ZONGULDAK'ta, 2009-2011 yılları arasında adliyeye yansıyan 326 aile içi şiddet olayı incelenerek yapılan araştırmada, kadınların yüzde 68.1'inin fiziksel, yüzde 24.2'sinin duygusal, yüzde 7.7'sinin cinsel şiddet gördüğü belirlendi. Evliliklerinin ilk 3 yılında şiddet görenlerin oranı yüzde 25.8 olarak saptanırken, evlilik süresi uzadıkça şiddetin azaldığı vurgulandı.
Bülent Ecevit Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Öğretim Görevlisi Yrd. Doç. Dr. Mehmet Pekkaya, Hacettepe Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Tülin İçli ve Kilimli Emniyet Müdür Vekili Komiser Hanifi Sever, Zonguldak'taki aile içi şiddet olaylarını inceledi. 2009-2011 yılları arasında adliyeye yansıyan 326 aile içi şiddet olayı üzerinde yapılan araştırma, ABD'de yayınlanan 'Advances in Applied Sociology' (Uygulamalı Sosyolojideki Gelişmeler) adlı bilim dergisinin Ocak 2014 sayısında yer aldı.
İncelenen 326 şiddet olayında muğdurların yüzde 67.8'i, şiddet uygulayanların ise yüzde 75.2'sinin ilköğretim mezunu olduğu belirtildi. Araştırmada kadınların yüzde 68.1'inin fiziksel, yüzde 24.2'sinin duygusal, yüzde 7.7'sinin cinsel şiddet gördüğü saptandı. Şiddet görenlerin yüzde 20.6'sı eşinin alkol sorunu, yüzde 14.4'ü eşine karşı boşanma davası açması, yüzde 13.5'i eşinin kendisini aldatması, yüzde 35'i basit tartışmalar, yüzde 16'sı da diğer nedenlerle şiddet gördüğünü belirtti. Şiddet uygulayanların yüzde 23.9'u ise kendisini aldatması nedeniyle eşini dövdüğünü söyledi. Araştırmada, eşlerin birbirlerine sadakatleri yönünden sorunlar yaşadığı belirtildi.
EVLİLİĞİN İLK 3 YILINDA ŞİDDET ORANI YÜZDE 25.8
Çalışmada ayrıca, aldatmaya bağlı şiddet olaylarının yüzde 40.9'unun, evliliğin ilk 7 yılında yaşandığı saptandı. Maddi sorunlara bağlı şiddetin yüzde 41.5'i, günlük ailevi sorunlara bağlı şiddetin de yüzde 49.1'inin yine evliliklerin ilk 7 yılında meydana geldiği belirlendi. Evliliklerin ilk 3 yılında şiddet görenlerin oranı da yüzde 25.8 olarak saptandı. Bu verilerin, yeni evli çiftlerin birbirlerini tanımadan evlendikleri sonucunu ortaya çıkardığı bildirilerek şöyle denildi:
"Tarafların kişisel isteklerinin karşılanmaması nedeniyle aile ortamında şiddetin oluştuğu düşünülmektedir. Çiftlerin evlilik süresi arttıkça fiziksel ve cinsel şiddetin azaldığı görülmektedir. Evliliğin ilk yıllarında sorunların bedensel güç ile çözülmeye çalışıldığı gözlenmiştir. Bu bağlamda evliliğin ilk yıllarında yaşanan sorunların fiziksel şiddet ile çözülmeye çalışılması evlilikte tecrübesizlik ile ilişkili olabilir. Evliliğin ilerleyen yıllarında sorunların çözümünde fiziksel şiddetin yerini büyük oranda duygusal şiddet almaktadır."
Çalışmada, aile içi şiddete maruz kalanların yüzde 43.55'inin (142 kişi) yoğun bakım ve travmalar nedeniyle uzun süre tedavi gördüğü de belirlendi.

GG(EE/BT)