BAŞBAKAN Recep Tayyip Erdoğan, "11 yıl boyunca seçim ekonomisine asla müsade etmedik. 3 ay sonra, 5 ay sonra seçim var şimdi farklı bir şekilde menfaat sağlamak için adımlar atalım, ekonomideki disiplini bozalım asla böyle bir yola başvurmadık" dedi. Başbakan Erdoğan, 8'incisi düzenlenen Yatırım Danışma Konseyi Toplantısının açılışında konuştu. Türkiye'deki girişimci ve yatırımcının önünü gördüğünü söyleyen Erdoğan, "Gerek ulusal, uluslararası sektör bu noktada Türkiye'nin güvenli bir liman olduğunu görür hale geldi. Seçimin ardından da başta enflasyon ve faiz olmak üzere verilenler kat kat fazlasıyla geçmişte geri alınıyordu. 11 yıl boyunca seçim ekonomisine asla müsade etmedik. 3 ay sonra, 5 ay sonra seçim var şimdi farklı bir şekilde menfaat sağlamak için adımlar atalım, ekonomideki disiplini bozalım asla böyle bir yola başvurmadık. İşte 5 ay sonra seçim var, biz yine aynı kararlılıkla yolumuza devam ediyoruz"dedi.  SEÇİMLERİN ZAMANINDA YAPIYORUZ
Dolmabahçe'deki Başbakanlık Ofisi'nde gerçekleşen toplantının açılış konuşmasını yapan Erdoğan sözlerini şöyle sürdürdü: "Burada sizlere bir rakam vereceğim. 11 yıl öncesine kadar ülkemizde çok partili siyasi hayatta, ortalama seçim dönemi ne kadardır biliyor musunuz? 16 ay. Biz geldikten sonra ilan edilen süre ne ise biz şimdi o sürede seçimlerimizi yapıyoruz...Bize bazen sorarlar 'erken seçim var mı?' Hayır. 'Ama işte şunu şöyle yaparsanız şöyle olur'. Hayır. Zararımıza da olsa hayır. 4 yılsa 4 yıl, 5 yılsa 5 yıl bu böyle yapılacaktır. Biz seçim öncesinde buna yönelik asla disiplinden taviz vermedik ve bunların önüne geçtik. Tüm bu çabalarımız Türkiye'nin yerli ve uluslararası yatırımcılar açısından tercih edilen bir yatırım yeri olma özelliğine önemli katkılar sağladı...."
CUMHURİYET TARİHİNİN REKORUNU KIRDIK
Konuşmasının devamında ekonomik verilere değinen Erdoğan, "2008 yılı son çeyreğinden itibaren küresel çapta derinleşen finansal krize rağmen, güçlü iç pazarı genç ve dinamik nüfusu ve özel sektör odaklı politikaları sonucunda Türkiye ekonomisi istikrarlı şekilde büyümesini sürdürdü ve sürdürüyor. Ekonomimiz 2013 yılının birinci çeyreğinde yüzde 2,2, ikinci çeyreğinde ise yüzde 4,4 büyümüş bu büyüme oranlarıyla küresel ortalamanın Avrupa ve OECD ortalamasının üzerinde bir performans sergilemiştir. 2012 yılında gerçekleşen 152,5 milyar dolarlık ihracatı ve 389 milyar dolarlık dış ticaret hacmiyle Türkiye ekonomisi cumhuriyet tarihinin rekorunu kırmıştır. Ülkemizin yakaladığı performansta pazar ve ürün çeşitlendirilmesine yönelik politikalarımızın rolü büyüktür." diye konuştu.
 
TÜRKİYE TERCİH EDİLEN BİR MERKEZ
Çevre ülkelerle yapılan ticarette önemli mesafeler kaydedildiğini belirten Başbakan Recep Tayyip Erdoğan konuşmasının devamında şunları söyledi: "2002 yılında komşu ve çevre ülkelere olan ihracatımız yalnızca 9 milyar dolar seviyesinde iken, 2013 yılının Ağustos ayı sonunda bu rakam 5 kattan fazla artarak 49 milyar dolar seviyesine yükselmiştir. Uygulanmakta olan istikrar odaklı politikalar sonucunda Türkiye bölgesinde yatırımcılar açısından tercih edilen bir merkez konumuna gelmiştir. Nitekim 2002 yılı sonuna kadar Türkiye'ye gelen toplam uluslararası doğrudan yatırım tutarı yaklaşık burası da çok önemli toplam 15 milyar dolar düzeyinde iken bu rakam 2013 yılı ağustos ayı sonu itibarıyla 9 kattan fazla artarak, 145 milyar dolara yükselmiştir. Uluslararası sermayeli şirket sayımız toplamda 35 bini aşmıştır." Erdoğan, toplantıya katılan çok uluslu şirketlerin temsilcilerine de ayrıca teşekkür etti.