İSTANBUL Cumhuriyet Savcılığı’nın talimatı ile 17 Aralık’ta düzenlen yolsuzluk ve rüşvet operasyonlarına ilişkin gelişmeleri değerlendiren Alman gazetelerinden Süddeutsche Zeitung, “Yolsuzluk skandalı Türkiye'nin modernleşme sürecindeki hayatî bir dönüm noktasıdır. Ancak, bütün bunlar Avrupalı ve Alman politikacıların Türkiye'deki hadiseleri küstahça yorumlamaları için bir neden olamaz” diye yazdı.
Alman yayın kuruluşu Deutsche Welle başta olmak üzere ülkedeki gazete ve televizyonlar Türkiye’deki son operasyon ve siyasi tartışmalara bugün de geniş yer ayırmayı sürdürdü. Münih kentinde yayımlanan Süddeutsche Zeitung, Avrupalı politikacıların Türkiye'deki gelişmeleri yorumlama yöntemini eleştirdi. Gazete, Türkiye'deki yolsuzluk skandalıyla ilgili yorum ve demeçlere bakınca, bunların çoğunun yerinde olup- olmadığı sorusunun akla geldiğini vurgularken, şöyle devam etti:
“Avrupa Parlamentosu Dış İlişkiler Komisyonu Başkanı Elmar Brok, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın yıldızının sönmeye başladığını söylüyor. Alman Yeşiller Partisi Eş Başkanı Cem Özdemir Türkiye Başbakanı'nı Vladimir Putin ile kıyaslıyor. Almanya Dışişleri Bakanı Frank Walter Steinmeier bile skandalın aydınlatılmasının başbakan için büyük bir sınav olacağını söylüyor. Bunların çoğu doğru olabilir. Yolsuzluk skandalı Türkiye'nin modernleşme sürecindeki hayatî bir dönüm noktasıdır. Ancak, bütün bunlar Avrupalı ve Alman politikacıların Türkiye'deki hadiseleri küstahça yorumlamaları için bir neden olamaz. Nedense Avrupa başka hiçbir ülkeye Türkiye'ye yaptığı gibi tepeden bakıp, vasilik etmeye kalkışmıyor. Muhtemelen bu fenomenin birbirine zıt iki nedeni var. Türkiye'nin Avrupa Birliği üyeliğine karşı olanlar bu ülkeye duydukları soğukluğu teyit edici her şeyi ön plana çıkarıyorlar. Türkiye'nin üyeliğini isteyenler de cömertliklerinden kendilerinde söz söyleme hakkını görüyorlar. Yüz binlerce Suriyeli mülteciye kapılarını açan bir ülkenin hükümeti, her mülteciyi parmakla sayan Almanya hükümetini ahlakî açıdan sorgulamaya kalkışsa, Berlin yönetimi iç işlerine müdahale edilmesine kesinlikle müsamaha göstermezdi.”
Alman gazetelerinden Neue Osnabrücker Zeitung ise, Başbakan Erdoğan'ın siyasi sonunun yaklaştığını öne sürdü. Gazete, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın yolsuzluk skandalında, köşeye sıkıştırıldığı için panik halinde sağa sola saldırdığı izlenimini uyandırdığını savunduğu yorumunda şu görüşlere yer verdi:
“Polis ve savcılık üzerindeki muazzam baskı, alelacele yapılan kabine revizyonu ve Brüksel'den gelen eleştirilerin çevrilmesi, onun iktidarı kaybetme korkusunu gözler önüne seriyor. Ağırbaşlılıkla suçlamaların aydınlatılması iradesini gösterip siyasi büyüklük örneği vermek yerine yine sertliğe sığınıp zaafını gözler önüne sermiş oluyor.
Onun tek derdi siyasi geleceğini kurtarmak. Önümüzdeki yıl cumhurbaşkanlığına seçilme hedefine kilitlenmiş olan Erdoğan yolsuzluk skandalının siyasi sonunu getirebileceğini biliyor. Eski bakanlarından biri yolsuzluk ve sahtekârlıkla ilişkilendirilen marifetlerden başbakanın da haberdar olduğunu söylemişti. Erdoğan kendini kurtarabilmek için radikal tedbirlere başvuruyor. Dolayısıyla da bir zamanlar reformcu olduğu için göklere çıkartılan başbakan demokrasi anlayışını ne kadar az benimsediğini belli ederek kendi kuyusunu kazmış oluyor. Hukuk devletini yerinden oynatma teşebbüsündeki arlanmazlığına paralel olarak kendisine gösterilen direniş de artıyor. Bu yolda devam ederse, Erdoğan'ın batışını önlemek mümkün olmayacaktır.” (İD)