Özgür ALTUNCU - Ugur CAN/İSTANBUL,() Türkiye İhracatçılar Meclisi'nin (TİM) 21. Olağan Genel Kurulu ve 2013 İhracat Şampiyonları Ödül Töreni Haliç Kongre Merkezi'nde yapıldı. Genel kurula, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın yanı sıra Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, Gümrük ve Ticaret Bakanı Hayati Yazıcı, Gençlik ve Spor Bakanı Akif Çağatay Kılıç, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş ile iş adamları katıldı.
TİM Başkanı Mehmet Büyükekşi ve Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekçi'nin konuşmalarının ardından ihracat rakamları bakımından sektörlerinde ilk 3'e giren firma ve yöneticilerine plaket verildi. 26 farklı sektörde üçüncü olanlara plaketlerini Büyükekşi ve Ekonomi Bakanı Zeybekçi ile Gençlik ve Spor Bakanı Kılıç, ikincilerine plaketlerini Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Gümrük ve Ticaret Bakanı Hayati Yazıcı, birincilere ise plaketlerini Başbakan Recep Tayyip Erdoğan verdi.

"SÜRATLE NETİCE VERDİ"
Daha sonra konuşan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Dünyada yaşanan küresel sıkıntılara, ülkemizde son 1 yılda yaşanan sıkıntılara rağmen ihracattaki artışın iftihar sebebi olduğunu belirtti. Salı günü 2014 yılının büyüme rakamlarının açıklanacağını hatırlatan Başbakan Erdoğan, " TÜİK tarafından açıklanacak. İhracattaki bu başarılı performansın büyümeye önemli katkı sağladığını biliyor ve inşallah sevindirici bir sonuç bekliyoruz. İhracat ve büyümedeki olumlu seyirle birlikte ekonominin diğer alanlarında da güzel gelişmeler şahit oluyoruz.
Bildiğiniz gibi İstanbul Borsası 2013 yılının Mayıs ayında tarihinin en yüksek seviyesine ulaşmış endeks 93.179'u görmüştü. Mayıs ayının sonunda başlayan malum sokak eylemleri, bunun ardından Aralık ayında yaşanan darbe girişimi borsanın çok sert düşüşler yaşamasına ne yazık ki sebep oldu. Borsa 60 binlere kadar düştü. Hükümetimizin dik, karalı duruşu ekonomimizin ciddi manada sarsılmasını ve zarar görmesini önledi. Bizim 30 Mart öncesinde de istikrarın muhafaza edildiğini gören piyasalara yeniden bu azmi, kararlılığı, iyimserliği hakim kılma anlayışımızda süratle netice verdi. Dün İstanbul Borsası son 1 yılın ardından ilk kez 80 bin seviyesinin üzerine çıktı" dedi.

"PİYASA BU NOKTADA KARARLILIĞINI ORTAYA KOYUYOR"
Merkez Bankası'ndaki rezervlerinde artış olduğunu kaydeden Erdoğan artışın devam ettiğini belirterek sözlerini şöyle sürdürdü:
"2002 yılında 27.5 milyar dolar olarak devraldığımız Merkez Bankası rezervleri geçen yıl Mayıs ayında 135 milyar dolar seviyesini görmüştü. Son bir yıl içinde dalgalana rezerv son aylarda yeniden artmaya başladı ve en son 131 milyar dolar seviyesini yakaladı. En çok işlem gören borçlanma senedinin faizi geçen yıl Mayıs ayında tarihinin en düşük seviyesine yüzde 4.67'ye kadar gerilemişti. Maalesef Gezi olayları nedeniyle faiz yükseldi ve bir ara yüzde 12 seviyelerine kadar çıktı. Şu anda bu faiz oranı da düşüş eylemin de ve yüzde 8'lere kadar geriledi. Piyasa bu noktada kararlılığını ortaya koyuyor."

