürt kardeşlerimizin de ana dilinde eğitim yapması o kadar helal, haktır, vazgeçilmezdir. Dillerimiz, kültürlerimiz, kentlerimiz, kasabalarımız arasında nefret duvarları örmekten artık vazgeçmeliyiz. Nefret duvarları tarihte zaten mahkum olmuştur. Yeni duvarları örmenin bir anlamı yoktur. Tam aksine bu duvarı örmektense, İstanbul'la Diyarbakır, İzmir'le Batman, Şırnak'la Çanakkale arasında barış ve dostluk köprüleri inşa etmemiz lazım. Bana göre de yerel yönetimler bu noktada çok önemli bir aktördür" dedi.