DİYANET İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez'in açıkladığı 6. Dini Yayınlar Kongresi sonuç bildirgesinde,  "Tarih boyunca dini içerikler sanat eserlerine konu olmuştur. Dini içeriklerin sanat eserlerine konu edilmesi, desteklenmesi gereken bir husustur. Bununla birlikte sanat, dini konu edindiğinde onunla bir ahlak ve edep ilişkisine girdiğinin de farkında olmalıdır" denildi. 29 Kasım - 01 Aralık 2013 tarihleri arasında İstanbul'da gerçekleştirilen 6. Dini Yayınlar Kongresi Şişli Grand Cevahir Otel Kongre Merkezi'nde açıklanan sonuç bildirgesiyle son buldu. "İslam, Sanat ve Estetik" konusunun ele alındığı kongrenin sonuç bildirgesini Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez okudu. Yazar, sanatçı, akademisyen ve araştırmacıların katıldığı kongrede, "Dinler ve Estetiğin Keşfi", "İslâm Sanatının Tarihsel Serüveni", "İslâm ve Edebiyat", "İslâm ve Mimari", "İslâm ve Musiki", "İslâm ve Görsel Sanatlar" gibi konular ele alındı. SONUÇ BİLDİRGESİ
Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez'in açıkladığı 6. Dini Yayınlar Kongresi'nin Sonuç Bildirgesi'nin bazı maddeleri şöyle:
"- İlk Müslüman nesiller sanat ve estetiğin öncü adımlarını atmışlar, onları izleyen kuşaklar, sanat ve estetiğin şaheserleriyle adeta yeryüzünü donatmışlardır. Ancak modern zamanlarda Kuran-ı Kerim ve nebevi öğreti estetik açıdan yeterince tahlil edilememiştir. Bu bakımdan Kuran-ı Kerim ve Hz. Muhammed'in mesajları bu açıdan yeniden değerlendirilmelidir.
- Sanat ve estetiği İslami çerçevede konuşmak öncelikle bir dil sorunudur. İslam sanatının üzerine oturduğu temeller ile İslam sanatını değerlendirmek için kullanılan estetik anlayışının temeli birbirinden farklıdır. Bunun sebebi estetik düşünce ve felsefemize yön veren sabitelerin büyük oranda dışarıdan ithal edilmesinde aranmalıdır. İslam medeniyetinin ürettiği eserler birçok yerde bu felsefeyle açıklanabilir değildir. Bu yüzden özellikle Batı estetik anlayışını yeniden değerlendiren, onu araştırmanın konusu eden, dolayısıyla onun dışına çıkan yayınların hazırlanması ve teşvik edilmesi gerekmektedir.
- İslam sanatı sadece bir ürünler kataloğu değildir. Aynı zamanda bir algılama ve görme biçimidir. Bu yüzden bize dini anlamada ufuklar açacak mahiyettedir. Tarih boyunca dini içerikler sanat eserlerine konu olmuştur. İslam sanatı bu alanda her zaman belli bir edebi gözetmiş ve belirlemiştir. Dini içeriklerin sanat eserlerine konu edilmesi, desteklenmesi gereken bir husustur. Bununla birlikte sanat, dini konu edindiğinde onunla bir ahlak ve edep ilişkisine girdiğinin de farkında olmalıdır. Dini içerik, sanatın haricinde bir konu değil, aksine sanatı biçimlendiren, onunla iç içeliği sağlayan bir konudur. İslam sanatı sadece estetik kaygıları değil, aynı zamanda etik kaygıları da hesaba katan bir gelenekle şekillenmiştir.
- Sinema, güncelin içinde kalarak ve deruni tecrübeden yararlanarak estetik bir dil ve imge oluşturabilir. Kimi örneklerde başarıyla gözlemlendiği gibi kendi sinemamız da özgün dilini oluşturmalıdır.
- Yeni cami mimarisi Diyanet İşleri Başkanlığı, Kültür ve Turizm Bakanlığı, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ve üniversitelerin öncülüğünde gerçekleştirilecek çalışmalarla yeniden sorgulanmalı ve dünyadaki örnekleri göz önünde bulundurarak yeniden tasarlanmalıdır. Bu hususta denetim vazifesi olan koruma kurullarında yeni bir yapılandırılmaya gidilmesi gerekmektedir.
- Diyanet İşleri Başkanlığı dînî mûsikînin halka daha kolay ulaştırılabilmesi için diğer kurum ve kuruluşlarla işbirliği yapmalı, bu konuda Diyanet TV ve Radyosu başta olmak üzere daha nitelikli yayınların halka ulaştırılmasına yardımcı olmalıdır.
- İslam sanatı söz konusu olduğunda sadece geçmişi değerlendirmek kadar geleceği tasavvur etmek de önemlidir. Bu yüzden İslam sanat müktesebatını değerlendirmek ve yeni ufuklar ortaya koymak üzere ilgili fakültelerle işbirliği içinde bir araştırma birimi veya merkezi kurulmalıdır". Kongre Kuran-ı Kerim okunmasının ardından çekilen toplu fotoğrafla son buldu.