Cumhurbaşkanı Erdoğan, uçakta ilişkilere dair sorulan bir soru üzerine AB'ye tepki gösterdi, 'Halka soracağız' dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Belarus gezisi dönüşü uçakta gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Erdoğan Trump'ın seçilmesi sonrası yaptıkları telefon görüşmesini anlattı ve Almanya ile ilgili bir soru üzerine 'AB ilişkilerini halka soracağız' dedi. İşte Erdoğan'ın o sözleri:
TRUMP’I DAVET ETTİM
(Trump'ın seçilmesiyle ilgili bir soruya karşılık) İlk akşam kendisini telefonla arayarak tebrik ettim. Kendisi başkanlık görevini 20 Ocak 2017’de devralacak. İmkan olursa, o tarihten önce de görüşmemiz söz konusu olabilir. Telefonda, karşılıklı olarak, en kısa sürede görüşmekten memnuniyet duyacağımızı ifade ettik. Türkiye’nin yurtdışına yapacağı ilk seyahatlerden biri olmasından memnuniyet duyacağımızı belirttim. Kendileri de olumlu bir yaklaşım sergilediler.
ALMANYA İLE İLİŞKİLER
Almanya ile yaptığımız görüşmeler hiçbir zaman nihai noktaya gelmedi. Yani biz Suriye’nin kuzeyinde terörden arındırılmış bölgede neler yapacağımızı söylediğimiz zaman onlar bu işe, “Tamam, evet, hemen başlayabiliriz” gibi kesin bir tavır sergilemediler. Sadece, “Bu teziniz gayet yerinde” dediler. Onlara, “Siz ne dediniz, ‘10 milyar Euro’yu yılda mülteciler için ayıracağım’ dediniz. ‘Siz madem ki böyle bir rakamdan bahsediyorsunuz, bu rakamı gelin biz burada yapacağımız yatırıma harcayalım, siz sürekli göç tehdidi altında kalmazsınız’ dedik. ‘Orası sosyal donatı alanları ile birlikte yapıldığı zaman, o insanlar Suriye’yi terk etmeyi düşünmezler. Bizdekilerden bile Suriye’ye dönenler olur’ dedik. Ama o günden bu yana Merkel’den herhangi bir geri dönüş alamadık. Hakeza, geri kabul ile alakalı sözlerinde de durmadılar.
AB SÖZÜNDE DURMUYOR, HALKA SORACAĞIZ
Avrupa Birliği adeta bizi zorlayarak, bizim sürecin dışına çıkmamızı istiyor. Eğer bizi istemiyorlarsa, ev sahibi olarak, bunu açıkça söylesinler, gereken kararı alsınlar. Bize yapılanlara karşı ilanihaye sabredemeyiz. İleride gerekirse, biz de halkımıza sorma yoluna gideriz. Nasıl İngiltere halka gitti, halkına sordu. Biz de halkımıza sorarız. Bakalım halk ne diyor? Milli irade ne diyor? Milletimiz ne derse onu yaparız.