ANKARA Cumhuriyet Başsavcı Vekili Ramazan Kaya, Türkiye’de yargıya güvenin yüzde 60’lardan 20’lere düştüğünü söyledi. Kaya, "Kendimizi, yargıyı sorgulamadan, yargı erkine olması gereken çizgiye çekmeden ülke olarak adalet ve demokrasiden uzak kalmaya mahkumuz. 2010 yılı Ekim ayında oluşan HSYK bir umut ışığı olacakken, eskiye rahmet okutmuştur. Yeni HSYK döneminde liyakat sadece bir grubun uhdesinde kabul edilmiş. Bu grubun dışındakiler ötekileştirilmiştir" dedi.
Yargıda Birlik Platformu’nun, Bursa İstişare Buluşma toplantısı Holiday Inn Otel’de yapıldı. Balıkesir, Kütahya, Eskişehir, Çanakkale, Yalova, Bilecik’ten savcı ve hakimlerin bir araya geldiği kahvaltılı toplantıya, Adalet Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Basri Yağcı, Bursa Cumhuriyet Başsavcısı Namık Yılmaz, Ankara Cumhuriyet Başsavcı Vekili Ramazan Kaya, Ankara Hakimi Gülsüm Mısır katıldı. Toplantı öncesi konuşan Bursa Cumhuriyet Başsavcısı Namık Yılmaz, toplumda yargıya olan güvenin yüzde 20’lere kadar gerilediğini ortaya üzücü ve vahim bir tablo çıktığını söyledi. Böyle bir ortamda görev yapmanın ve adalet dağıtmaya çalışmanın zor olduğunu ifade eden Yılmaz, şöyle konuştu:
"Meslektaşlarımız arasında böyle bir anket yapılsa birbirlerine olan güvenin yüzde 1-2'lerde kalmasında endişe duyuyorum. Birbirimize bu kadar az güven duyarken toplumun bizlere ve yargıya olan güven oranını daha yükseklere çıkartmak zor. Öncelikle bizler kendi aramızda en azından ortak çalışma barışı sağlama, asgari nezaket, saygı ve güven sağlayıcı yaklaşımlar üzerinde gayret göstermeliyiz."
"YARGI ÜZERİNDEN BİLEK GÜREŞİ"
İstişare toplantısına katılan konuşmacılar adına açıklama yapan Ankara Cumhuriyet Başsavcı Vekili Ramazan Kaya, Türkiye’de yargının adaletin merci değil devlet içindeki etkin güçlerin itişme zeminine dönüştüğünü söyledi. Yargı üzerinden güç gösterisi ve bilek güreşi yapıldığını anlatan Kaya, şöyle devam etti:
"Bu kısır döngüyü bozmanın zamanı gelmiştir. Yargı bürokrasisine hakim olan güç, tümüyle yargıya hakim olmuştur. Hakim ve savcılar tüm kamu görevlileri içinde en güvencesiz konuma itildi. Mesleki kariyerimizi yazılı metinler ve kadim ilkeler yerine, yargının üst kesimi ile ilişkiler belirler hale gelmiştir. Kısacası HSYK’nın 'ol' dediği olmuş, 'öl' dediği de ölmüştür. Bu yapı yargının işleyicini liyakatı esas alan bir çizgiye çekmeden yargıyı güç odaklarının etkisinden kurtarmadan adaleti bulmak güç. 2010 yılında yapılan Anayasa değişikliği ile oluşan yeni yargı bürokrasisi yargının kronik sorunlarını çözmek yerine daha da derinleştirmiştir. Yargıya güven ülkemizde hiçbir zaman yüzde 60’ların altına düşmemişken şimdi yüzde 20’lere kadar gerilemiştir. Kendimizi yargıyı sorgulamadan, yargı erkine olması gereken çizgiye çekmeden ülke olarak adalet ve demokrasiden uzak kalmaya mahkumuz. 2010 yılı Ekim ayında oluşan HSYK bir umut ışığı olacakken eskiye rahmet okutmuştur. Yeni HSYK döneminde liyakat sadece bir grubun uhdesin de kabul edilmiş bu grubun dışındakiler ötekileştirilmiştir."
"ADALET İĞDİŞ EDİLİYOR"
İhtilal döneminde bile görülmeyen uygulamaların yargı mensuplarına reva görüldüğünü kaydeden Kaya, geçmişte zaman zaman bu toplumun tank, topu milletine yönelirken, şimdi yargısının milletin kendisine hatta yargı camiasına zulüm eder hale dönüştüğünü söyledi. Kaya, şöyle dedi:
"Baskıcı anlayışla yargının yönetilmesi kabul edilemez. Hukuk istismar edilerek, adalet iğdiş edilirken o ülkenin yurttaşları, hukukçuları yaşanan olağan üstü uygulamalara sıradan bir olay gibi bakıyor, ciddiye almıyorsa o ülkede adalete duyulan güven ve inanç yok olmuş demektir. Bu durum ülkemizdeki adaletin uçuruma yaklaştığının bir göstergesidir. Yargı adına köprüden önceki son çıkıştayız."
Platform olarak hak edenin hak ettiği yerde olmasını istediklerini belirten Kaya, meslektaşlarla fikir alışverişinde bulunarak, yargı sorunlarını tespit etmek istediklerini söyledi.

SÇ(FK/İD) (FOTOĞRAFLI)