KUZEYDOĞA Derneği'nin geçen yıl verici takarak takibe aldığı, 7.5 ayda 20 bin kilometre yol kat eden 'Iğdır' adlı küçük akbabanın göç serüveni sürüyor. Bu yıl Iğdır'la birlikte 'Ardahan', 'Ağrı' ve 'Tuzluca' adları verilen 3 akbabaya daha verici takılarak göçleri takibe alındı. Kış sezonu için yola çıkan akbabalar, Afrika Boynuzu'na ulaştı.
KuzeyDoğa Derneği, Ağustos 2012'de Orman ve Su İşleri Bakanlığı Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü'nün sağladığı vericiler ve Utah Üniversitesi'nin desteğiyle, nesli tehlike altındaki 'küçük akbabalar'a (neophron percnopterus) Türkiye'de ilk defa uydu vericisi takarak yakın takibe aldı. Iğdır, 7.5 ayda 20 bin kilometre kat ederek, 14 ülke gezdi ve geri döndüğü Tuzluca'da bu yaz bir de yavru sahibi oldu.
Bu yıl Iğdır ile birlikte Ardahan, Ağrı ve Tuzluca adlarındaki 3 küçük akbabaya daha verici takılarak takiplerine başlandı. Bu vericiler, KuzeyDoğa Derneği Başkanı Doç. Dr. Çağan Şekercioğlu'na İngiltere Whitley Vakfı tarafından verilen 20'nci Yıl Özel Çevre Ödülü'nün desteğiyle takıldı.
'IĞDIR' ETİYOPYA'DA, 'AĞRI' SOMALİ'DE
Kış dönemini geçirmek üzere Afrika'ya göç yolculukları yeniden başlayan 4 küçük akbabadan Iğdır, yavrusunu büyüterek, 26 Eylül'de Aras Nehri Kuş Cenneti'nden ayrıldı. Yavrusunun yaşamının da adım adım izlendiği Iğdır, 2 haftada 4 bin 500 kilometre yol alarak 6 Ekim'de Etiyopya'ya ulaştı. Iğdır, geçen yılki rotasını takiben 7 ülkeden geçerek, kışı geçirdiği Etiyopya-Somali sınırına dönüyor.
Göç yolculuğuna 1 ay önce başlayan Ağrı da, 5 bin kilometreden fazla yol alarak 8 ülke geçti ve Somali'ye ulaştı. Göç serüvenleri biraz daha erken başlayan Tuzluca ve Ardahan adlı akbabalar ise Suriye, Irak ve Suudi Arabistan'ı geçtikten sonra, halen Yemen'de Babel Mendep Boğazı yakınında.
KÜRESEL ÇAPTA TEHLİKE
Vericilerin saat başı GPS noktası kaydettiğini belirten Doç. Dr. Şekercioğlu, Türkiye'de ilk kez geçen yıl 3 küçük akbabaya verici takıldığını, bunlardan yalnızca Iğdır'ın geri döndüğünü söyledi. Sadece bir kuşun geri dönmesinin bu tip bilimsel çalışmalarda en az 10 kuşa verici takılması gerektiğini gösterdiğini dile getiren Doç. Dr. Şekercioğlu, daha fazla kuşa verici takılmasının göç yollarının, kışlama ve üreme alanlarının daha iyi anlaşılması ve korunması anlamına geldiğine de işaret etti. Doç. Dr. Şekercioğlu şöyle dedi:
"Yaşam alanlarının yok edilmesi, bilinçli ve kazara zehirlenme, vurulma, yuvalarının tahribi ve tacizi, elektrik telleri ve rüzgar türbinlerine çarpma, leşleriyle beslendikleri yaban hayvanlarının yok olması gibi birçok tehdit sonucu sayıları hızla azalan küçük akbabaların zorlu hayatları, her geçen gün daha riskli hale geliyor."
ARAS NEHRİ KUŞ CENNETİ'NE DİKKAT
Dünyada soyu hızla tehlikeye giren türler arasında bulunan küçük akbabaların yaşamını takibe alan KuzeyDoğa Derneği Başkanı ve Utah Üniversitesi Biyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Çağan Şekercioğlu, Aras Nehri Kuş Cenneti'nin önemine dikkati çekti. Doç. Dr. Şekercioğlu, uyarısında şunları kaydetti:
"Bir darbe de Türkiye'den yiyerek, bir daha geri geldiklerinde yaşam alanlarını sular altında bulabilirler. KuzeyDoğa Derneği olarak, 25'i soyu tükenme tehlikesi altında olan 250 kuş türünü ve Türkiye'nin omurgalı kara hayvanı türlerinin yüzde 40'ını tespit ettiğimiz Aras Nehri Kuş Cenneti'ne yapılması planlanan baraj, küçük akbabaların Türkiye'de üredikleri ve beslendikleri en önemli alanlardan birini sular altında bırakacak. Çevre kanunlarımıza göre küresel tehlikede olan kuş, memeli ve sürüngen türlerini barındıran Aras Nehri Kuş Cenneti'ni korumak mecburiyetindeyiz."
Doç.Dr. Çağan Şekercioğlu, 18 Haziran'da Orman ve Su İşleri Bakanlığı Doğa Koruma Milli Parklar Genel Müdürlüğü'nün dilekçesine 'alan için en uygun statü tabiatı koruma alanıdır' şeklinde bir yanıt yolladığını, ancak bu statünün henüz resmiyete kavuşmadığını söyledi.