"BUNU SÖYLEYEMEM AMA BAŞARILIYIZ"
Başbakan Erdoğan, orta vadeli programda Türkiye ekonomisine ilişkin 4 önemli programın olduğunu vurgulayarak bunları şöyle sıraladı: "Cari açığın düşmesi, enflasyonun düşmesi, mali disiplinin muhafaza edilmesi, büyüme ve istihdamın artması. Mayıs ayı ihracat ve ithalat rakamlarına ilk 5 ayın rakamlarına bakıldığında cari açık ciddi bir düşüş gösteriyor. Enflasyonla mücadelemiz aynı kararlılıkla devam ediyor. Mali disiplin hükümetimizin olmazsa olmazı. Dikkatinizi çekiyorum 12 yılda 8 seçim yaşadık, mali disiplinden asla taviz vermedik. Türkiye'de popülist politikalar tevessül etmeden, milletin birikimlerini çarçur etmeden, seçim kazanmanın mümkün olduğunu, bu 8 seçimde göstermiş oldu. Dördüncü olarak da 12 yıldır oldukça başarılı bir seyir izliyoruz. Peki hedefinizi gerçekleştiriyor musunuz? Bunu söyleyemem ama başarılıyız. 2008 küresel krizinin ardından dünyanın bir çok ülkesinin özelliklede gelişmiş ekonomilerin tersine büyümemiz pozitif şekilde devam etti. İşsizlikte bırakın artış, düşüş eğileme devam ediyor. Bütün engelleme çabalarına, bütün saldırılara rağmen Türkiye büyük bir kararlılık 2023 hedeflerine doğru kararlılıkla devam ediyor. Türkiye İhracatçılar Meclisi'nin 2023 hedefleri için gösterdikleri kararlılık için kendilerini biz kez daha burada tebrik ediyorum."

"KRİZ VE KAOS BİRİLERİ İÇİN ÇOK CİDDİ BİR RANT KAYNAĞI HALİNE GELMİŞTİ"
Son 12 yılda Türkiye ekonomisinin çok ciddi sınavlardan geçtiğini, 3 Kasım 2002 'den sonra yaşanan her seçimin Türkiye için bir imtihan olduğunu Belirten Erdoğan, "Hamdolsun bu imtihanlardan başarı ile çıktık. Darbe girişimleri ekonomi için bir imtihandı, bunlardan başarı ile çıktık. Çok ciddi provokasyonlar yaşadık, Danıştay saldırısı, cumhurbaşkanlığı seçim süreci, Gezi olayları, 17 ve 25 Aralık darbe girişimleri, terör saldırıları... Bütün bunlar en başta ekonomi için zorlu bir imtihandı. Bunları geride bıraktık.
2008 yılında başlayan küresel kriz aynı şekilde ekonomimiz için zor bir imtihandı, onu da başarı ile atlattık. Türkiye öyle bir hale getirilmişti ki kriz ve kaos birileri için çok ciddi bir rant kaynağı haline gelmişti. Amerika sarsılırken Türkiye'de bunla birlikte batacak diye manşetler atanlar olmuştu. Hatta şahsım o zamanlar, 'Bu kriz Türkiye'yi teğet geçecek' dediği zaman dalga geçenlerde olmuştu. Çünkü biz farklı bakıyorduk, yere de sağlam basıyorduk. Nitekim öyle de oldu. Onların dediği olmadı, bizim tespitimiz gerçekleşti" diye konuştu.

"SEÇKİNCİ ZÜMRELERE MİLLETİN ALIN TERİNİ, EMEĞİNİ ADETA HORTUMLA AKITTILAR"
"Darbeler bütün millete çok ağır faturalar yüklerken birilerine ciddi kazançlar sağladı" diyen Erdoğan sözlerini şöyle sürdürdü:
"Terör 40 bin insanımızın ölümüne, trilyonlara varan maddi kayıplara neden olurken, birilerine çok ciddi manada paralar kazandırdı. Bu ülkede çeteler, mafyatik örgütler birilerinin emeğini gasp ettiler. Gittiler seçkinci zümrelere milletin alın terini, emeğini adeta hortumla akıttılar. Türkiye'de mutlu bir azınlığın hep kazandığı bir ekonomik sistem bir çark kuruldu."

