Almanya Federal Şansöylesi Angela Merkel’in resmi davetlisi olarak bugün Almanya’ya giden Başbakan Recep Tayyip Erdoğan düzenlediği basın toplantısında paralel devlet yapılanması ile ilgili bir soruya, "Devletin içindeki böyle bir yapılanma bizim beka meselemiz haline gelmiştir" derken, Fetullah Gülen için de, "Dünyanın bir ucundan Türkiye yönetilemez. Çıkarsın gelirsin" dedi.
Başbakan bu konuda şunları söyledi:
"Paralel yapılanmaya yönelik soruşturma denilince... Burada da tabii ki sadece İçişleri Bakanlığımızın değil, tüm istihbari çalışmalarımızın bundan sonraki hassasiyeti, mevcut eksikliklerin giderilmesi suretiyle, bu yöne çok daha farklı bir şekilde eğilmek. Çünkü devletin içerisindeki böyle bir yapılanma, bizim bir beka meselemiz haline gelmiştir. Dolayısıyla buna da bizim fırsat vermemiz mümkün değildir. Gereği neyse bunları da yapacağız." Başbakanlığa ait TC-ANA uçağıyla, eşi Emine Erdoğan, AB Bakanı Mevlut Çavuşoğlu, Spor Bakanı Çağatay Kılıç, AKP İstanbul Milletvekili Egemen Bağış ile birlikte saat 16.00’da İstanbul’dan Berlin’e giden Başbakan Erdoğan, Atatürk Havalimanı Devlet Konukevi’nde hareketinden önce düzenlediği basın toplantısında gazetecilerin sorularını cevapladı. Başbakan Erdoğan, tutukluluk süresini 5 yıla indirme kararı verdiklerini belirterek:
"Tutukluluk süresi daha önce biliyorsunuz 10 yıldan 7,5 yıla indirilmişti. Biz dün yaptığımız bu çalışmayla bunu 5 yıla indirme kararı verdik ve şimdi bunu 5 yıla indiriyoruz. Meclisten de bunun çıkmasıyla öyle zannediyorum ki heralde yüzlerce, binlerce insan bundan istifade edecek"
BAYRAKTAR AYNI SAATLERDE ÖZÜR DİLEDİ
Başbakan bir basın mensubunun, "Gazetelerde yer alan bir habere göre, Çevre ve Şehircilik eski Bakanı Erdoğan Bayraktar ile geçen hafta bir görüşme gerçekleştirdiğiniz ve Bayraktar'ın istifadan vazgeçtiği, yerel seçimlerde Trabzon'da çalışmalar yapacağı söylendi. Böyle bir görüşme gerçekleşti mi?" sorusu üzerine Erdoğan, "Görüşme yaptım ama benim ikna etme gibi bir gayretim söz konusu değil. Erdoğan bey ikna edilecek bir kardeşimiz değil ki. Bayraktar ile 20-25 yıllık bir geçmişimiz var. Bayraktar'ın kullanmış olduğu öyle yanlış ifadeyi kendisinin düzeltmesi gerekir. Onun için de ikna gayreti içerisine girmem gerekmez. Onun buradan nadim, pişman olması lazım" dedi.
Erdoğan Bayraktar da bu sözlerin söylendiği saatlerde bir açıklama yaparak özür diledi.
DEMOKRATİKLEŞME PAKETİ

"Dün dolmabahçe'de Demokratikleşme Paketi konusunda bir görüşmeniz vardı. Paketin içeriğine ilişkin bir değerlendirme alabilir miyiz sizden?" sorusu üzerine Başbakan Erdoğan, dün paketle ilgili yaptıkları çalışmayı derinlemesine ele aldıklarını dile getirdi.
Erdoğan, daha önce yaptıkları çalışmanın idari boyutuyla çözüldüğünü, halledildiğini bu konuda adımları attıklarını kaydederek, yasal sürece yönelik bunu parlamentoya gönderdiklerini aktardı.
Bunların yanı sıra 3 paketleri daha olduğunu bildiren Erdoğan, şöyle devam etti:
"Bunlardan bir tanesi Adalet Bakanlığı ile alakalı. Bir diğeri İçişleri Bakanlığı ile, bir diğeri de şeffaflaşmayla alakalı. Biz bu süreçte büyük ihtimalle Adalet ve İçişleri ile ilgili olanları yetiştirmenin gayreti içerisinde bulunacağız. Biliyorsunuz Özel Yetkili Mahkemeleri süratle kaldırmanın gayreti içerisindeyiz. Onu bu arada kaldırmak için yoğun bir çalışmayı gerçekleştireceğiz. TMK ile alakalı olarak orada yeni bir düzenlemeye gidiyoruz. Bunları Ceza Kanunu kapsamı içerisine alacağız. Burada öyle zannediyorum ki en hayati, önemli olan şu olacaktır. Tutukluluk süresi daha önce biliyorsunuz 10 yıldan 7,5 yıla indirilmişti. Biz dün yaptığımız bu çalışmayla bunu 5 yıla indirme kararı verdik ve şimdi bunu 5 yıla indiriyoruz. Meclisten de bunun çıkmasıyla öyle zannediyorum ki heralde yüzlerce, binlerce insan bundan istifade edecek."
