İZMİR’de Kalkınma Bakanlığı tarafından organize edilen 5. İktisat Kongresi panelinde konuşan Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, kayıt dışı ile mücadelenin önemine dikkat çekti. Bakan Şimşek, "Bunu söylediğim zaman bana kızıyorlar, ama kayıt dışıyla mücadele terörle mücadeleden daha zor. Çünkü kayıt dışılık haksız rekabetin kaynağıdır" dedi. Kongrede yabancı konuklara alkol servisi yapılmaması polemiğe neden oldu.
Kalkınma Bakanlığı tarafından 5. İktisat Kongresi çerçevesinde düzenlenen 'Küresel Kriz Sonrası Kamu Ekonomisinde Yeni Eğilimler ve Beklentiler' konulu panel Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in katılımıyla gerçekleşti. Panelin açılış konuşmasını yapan Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, kriz öncesinde bütçe açıklarında yaşanan artışlar hakkında bilgi verdi. Bütçe açıklarının kamu borç stoğuna yansımaları olduğunu aktaran Bakan Şimşek, "Kriz öncesine oranla büyük oranda arttı ve katlandı. Tabi bunun yansıması olarak kamu borçlarının milli gelire oranı Amerika'da, Japonya gibi ülkelerde yüzde 100’ü aştı. Önümüzdeki 10 yıl içinde gelişmiş ülkelerde bu durum sınırlı bir büyüme yaratabilir. Para politikası devreye sokuldu. FED bilançosuna bakarsınız 3 trilyonluk dolarlık para basıldı" diye konuştu.
KAMU MALİYESİNDE CİDDİ SIKINTI VAR
Kamu maliyesinde yaşanan sıkıntıların geride kaldığını söyleyen Bakan Şimşek, hem mali hem de para politikalarında son yıllarda genişlemenin olduğunu dile getirdi. Bakan Şimşek “Hem mali politikasında hem para politikasında son yıllarda çok ciddi bir genişleme var. Geldiğimiz noktada gerçekten küresel anlamda baktığınız zaman kamu maliyesinde çok ciddi sıkıntılı bir dönemi geride bıraktık” dedi.
TÜRKİYE’DE KDV AB’DEN DÜŞÜKTÜR
Küresel kriz sonrası mali ve para ekonomisinde bir gevşeme yaşandığını belirten Bakan Şimşek, “Dünyada kamu borcunu kontrol altına almak için yapılanlar büyümeyi olumsuz etkiledi. Vergilerin arttığı bir dönemdeyiz. Türkiye’de en çok eleştirilen konu dolaylı vergilerin yüksek olmasıdır. Ama pek çok ülkede dolaylı vergiler yükseliyor. Bütün Avrupa’da KDV ciddi oranda artış durumundadır. KDV Türkiye’de yüksek ama dünyada pek çok ülkede böyle bir trend var. Genel KDV oranında baktığınızda Türkiye AB de en düşük oranlara sahiptir” dedi.
KURUMLAR VERGİSİNİ YETERİNCE TOPLAYAMIYORUZ
Türkiye’nin son yıllarda ekonomisini düzene koyduğunu ve devlet açığının milli gelire oranını çift rakamdan yüzde 0.3 çektiğini söyleyen Bakan Şimşek, konuşmasını şu şekilde sürdürdü: "Kamu borçlarının milli gelire oranı yüzde 35’e indi. Bu brüt bir rakam aslında net rakam yüzde 15 civarındadır. Rezervleri düştüğünüz zaman devlet dış dünyadan alacaklı durumdadır. Devlet kendi evini düzene koymuştur. Artan borç özel sektörün borcudur. Kamu maliyesi açısından bakarsanız Türkiye’nin durumu iyidir. Kriz sonrası kamu borç stoğunu nadir azaltan ülkelerdeniz. Dolaylı vergilerin toplam vergiler oranı yüzde 70 deniyor, ama öyle değildir. Buraya sosyal güvenlik primlerini de katmamız gerekiyor o zaman rakam yüzde 46’dır. Burada sorun gelir ve kurumlar üzerinden aldığımız vergileri yeterince toplayamadığımızdan kaynaklanıyor. Sorun kurumlar üzerinden yeterince vergi toplanamıyor. Bu da Türkiye’de kayıt dışını gösteriyor. Önümüzdeki 10 yıla baktığımızda Türkiye’nin birçok yapısal reformu var. Bunlar için paraya ihtiyaç var."