"SİVİL TOPLUM ÖRGÜTLERİ, SENDİKALAR, HATTA TERÖR ÖRGÜTLERİ, MARJİNAL ÖRGÜTLER VARDI"
Başbakan Erdoğan, "Bu çarkın içinde; içeride ve dışarıda maalesef belli çıkar çevreleri vardı. Alın terini sermayesini, millet için ortaya koyanları tenzih ediyorum" diyerek sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bu sermaye çevrelerinin emir ve talimatı ile hareket eden belli maalesef medya kuruluşları vardı. Hiçbir zaman gerçekleri yansıtmadılar. Her zaman ne yazık ki yalan, yanlış, milletin motivasyonunu yok eden, milletin heyecanını yok eden başlıklarla çıktılar. Millet, 'gerçekten batıyor muyuz, bu hale mi geldik?' diye düşünmeye başladı. Bu çarkın hizmetkarı haline gelmiş sivil toplum örgütleri, sendikalar, hatta terör örgütleri, marjinal örgütler vardı. Yine bu çarkın içinde çarkın dışına çıktığında kaybedeceğini bilen siyasi partiler, siyasi hareketler vardı. Elbette devlet içindeki çeteler bu çarkın içindeydi. Dünyanın bir çok yerinde muhalefet iktidarın tamamen karşında olmayı kendisi için görev telakki etmez. Çoğu zaman, 'acaba ülkem bundan ne kazanı' bunun da hesabını yapar. Oturup iktidarla ortak olmadığı halde desteğinin verir ve destek vermek sureti ile oradan birşeyler devşirmeye çalışır."

"BU ÇARKIN PARÇALARI HAMDOLSUN ZARAR GÖRMEMİŞTİR"
Başbakan Erdoğan, güzel bir tezgah kurulduğunu ifade ederek, "Türkiye'de ki hiç bir ekonomik kriz, bu çarkın parçalarını etkilememişti. Hiç bir darbe girişimde bu çarkın parçaları hamdolsun zarar görmemiştir. Enflasyon yükselmiş, kazanan bunlar olmuştur, faiz yükselmiş kazanan bunlar olmuştur, terör can almış kazana bunlar olmuştur" diye konuştu.

"BU ELİTLERİN BÖYLE BİR YATIRIMA İHTİYAÇ YOKTU"
"Biz 12 yıl içindeki reformlarla kazananların yatırım yapanların sayısını artırdık, bu çarkı kırarak Anadolu sermayesi denilen oluşumu sağladık" diyen Başbakan Erdoğan, sermayenin belli ellerde toplanmasını değil, dağılmasını sağladıklarını belirterek şunları aktardı:
"Bu belli başlı güç odaklarını rahatsız etmiş olabilir. Benden bize geçiş çok önemlidir. Biz hep birlikte bunu başardığımız anda Türkiye'yi tutana aşk olsun. 3 Kasım 2002 seçimlerde çıkan mesaj artık herkes kazanacaktır. O tarihte bir gazete 'Anadolu İhtilali' diye başlık atmıştı. 79 yılda 6100 km bölünmüş yol vardı. Biz 12 yılda 17 bin kilometre bölünmüş yol inşa ettik. Bu yollara ihtiyaç yokmuy du, vardı ancak bu elitlerin böyle bir yatırıma ihtiyaç yoktu. Ülkenin imkanları bu yapıya peşkeş çekilmişti."

"AVRUPA MERKEZ BANKASI'NIN ALDIĞI KARARLA PİYASA CANLANDI"
Erdoğan Merkez Bankası'nın faiz kararıyla ilgili de açıklama yaparak, "Şu anki faiz benim kabul ettiğim değil. Ama piyasa faizi merkez bankasının da önünde. Avrupa Merkez Bankası'nın aldığı kararla piyasa canlandı" dedi.

"BUNUN BAŞKA YOLU YOK"
Başbakan Erdoğan istihdamın artırılması için yatırıma ihtiyaç olduğunu, küresel sermayenin, öz sermayenin yatırımından sonra geldiğini belirterek, "Öz sermaye devrede olursa yabancı sermaye de gelir. Bunun başarılması gerekir. Bunu başaracağız başka çaresi yok. ABD'de faiz 1, Japonya'da eksi, İsrail'de aynı. Bütün bunlarda faiz böyle de bizde niye masrafları ile birlikte 13-14'lere çıkıyor? Finansmanın maliyeti ne kadar düşerse yatırımlar o kadar da artar. Bunun başka yolu yok. Türkiye'nin 2.5 milyar dolar faize gidiyor biz bunu sürdürmek durumunda değiliz" dedi.