ADLİ KOLLUK KURUMU
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, adli kolluk meselesinin çok önemli olduğunu belirterek şöyle konuştu:
"Adli kollukta artık herhangi bir savcı istediği gibi, ki yaptıkları zaten kanunsuzdu, yani, 'sen sen sen' emniyetten bazı polisleri toplayıp bunları hemen adli kolluk gibi görevlendirip, 'Hadi git şurayı bas, şunları topla gel'... Böyle birşey olamaz. Hiçbir üstün astından haberi yok. Ne emniyet müdürünün, ne valinin haberi var. Kalkıp bu tür adımların atılması şimdi ortadan kalkıyor. Bunun için bir geçiş süreci var. Bu geçiş sürecinde bir defa bu iş valinin emir komutasında olacak. Veya emniyet müdürünün emir komutasında olacak. Yani yazılı olarak oraya gönderilecek ve oradan bu iş yönetilecek. Valinin, emniyet müdürünün haberi olmadan adli kolluk görevi asla verilemez. Böyle bir şey yapılamaz. Kaldı ki dünyanın birçok yerinde zaten adli kolluk müessesi de yok. Böyle bir şey yok. Oluşturulur. Şimdi biz Avrupa Birliği'nin de böyle bir talebi sebebiyle şöyle bir çalışmayı da düşündük. Dedik ki 'Adli kolluk gerekirse kurumu oluştururuz'. Yani bir Adli Kolluk Kurumu kurarız, bu İçişleri Bakanlığı'na veya tamamiyle Adalet Bakanlığı'na bağlı olur. Ve bunun bir başı olur. Bunun görevi sadece adli kolluktur. Başka hiçbir şeyle de ilgili olmaz. 81 vilayetin bu tür bir adli koluğu olabilir. Bunun üzerinde arkadaşlarımızla bir çalışma yaptık. Bu çalışma olgunlaştırılacak. Eğer buna karar verirsek bununla ilgili bir personel alımı yapacağız ve bu geçiş sürecinin arkasından da ona bir yürürlük tarihi vereceğiz ve daha sonra da onu inşallah devreye sokmuş olacağız."
ZAMAN MUHABİRİNE
Başbakan Erdoğan Zaman Gazetesi muhabirinin MİT raporu ile ilgili sorusu üzerine, "Sen değil patronun bu MİT raporunu nasıl ele geçirmiş. İşte paralel yapı bu" dedi.
Başbakan son olarak yapılan Zaman Gazetesi'nin anketinde AKP’nin oy oranının düşük gözüktüğü ile ilgili soruya ise, "O ankete göre AKP’nin oyu yüzde 39’a düşmüş. Bunu değerlendirmeye gerek yok. Hangisine inanalım. Yoksa bizim yaptırdığımız anketlere mi inanalım. Kondu’nun anketine göre Ocak ayına göre AKP yüzde 47,7, CHP 28,5, MHP yüde 14.4 BDP ise yüzde 5,9. Hangisi doğru. O anketin adı paralel yapı firmasıdır. Sen bana şimdi bir anket okudun, ben de diyorum ki senin kendi mensubu olduğun gazete dün bir anket yayımladı. Onunla da uzaktan yakından alakası yok. İşte bu anketin adı paralel yapı firmasının anketidir. Bunlar duymaz uydururlar. Dert başka... Bunlar kendilerine göre bu ülkede bir irade oluşturabileceklerini zannediyorlar ama oluşturamayacaklar. Bunun en büyük sadası meydanlardır. Dünyanın değişik bir ucundan durup da Türkiye yönetilmez. Çıkarsın, gelirsin ülkende ne yapacaksan bunu burada yaparsın. Şu anda bu hafta bugün Almanya seyahatim var ve Cuma günü Soçi'de kış olimpiyatları var, oraya gideceğiz ve ondan sonra tamamen arazideyiz, meydanlar 30 Mart'ın dilin konuşacaklar. O tür palavraları anketleri filan bu millet yutmuyor. Her ay 4 tane anketi var bizim partinin. Bu 4 tane ankette biz hemen karşılıklı olarak bunları çaprazlama yaparız ve adımlarımızı da buna göre atarız. Buralara biz bugüne kadar hep böyle geldik. Nerede eksiğimiz var, ne yapmamız gerek, neyi düzelmemiz gerek, bunların hepsi. Biz, hayali projelerle de konuşmuyoruz, yaptıklarımızla konuşuyoruz. Eser ortadadır, bütün bu eser, Türkiye'dir. Bugüne kadar yaptıklarımızla da milletimiz bize istikamet vermiş, biz o istikamette yürüdük. Milletimiz de bunun için bize 2002 Kasımından bugüne hep sahip çıktı, trendimizi de hep yüksek tuttu."
