ZİRAAT Mühendisleri Odası Kayseri Şube Başkanı İmdat Aksoy,
2013-14 üretim sezonunda şu ana kadar en fazla olumsuz etkisi görülen iklim olayının kuraklık, don ve dolu olduğunu söyledi.
İmdat Şimşek, geçimini tarım ve tarımın alt sektörlerinden sağlayan üreticilerin olumsuz yönde etkilendiğini söyledi. Şimşek, kuraklık, sezonun en başından bu yana etkili olduğunu anlatırken tahıl ekiminin yapılmaya başlandığı geçen Ekim ayından itibaren başlayarak ve ilerleyen dönemlerde yağış eksikliği, çimlenme ve homojen bir çıkışı olumsuz etkilediğini belirterek şöyle dedi:
"Meteoroloji İşleri Genel Müdürlüğü'nün 6 aylık kümülatif yağış raporuna göre, 1 Ekim 2013–31 Mart 2014 tarihleri arasını kapsayan dönemde toplam yağışlarda normale göre, özelikle İç Anadolu Bölgesi'ni baz aldığımızda yağışlarda ortalama yüzde 27.4 azalma gözlenmiş, Nisan ve Mayıs aylarında da yeterli yağış olmamış kuraklık devam etmiştir. Bu döneme kadar üreticilerin ürünlerini yetiştirebilmek için sulamada kullandıkları elektrik ve mazot üretim maliyetini artırarak çiftçileri olumsuz etkilemiştir. Mayısın son günleri ve Haziranın başında gelen sağanak yağışlar ve özellikle tahıllara zarar veren dolu zararı çiftçilerimizi zararlara sokarak mağdur etmiştir. Kuraklık ve arkasından gelen dolu nedeniyle önemli rekolte kayıpları görülec ek. Buğday ve arpadaki rekolte kayıpları dane dolayısıyla sap-saman üretimini olumsuz etkileyeceğinden dolayı hayvancılıkta nasibini alarak belki de sap– saman ithalatı yapılacaktır. 2013-14 üretim sezonunda kuraklıkla ilgili kaygılar yaşanırken, 29-31 Mart tarihleri arasında yaşanan don olayı da bölgemizde başta elma olmak üzere kayısı, kiraz, erik, ceviz ve badem ağaçlarını ve ayrıca şeker pancarını etkilemiş olup üreticimiz yine mağdur olmuştur."
Kayseri Ziraat Mühendisleri Odası başkanı İmdat Aksoy, 2013 yılı kış aylarının ılıman ve kar yağışsız geçmesi nedeni ile toprakta mevcut bulunan haşereler için çoğalacakları uygun ortamın oluştuğuna dikkati çekerek, şöyle dediB
"Mayıs ayı itibariyle ekim alanlarına tamamen yayılmış vaziyette bulunan karadrina, bozkurt, çayır tırtılı ve fare gibi haşereler şeker pancarı başta olmak üzere mısır ve ayçiçeğine zarar vermektedir. Özellikle karadrina şeker pancarın da mücadelesi yapılmaz ise büyük ölçüde zarar vermektedir. Neredeyse ülkemizin tamamındaki şeker pancarı sahalarında kimyasal mücadelesine başlanılan, bu haşere konusunda çiftçilerimizin tarlalarını sık sık kontrol edip uyanık olmaları gerekmektedir. Küresel ısınmadan kaynaklanan iklim değişikliğinin etkisiyle tarımsal üretimde önümüzdeki yıllarda da kuraklık, don ve dolu gibi risklerin daha da artacağı bilim adamlarınca sık telaffuz edilmeye başlamıştır. Artık bu tip risklerin olumsuz etkilerini azaltmak veya ortadan kaldırmak için tarım sigortalarının alanını genişleterek kuraklığı dahil etmek ve meyve ağaçlarında tüm çiçek dönemini kapsayacak şekilde yeniden düzenlemek gerektiği kanaatindeyiz. Bu önlem farklı platformlarda dile getirilmesine rağmen, sonuç alınamamıştır. Meteorolojik kuraklığın sosyo-ekonomik kuraklığa dönüşmeden bu tedbirin alınması artık zaruri hal almıştır. Aksi takdirde, küçük ve parçalı aile tarımı işletme yapısı ve maliyetlerin yüksekliği nedeniyle üretimlerini zor koşullarda devam ettirebilen üreticilerimizin ayakta kalması zorlaşacak, hatta imkansız hale gelecektir."

OE(OE/İD)