"FAİZ LOBİSİNE HİZMET ETMEK İÇİN DEVREYE GİRDİLER"
Başbakan Erdoğan, 12 yıl içinde 205 bin derslik, 600 bin civarında toplu konut yaptıklarını, bunların neden bugüne kadar yapılmadığına dikkat çekerek, "Bugün yeniden kriz ve kaos lobisi devrede. Her dönemde devrede olan, marjinal örgütler, sermaye çevreleri, hep krizlerde kazanan statüko partileri yeniden devredeler. Bu kez hiç ummadığımız bir çete devreye girdi. Faiz lobisine hizmet etmek için devreye girdiler. Ama eski Türkiye'nin olmadığını anlamıyorlar. Artık sadece Marmara, Ankara, İstanbul, İzmir değil bütün Türkiye kazanıyor. Artık sadece seçkinciler değil, 77 milyonun her bir ferdi kazanıyor. Bu Türkiye'yi artık herkes hazmetmek zorundadır" diye konuştu.

"AĞAÇ DİYEREK YAKTILAR YIKTILAR SONRA EVLERİNE DÖNDÜLER"
"Ağaç diyerek yaktılar yıktılar sonra evlerine döndüler, geride hayatını kaybeden çocuklar ve yaralanan polisler kaldı" diyen Başbakan Erdoğan şunları kaydetti:
"Türkiye'nin ekonomisi, yatırım ortamı, yara aldı. O gençlerin görüntülerini alıp bütün dünyaya Türkiye'de kaos var diye servis ettiler. Herkes evine dönerken sanayicisi işadamı, çalışan büyük kesim zor anlar yaşadı. Mısır'da aynı durum. sokağa çıktılar sonrasında geriye büyük acı bıraktılar. Ukrayna'da sosyal medyanın tahrikleri ile ülke karıştı ve bugün çok büyük bedel ödemek durumunda kaldılar. Aynı planı aynı senaryoyu bizde Gezi Parkı ile sonra da 17 Aralık süreci ile devreye soktular. Halkbank ile ilgili hesapları vardı. Biz 2002'nin önünde Ziraat Bankası ile Halk Bankası birleştiriliyordu. Biz geldik bu iki bankayı ayırdık. Bizden önce iki banka sürekli görev zararı yazıyordu. Şimdi batıda sürekli yükselen güçlü Ziraat ve Halk bankası var. Vakıf bank var, Vakıfbank'ın ederi o zaman 200 milyon dolar iken bu gün 6 milyar dolar civarı da. Onların bir başka hesabı da 3. havalimanı projesi idi. Onu da durdurmaya çalıştılar. Onunun da önünü kesmeye çalıştılar. Gücü yetebiliyorsa kessinler. 4'te gidip temel atacağız. Türkiye artık Atatürk Havalimanı'na Sabiha Gökçen'e sığmıyor. İstanbul'a gelen uçaklar havada 45 dakika neredeyse dolaşmak zorunda kalıyor."

"BAŞBAKANLIK ARTIK ŞU ANKİ YERİNE SIĞMIYOR"
Erdoğan, hızlı trenin de provoke edilmeye çalışıldığını, 250 noktada kabloların kesildiğini, bunun çalışmaları durduramayacağını belirterek, "Ama bu ülkede nasıl bir vatan hainlerinin olduğunu görmeniz bakımından bu çok önemli. Paralel yargı da bunu yapmaya kalktı. Yapılan iş ammenin. Kimsenin değil. İdari yargı buna engel olmaya kalktılar. Marmaray'da bunu yapmaya kalktılar. 4 sene geciktirdiler ama bugün açıldılar. Bugün dünya bunu konuşuyor. 3. köprü aynı şekilde onun da önünü kesmeye çalıştılar. Ankara'da başbakanlık binası yapıyoruz. Başbakanlık artık şu anki yerine sığmıyor. Her şey kuralına yasaya uygun yola çıkıyoruz sonra birileri gelip önümüzü kesiyorlar. Irak'la İran'la hesapları vardı bizim önümüzü kesmeye kalktılar. İran'a yaptırım uygulayanlar kendi ürünlerini istedikleri gibi satıyor. Türkiye'ye gelince bize yasak koyuyorlar. Bunun önünün açılmasını istedik. ABD'nin batının ürünleri İran'a giriyorsa bizim ürünlerimiz niye girmesin. Aynı şey Irak'la ilgili de. Halkbank neden hedef yapıldı uluslararası alana girdiği için" dedi.
Adana'da çevrilen TIR'ların henüz sorgulanmadığını ifade eden Erdoğan, "Suriye'ye yardım götüren TIR'lar neden durdurulur? Neden sorgulanır, neden dışarıya servis yapılır, bunun sorulması lazım. Burada amaç TIR'lar değil büyüyen Türkiye, yükselen Türkiye'dir" dedi.

