MUĞLA'nın Ula İlçesi Akyaka Mahallesi'ndeki, Valilik bünyesindeki Muğla'ya Hizmet Vakfı tarafından işletilen Akyaka Orman Kampı alanının tel örgüyle çevrelip, girişine demir kapı konulması tepkilere neden oldu. Çeşitli sivil toplum kuruluşlarının oluşturduğu Akyaya Platformu üyeleri, Akyakalılar ve tatilcilerin de katılımıyla karada ve denizde eylem yaparak, tel örgü ve demir kapıların kaldırılması istedi.
Akyaka Orman Kampı'nı işleten Muğla'ya Hizmet Vakfı, Taş Evler'in olduğu bölgeyi, bir süre önce tel örgüler ve demir kapılarla kapattı. Girişe, 'Apart sakinleri dışında giriş yasaktır' ve 'Dikkat Köpek Var' yazılı tabelalar konuldu. Bölgenin tel örgülerle çevrilmesi nedeniyle kamptaki apartlarda kalanların dışındaki kişilerin denize girmesi de engellenmiş oldu. Çeşitli sivil toplum kuruluşlarını oluşturduğu Akyaka Platformu, bunun Kıyı Kanunu'na aykırı olduğunu ileri sürüp, geçen hafta boyunca mahalle ve çevresinde duyurular yaparak, tepkilerini dile getirdi. Platformu üyeleri, "Taş Evler'in olduğu bölge tel örgüler ve demir kapılarla kapatılıp halkın serbest girişi engellemiştir. Bu bir suçtur. Yetkilileri derhal işledikleri bu suçtan vazgeçmeye, halkın kıyıya serbest erişimini kısıtlayan tel örgüleri, demir kapıları ve tüm engelleri kaldırmaya bu hukuksuzluğu düzeltmeye çağırıyoruz" diyerek mahalleliyi eyleme davet etti.
'YASA ÇİĞNENMEKTE, SUÇ İŞLENMEKTE' İDDİASI
Bugün, saat 10.00'da başlayan eylemde ilk olarak 25-30 kişilik bir grup, mahalledeki cadde ve sokaklarda yürüyüş yaparak tepkilerini dile getirdi. Plaja gelindiğinde destek giderek arttı. Grup, orman kampına girdiğinde, bazı kamp sakinlerinin de destek vermesi üzerine grup 200 kişiye ulaştı. Gruptakiler, 'Uyumayın kıyılarınıza sahip çıkın', 'Kanun girmeyen kıyıya Muğla'ya Hizmet girer', 'Yasakmışşş, kıyımın kenarı', 'Kıyılar halkındır engellenemez', 'Kıyı Kanunu uygulansın', 'Ranta hizmet, Muğla'ya eziyet', 'Muğla'ya hizmet bu mu la?', 'Sahile gelsene bir şey konuşacağız', 'Kıyılar özelleştirilemez direnakyaka, direnakçapınar, direnazmak, direnakbük, direngökova' yazılı döviz ve pankartlar taşıdı.
Akyaka Platformu adına basın açıklamasını okuyan Mine Erdoğan, "Kıyı Kanunu'nun 6'ncı maddesi, 'Kıyı, herkesin eşitlik ve serbestlikle yararlanmasına açık olup, buralarda hiçbir yapı yapılamaz. Duvar, çit, parmaklık, tel örgü, hendek, kazık ve benzeri engeller oluşturulamaz' demektedir. Muğla'ya Hizmet Vakfı, açıkça bu yasayı çiğnemekte ve suç işlemektedir. Zira, söz konusu yasa bu tür uygulamalar için cezai yaptırım öngörmektedir. Muğla'ya Hizmet Vakfı'nın kuruluş amacının, Muğlalı ev kadınlarının ekonomik ve sosyal koşullarının iyileştirilmesine katkı sağlamak olduğu iddia edilmektedir. Söz konusu vakıf, otopark, plaj, restoran otel, vs. işletmek gibi geniş bir yelpazede amacının dışında ticari faaliyetler yürütmekte, halkın kanunlarla verilmiş haklarını kullanmalarını engellemektedir. Muğla'ya Hizmet Vakfı'nın Muğla'ya hizmet etmediği ortadadır. O zaman bu vakıf kimlere, bilemediğimiz hangi amaca hizmet etmektedir?" dedi.