YATIRIM VE SERMAYEYE İHTİYAÇ VAR
Türkiye’nin en büyük sorunun cari açık olduğunu ve bunu gidermek için tasarrufların artırılması gerektiğini söyleyen Bakan Şimşek, “Türkiye’nin yatırıma ve sermayeye ihtiyaç var. Bunları çekebilmek için öngörülebilirliğin artırılması gerekiyor. Bu konuyla ilgili yapacağımız çok şey var. Öngörülebilirliği artırmak için vergi ve maliye politikası çok önemlidir. Kayıt dışılığın da azaltılması gerekiyor. Kayıt dışılık sadece haksız rekabet değil verimsiz bir ekonomi demektir. Bunu söylediğim zaman bana kızıyorlar, ama kayıt dışıyla mücadele terörle mücadeleden daha zor. Çünkü kayıt dışılık haksız rekabetin kaynağıdır. Kayıt dışılık ile ilgili bir mücadele planımız var. Yapılan araştırmalarda kayıt dışılığı yüzde 52’den yüzde 38’e düşürdük. Son 10 yılda kayıt dışılığın milli gelir oranı olan en hızlı azaltan ülkeyiz" dedi.
ALKOL POLEMİĞİ
İktisat Kongresi çerçevesinde düzenlenen 'Küresel Kriz Sonrası Kamu Ekonomisinde Yeni Eğilimler ve Beklentiler' konulu paneldeki konuşmacılardan Çankaya Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Nurettin Bilici, konuşmasının sonunda alkol düzenlemesine ilişkin eleştiride bulundu. Önceki gece kongre için gelen yabancı bir konuğun akşam yemeğinde bir kadeh şarap istediğini söyleyen Bilici, "Garsonun yasaktan haberi yok sanırım bir kadeh şarap geldi. Ondan sonra ikinci kadehi istedi. Sonra garson ikinci kadehi getiremeyeceğini söyledi ve bana yasak olduğunu arkadaşa anlatmamı istedi. Sonra ben 'yapmayın' dedim. Bu olay daha önce Hacettepe’de de başıma geldi. Orada içki içmişliğimiz var. Gittik içki istedik ama önümüze ayranlar geldi" dedi.
DİĞER ÜLKELERDE DAHA KATI
Bilici’nin konuşmasında araya giren Bakan Şimşek, “Hocamız neyden bahsediyor bilmiyorum. Ama bütün dünyada belli bir saatten sonra içkinin perakende olarak satışı sınırlanıyor. İçki içmeye yönelik bir sınırlama yok. Bu yüzden siz evinizde olsun otelinizde olsun istediğiniz gibi içebilirsiniz. Sadece perakende satışı üzerinde belli saatlerde sınırlama var. Saat 10.00’dan saat 06.00’ya kadar sınırlama var. Bu durum pek çok ülkede daha katıdır. Ülkemizde satılmasına yönelik sınırlama var içilmesine yönelik bir sınırlama yok. Yanlış bir uygulama var. Perakende satışı ilişkin sınırlama var” diye konuştu.
KENETLENMEMİZ GEREKİYOR
Bunun üzerine tekrar söz alan Prof. Dr. Bilici, "Yasakların hepsi sırayla geliyor. Bu kadar ileriye götürmeye gerek yok. Biz başörtüsü yasağına karşı bir mücadele başlattık. Üniversitelerde ismimiz 'yobaz hocalar' diye geçti. O yanlıştı, bu da yanlış. Birbirimizi olduğumuz gibi kabullenmemiz ve kenetlenmemiz ve herkesi kucaklanmamız gerekiyor. Birinin yediğine içtiğine karışmak toplumun ileriye gitmesini engelleyecek bir olaydır" dedi.