"BÜTÜN BAKANLAR KURULU İDDİANAMEDE ZANLI OLARAK GÖSTERİLİYOR"
"Biz 17 ve 25 Aralık operasyonlarına, 'darbe girişimi' dediğimizde, birilerini bunların üzerini örtmeye, bunu çarpıtmaya, gündemi değiştirmeye çalışıyor" diyen Erdoğan, "Hazırladıkları, sonra panikleyip imha etmeye çalıştıkları iddianamede bu ülkenin Başbakanı örgüt lideri, 'dönemin başbakanı' gibi ifadelerle yer alıyor" dedi. Erdoğan ellerinde belgeler olduğunu ifade ederek, şunları kaydetti: "Bunlar elimize geçti ve kabinede kurulmuş, bunlarda elimize geçti. Bütün bakanlar kurulu iddianamede zanlı olarak gösteriliyor. Bu belgelere ulaşıldı. Bu belgeler görevden alınan o polislerin bilgisayarlarında tek tek çıkarıldı. Bu gerçeği bugün burada ilk kez sizlerle paylaşma istiyorum. 25 Aralık için hazırlanan darbe sonra hükümeti yargılamak üzere kullanılacak o fezlekede kriter olarak malum bir gazetenin aboneliğini kullanıyorlar. Eğer üzerinde durdukları şahıs o malum gazetenin abonesi ise fezlekeye almıyorlar, abonesi ise zanlı olarak fezlekeye alıyorlar. Hiç bir suç unsuruna rastlamadıkları halde, kin duydukları şahısları, benim yakın çalışma arkadaşlarımı, sadece ve sadece duydukları kinden dolayı dava dosyasına alıyorlar. Bunlar afaki sözler değil. Bunların artık hepsinin belgeleri, delileri elimizde. Bunların hepsi yakında çıkacak zaten o malum gazete suçunu bildiği için panikledi, tutuştu, sahte ihbar mektupları üzerinden suçluluk duygusu ile kendince senaryolar yazıyor."

"BANA BENZER BİR ARTİST ARIYORLARMIŞ"
Başbakan Erdoğan kendisi için bir senaryo hazırlandığını belirterek, "Şimdi bir senaryoda benim için hazırlamışlar. Avrupa ülkelerinin bir tanesinde de, bütün orada bütün hazırlıklar şu anda platolar hazır vaziyette. Bana benzer bir artist arıyorlarmış. Ailemi, hazır artistleri arıyorlarmış. Buldukları anda hemen çekime başlayacaklarmış. Hedefleri de cumhurbaşkanlığı seçimi öncesinde bunu piyasaya sunmak. hayırlı olsun. reklamın iyisi kötüsü olmaz, buda bunun içine girer. Ne yaptıklarını çok iyi bildikleri için başlarına gelenlerin neler olacağını da iyi biliyorlar" dedi.

"YOK ÖYLE 25 KURUŞA SİMİT"
"Ne yaparlarsa yapsınlar, inlerine girdik, daha da gireceğiz ve kaçıp saklandıkları inlerde her birini bulup adalete teslim edeceğiz" diyen Erdoğan, "Bu darbe girişiminin içinde kim yer aldıysa, kim buna destek verdiyse, kim buna yardım ettiyse, zemin hazırladıysa, her birini inşallah ortaya çıkararak, her birinden bunun hesabını soracağız" dedi.
Erdoğan, "Bunda sonra Türkiye ekonomisine el uzatmaya kalkanlar, karşılarında kimin olduğunu, karşılarında nasıl bir güçün olduğunu görecekler" dedi ve ekledi:
"Burası muz cumhuriyeti değil. geleceksin bu ülkenin milli bankasına tuzak kuracaksın, bu ülkenin Milli İstihbarat Teşkilatı'na saldıracaksın. Geleceksin bu ülkede milletin meşrun hükümetinin yıkmaya kalkacaksın. Yok öyle 25 kuruşa simit. Bizim milli yatırımlarımıza, küresel ölçekte yatırımlarımıza el uzatacaksın, 3 köprüyü, 3 havalimanını, Marmaray'ı, hızlı tereni engellemeye çalışacaksın... Yok öyle yağma. Herkes şunu anladı, bu kriz ve kaos lobisinin karşısında artık öyle boynunu bükecek bir hükümet, geri adım atacak bir başbakan ve bakanlar kurulu yok. Bunu herkesin bilmesi lazım."