"Muğla Bölgesi'nde kıyı alanlarını halkın serbestçe kullanımı, özellikle Muğla'nın büyükşehir olması ile birlikte gittikçe zorlaşmaktadır" diyen Erdoğan, şöyle devam etti:
"Daha önce belediyelerin sorumluluğunda olan plajların işletmesi artık büyük oranda Muğla Valiliği bünyesinde kurulan Muğla Çevre Vakfı (MUÇEV) ve Muğla'ya Hizmet Vakfı üzerinden yapılmaktadır. Ancak kamu ortaklığı ile kurulduğunu basından öğrenebildiğimiz bu işletmelerin web sitelerinde birbirleri ile olan ilişkilerine, ortaklıklarına, kimler tarafından yönetildiklerine, mal varlıklarına, kazandıkları ihalelere, işletmesini ihalesiz olarak devraldıkları kamusal alanlara, imza attıkları işletme sözleşmelerinin ayrıntılarına dair bilgilere ulaşmak mümkün değildir. Şeffaf devlet ilkesi gereği kamunun erişimine açık olması gereken tüm bu bilgiler halktan gizlenmektedir. Muğla'ya Hizmet Vakfı'nı Akyaka Orman Kampı'nda halkın kıyıya erişimini engelleyen tel örgü ve kapıları derhal kaldırmaya davet ediyoruz. Muğla Valiliği'ni, bünyesindeki Muğla'ya Hizmet Vakfı, MUÇEV gibi kamu ortaklığı ile kurulmuş tüm işletmelerin faaliyetlerinin kuruluş amaçlarına uygunluğunu sağlamaya davet ediyoruz. Bu işletmelerin yalnızca kamu yararı için çalışmaları, ihale, işletme ve yönetim şeffaflıklarının sağlanması için gereği yapılmalıdır. Muğla bölgesinde kamu ya da özel şirketler tarafından kıyı alanlarına halkın erişiminin engellenmesine son verilsin. Kıyı Kanunu'nun gerekleri yerine getirilsin. Akyaka Dayanışması olarak taleplerimizin takipçisi olacağız."
'FİYATLAR ÇOK ARTTI'
Orman kampına karavanıyla 6 aylığına tatile gelen memur emeklisi Zerrin Kükürt de eylemcilere destek verdi. Kükürt, "Akyaka'nın orman kampı olarak kalması benim için çok önemli. Burada tatil yapan birçok emekli öğretmen var. Bizler başka yerde tatil yapamayız. Geçen yıl 6 aylığına 2 bin lira sezonluk para öderken şimdi benden 3 bin 600 lira ücret aldılar. Bu bile bütçemizi fazlasıyla sarstı. Her yer özelleştiriliyor. Biz nerede tatil yapacağız? Bize tatil yaptırmayacaklar mı? Her şeyimize karışıyorlar. Bütün yaşam hakkımızı elimizden alıyorlar. Sonra da demokrasi diyorlar, bu mu demokrasi" diyerek tepkisini dile getirdi.
Kükürt, bu açıklamasının ardından, eyleme destek verdiği için kamp görevlileri tarafından kamptan atılmakla tehdit edildiğini ileri sürüp, jandarmaya şikayetçi oldu. Bunun üzerine Kükürt ile kamp görevlileri arasında kısa süreli bir gergginlik yaşandı. Araya girenlerin olayı yatıştırmaları üzerine Kükürt, şikayetini geri aldı.
Açıklamaların ardından grup, hep birlikte orman kampı iskelesinden denize atlayıp, "Kıyılar halkındır, engellenemez" yazılı pankart açarak eylemlerini buradada sürdürdü. Grup, daha sonra olaysız dağıldı.

FOTOĞRAFLI