Baykal, "Yeniden CHP'nin genel başkanı olmak istemez misiniz?" sorusuna şu yanıtı verdi: "Benim öyle bir talebim yok. Benim CHP'nin ve Türkiye'nin iyi olmasından başka istediğim bir şey yok. Partimin iyi yönetilmesini başarılı olmasını istiyorum. Çok daha iyisini istiyorum. Dürüst çalışkan bir insan, iyi niyetle çalışıyor. Daha iyisi var mı diye arıyoruz. Eminim genel başkan da arıyordur. Bu memleketin bir evladı olarak kapatıp kaçırılmasına izin vermemeliyiz. Baktım gidiyor bu iş. Her zamankinden farklı olarak arkadaşlara gittim. Bir diyalog elbette söz konusu. Bu duygular için bana gelen her arkadaşa yardımcı olmaya çalışıyorum. Sayın Genel Başkan, parti adına mecliste siz konuşma yapar mısınız dedi, onur duyarım dedim. Genel Başkan budur. Şimdiki işimiz bu. Bunu yapmaya çalışıyoruz. Her iyi partilinin yapması gereken bu sorunu karşısında durmaktır. Hem benim açımdan hem Sayın Genel Başkan açısından söylüyorum. Herkes iyisini yapmak istiyor. CHP'nin ilkeleri Türkiye'nin çıkış yoludur."

"BU NE TELAŞ"
“Türkiye’de uzunca süre düşünmüş bir insan olarak paketle ilgili düşüncelerimi vatandaşa aktarmak istiyorum. Bu suçlama şeklinde değil, katkı yapma çabasındayım. Bu paket çok önemli. Hiç kimsenin bilgisi yok. Siyasette bir kırılma konusu oldu. Olağanüstü bir hızla tamamlama çabası var. Bu kadar önemli bir düzenleme aceleye getiriliyor. Sanki üzerindeki konuşulması uygun değilmiş gibi. İnsan bir dakika deme ihtiyacı hissediyor. Mesela paket hazır değilken imza toplandı. Ne bu telaş? Niçin bir soru işareti var. Yani bir defa bu çok manidar. Bu telaş manidar. Bu kadar önemli bir düzenlemeyi bir kırılma ortaya koyacak olan paketi alelacele geçiriverilme telaşı var. Ama komsiyona sunulan bir metin var ya, o yanlış olmuş. Bir telaş var. Sonra o değilmiş dediler. Peki imza atanlar ne durumda? Bunun saygınlığını, Türkiye’ye yakışırlığını sorgulamamız gereken bir manzara ortaya koyuyor.”