"ÖZGÜRLÜK SAVUNUCUSU PARTİNİN GERÇEK YÜZÜ ORTAYA ÇIKIYOR"
Başbakan Erdoğan, Türkiye'de terör devam ederse kaos ve kan lobisini kazanacağını belirterek, "Üç beş faiz baronu rant sağlayacak diye buna müsaade edemeyiz. Sizin şer gördüklerinizde hayır vardır. Şer gördüklerinizin hayır getirdiğini, şerlerin hayra döndüğünü görüyoruz. Cemaat diye söylenen yapının gerçek yüzünü, CHP'nin MHP'nin gerçek yüzü, Güneydoğu'da annelerin eylemi ile özgürlük savunucusu partinin gerçek yüzü ortaya çıkıyor" dedi.
Bugüne kadar kadınların ve çocukların arkasına saklandıklarını belirten Erdoğan, "Bugün de küçük yaştaki çocukları dağlara çıkaran yapı haline geldiler. İnanıyorum ki o anne babalar bugün olduğu gibi yarın da sessiz kalmayacak terör baronlarına evlatlarını kaptırmayacaklar" dedi.

"KİM BAŞBAKAN OLURSA OLSUN TÜRKİYE YOLUNA DEVAM EDECEKTİR"
Başbakan Erdoğan, cumhurbaşkanlığı seçimlerinin, 2 ay sonra Türkiye'de tarihi nitelikte bir seçim olacağını belirterek, "Tarihimizde ilk kez millet kendi cumhurbaşkanını seçecek. Cumhurbaşkanı'nın halk tarafından seçilmesi başta ekonomi olmak üzere her alana çok büyük katkısı olacak. 2023 hedefine kararlılıkla gidilecek. Ne seçim öncesi ne seçim sonrası kaos ortamına girmesine asla müsaade edilmeyecektir. 28 Ağustos'tan itibaren kim cumhurbaşkanı olursa olsun, kim başbakan olursa olsun Türkiye yoluna devam edecektir" dedi.

"ÖZAL ÇOK ZOR ŞARTLARDA GÖREVİNİ YAPMIŞ"
Cumhurbaşkanlığı sistemini hep hükümetin karşısına bir denge olsun diye çıkarıldığını söyleyen Erdoğan, "Her cumhurbaşkanlığı seçimi hep meclis dışı odakların devreye girmesine yol açmıştır. Merhum Cumhurbaşkanı Özal çok zor şartlarda görevini yapmış. Sayın Demirel ise 28 Şubat sürecindeki rolü bellidir. Cumhurbaşkanının halk tarafından seçilmesi, siyasi iktidarın karşısına devlet iktidarının konması cumhurbaşkanlığı seçimi ile ortadan kalkacaktır" diye konuştu.

"ŞİMDİ KENDİLERİNE BAŞKA ÇATI BAŞKA MERTEK ARIYORLAR"
Muhalefetin cumhurbaşkanlığı için ortaya koydukları kriterin siyasetten uzak olduğunu ifade eden Erdoğan, "Sanki Dedem Korkut gelip soy soylayacak boy boylayacak. Anamuhalet partisinin liderinin çözüm süreci için ortaya koyacağı ikinci bir öneri yok" dedi.
"30 Mart'ta bunların mertekleri çöktü, şimdi kendilerine başka çatı başka mertek arıyorlar" diyen Erdoğan, "Zor zamanlardan geçtik. Yeni bir Türkiye'nin önünün açıldığı dönemdeyiz. Bu ülkede taş üstüne taş koyanın başımızın üstünde yeri vardır" şeklinde konuştu.

UC(FOTOĞRAF)