11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, 19. Avrasya Ekonomi Zirvesi'nde onur konuğu olarak yaptığı konuşmada, Rusya’nın Türk hava sahasını ihlâl eden uçağının düşürülmesiyle gerilen Türk-Rus ilişkileriyle ilgili mesajlar verdi. 

"Türkiye-Rusya ilişkilerinin çok boyutlu ortaklığı dönüşmesinde şahsen yıllarca emek vermiş ve bunun gerek iki halkın, gerekse de Avrasya'nın refahı ve istikrarı için çok önemli sonuçlar yarattığına inanan ve bu uğurda hem siyasetçi hem devlet adamı olarak emek vermiş bir insan olarak şu çağrıyı yapmak isterim; Türk-Rus ilişkilerinde son aylarda maalesef ortaya çıkan ihtilafın vakit geçirilmeksizin giderilmesini ve eski duruma tekrar dönülmesini ve bunun ihyâ edilmesinin, hatta daha da ileriye taşıyacak yeni bir ruhla hareket edilmesinin çok önemli olduğu kanaatindeyim. Bunun sadece iki ülke için değil, bütün bölge için ve bölgedeki başka sorunların hallinin kolaylaştırılması ve yeni sorunların çıkmaması için önemli olduğunu düşünüyorum. Böyle bir adımın çok geniş bir Coğrafya'da işbirliği ve istikrar bakımından olumlu sonuçlar doğuracağına inanıyorum."

"Ciddi güvenlik riskleri ortaya çıktı"

Ukrayna'nın siyasi ve toprak bütünlüğüne yapılan müdahalenin, Rusya ve NATO arasında büyük emeklerle kurulan mekanizmaların çökmesine yol açtığını söyleyen Gül, "Uzun yıllar NATO zirvelerine katılan bir kişi olarak şunu bilirim ki, toplantılar kendi aramızda yapıldıktan sonra bir de başka salona oturur, NATO ve Rusya bir araya gelir, güven artırıcı önlemler, bütün geçmişteki hataların tekrarlanmaması için neler yapılacak, hep bunları konuşurduk. Çok büyük verilen emeklerin bugün maalesef ciddi bir biçimde ortadan kalktığını, ciddi güvenlik risklerinin ortaya çıktığını görmek çok üzücü" dedi.

"Siyasi öngörü ve maharet eksiklikleri..."

Avrasya Ekonomi zirvelerinin kesintisiz olarak yıllardır sürdüğünü hatırlatan 11. Cumhurbaşkanı, son dönemde bölgede yaşanan olumsuz gelişmelerin bölgedeki işbirliği fırsatlarını etkilediğini söyledi. Abdullah Gül, şöyle devam etti:

"Ne yazık ki bizim karşılaştığımız engeller ne doğal afetler gibi elimizde olmayan sebeplerden kaynaklanmakta, veyahutta bölgemize çok uzak bölgelerden çıkan olayların neticesi olarak ortaya çıkmakta. Bu engelleri yine bizlerin, bölgenin siyasi aktörlerinin, Avrasya bölgesinin siyasi aktörlerinin bazı ihmalleri, belki zaman zaman ortaya çıkan siyasi öngörü ve maharet eksiklikleri veya bencillikler veya hırslar veyahutta gizli emeller... Bunlardan kaynaklandığını da açıkça görüyoruz. Dolayısıyla ortaya çıkan sebepler daha çok siyasi sebepler, veyahutta siyasi sebepler dolayısıyla ortaya çıkan olaylardır."

"Çağdaş değerler aşındırılıyor "

Bütün bu sorunların yarattığı baskının bazı önceliklerin gözardı edilmesine yol açtığını söyleyen Gül, sözlerini şöyle tamamladı:

"Bugün en ileri Batı demokrasilerinde olsun, gelişmekte veyahutta yeni demokrasilerde olsun, bazı siyasi aktörlerin, serbest piyasanın güçlenmesi, ticaretin liberalleşmesi, evrensel hukuk bazında, temel hak ve özgürlüklerin ve çoğulcu demokrasinin korunması, sosyal refahın kurulması gibi çağdaş değerleri ekonomik veya siyasi krizleri bahane ederek aşındırmaya çalıştıklarını üzüntüyle görüyorum. Oysa saydığım bu değerler, insanlığın sorunlarına çare olarak geliştirdiği, ortak değerlerdir. Bu değerler bugün de her zamankinden çok değerlidir ve herkes için geçerli de olmalıdır. Bunların popülizme ve kısa vadeli dar çıkarlara feda edilmeleri insanlık için geri adım teşkil edecektir."