İRAN İLİŞKİLERİ
Başbakan İran gezisiyle ilgili soruyu ise şöyle cevapladı:
"Türkiye-İran arasındaki süreçte önlemler diye bir şey söz konusu değil, sadece İran'a yönelik yaptırımlar söz konusu. Bu yaptırımlar içerisinde Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi mensubu ülkelerin bazılarının bunları rahatlıkla aştığını görüyoruz ama bazı ülkeler için ise bazı ülkeler çok farklı, değişik yollarla engellenebiliyor. 2012 dış ticaret hacmine baktığımız zaman İran'la aramızdaki dış ticaret hacmimiz, 21,5 milyar dolara ulaşmıştır. Fakat 2013'te yüzde 35 gerilemeyle, yaptırımlar sebebiyle çok ciddi bir düşüşle, 13,5 milyar dolar gibi bir seviye geriledi. Türkiye-İran olarak siyasi irademiz, 2015 sonu itibariyle bu rakamı 30 milyar dolara çıkarmak. Bu ziyaretimde, bu iradeyi gerek Sayın Ruhani ile yaptığımız görüşmede, gerek Sayın Başbakanla yaptığımız görüşmede çok açık net gördük. Yaptığmız 4 anlaşmada da bunu teyit eden yaklaşımlar söz konusu. Bizim gerek şu anda Türkiye-İran arasındaki petrol ithali gerekse doğalgaz ithalimiz ve bunun yanında da tabii doğalgaz ve petroldeki yeni fiyat ayarlamaları hususunda, enerji bakanlarımız görüşmelerini çalışmalarını yapacak. Buralarda eğer bir anlaşmaya varılması halinde inanıyoruz ki bu ticaret hacmimiz süratle daha da artabilecektir. Bunun yanında çok farklı bizim onlara verebileceğimiz ürünlerimiz var. Bu ürünlerle ilgili vergiler noktasında arkadaşlarımız karşılıklı olarak, özellikle ekonomi bakanlarımız çalışmalarını yaptılar. Vergilerde karşılıklı bazı indirimlere gitmek suretiyle yani kazan-kazan esasına dayalı olarak, o zaman bizim ihracatımızda ve ithalatımızda tabii ki bu kalemlerin sayısı daha da artacaktır. İnanıyorum ki şu anda arkadaşlarımızın gerek Karma Ekonomik Komisyon başkanlarımız gerekse Tercihli Ticaret Anlaşması'nı imzaladığımız için tabii burada ciddi bir sıçrama başlayacak. Serbest ticaret bölgeleriyle ilgili ayrıca bir adım atma kararını verdik. Bunlar aramızdaki ilişkileri inanıyorum ki çok çok olumlu istikamette etkileyecektir."
MERKEL’LE GÖRÜŞME
Alman mevkidaşı Merkel ile yarın yapacağı görüşmede, Türkiye’nin AB’ye üyelik süreci, bölgesel ve uluslararası meseleler hakkında görüş alışverişinde bulunacağını belirten
Başbakan Erdoğan, bu ziyaret çerçevesinde, Federal Şansölye Yardımcısı, Ekonomi ve Enerji Bakanı, AFC Koalisyon Hükümeti’nin ortağı Sosyal Demokrat Parti (SPD) Genel Başkanı Sigmar Gabriel’i ve Federal Dışişleri Bakanı Frank-Walter Steinmeier’i de kabul edeceğini söyledi.
Erdoğan, Berlin’deki temasları çerçevesinde Almanya’nın önde gelen düşünce kuruluşlarından Alman Dış Politika Cemiyeti’nde (DGAP) bir konuşma yapacağını, ayrıca Berlin Avrupalı Türk Demokratlar Birliği tarafından düzenlenecek etkinlik kapsamında Almanya’daki vatandaşlarla bir araya geleceğini açıkladı.