Serhat TEZCAN / BURSA () - Rekabet Kurumu Uzmanı Zeynep Şengören Türkiye'deki yaşlı araç filosunun, otomotiv sektörünün geleceği için olumlu bir potansiyel barındırdığını söyledi.

Uludağ Üniversitesi Otomotiv Mühendisliği Bölümü ve Rekabet Kurumu'nun birlikte hazırlardığı Motorlu Taşıtlar Tebliği ile ilgili rapor açıklandı. Uludağ Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Kamil Dilek, günümüz rekabetinin acımasız olduğuna değinerek, haksız ve hukuksuz rekabetin burada uygulanacak kurallar ile çözülebileceğine işaret etti.

Rekabet Kurumu Başkanı Prof. Dr. Nurettin Kaldırımcı ise her yıl farklı bir konuyu ele aldıklarını belirterek, bu yıl otomotiv sektörü ile ilgili çalıştıklarını açıkladı. Otomotiv sektörünün Türkiye açısından önemine işaret eden Kaldırımcı, milli gelir, istihdam ve pazar açısından sektörün önemine değindi.

Daha sonra geçilen Rekabet Hukuku ve İktisadı'nda Genel Gelişmeler Oturumu'nda Rekabet Kurumu Uzmanları, Motorlu Taşıtlar Tebliği ile ilgili yaptıkları istastiki çalışmaları ortaya koydular. Rekabet Kurumu Uzmanı Recep Gündüz, 2011 yılından beri konuyla ilgili çalışma yaptıklarını belirterek, Türkiye'deki genel resmi çizdiklerini dile getirdi. Rapor için 59 markaya distribütör olan 39 sağlayıcı ile sayıları 2 bin 500 civarında yetkili bayii, servis ile 200 civarında yedek parça üreticisi ve 150 aşkın bağımsız servis ile birebir görüşmeye dayalı anket çalışması yapıldığını açıkladı.

Araştırmada satış pazarındaki sonuçların rekabetçi görünüm olduğuna işaret ettiğini söyleyen Gündüz, "Satış pazarında araç fiyatlarında reel artış olmadığını söyleyebiliriz" dedi ve ekledi:

"Tebliğin olumlu düzenlemeleri çok markalılık konusunda başlagıçtakinin tersine olumlu etkilerinden bahsedebiliriz. Aynı lokasyonda çok markalı dağıtıcı sayısı tebliğ sonrası 2 kat artış göstermesi önemli. Farklı lokasyonların arttığını görüyoruz. Ek satışların dağıtıcılardaki artışı söz konusu. Bir diğer konu sağlayıcıların münhasır niceliksel tercih ettiğini görüyoruz. Sağlayıcılar servis ağında kontrolü kaybetmek istemiyorlar. Pazarın rekabetçi görünüm mümkün fakat burdada önemli etkileri haricinde tebliğin satış pazarında rekabetçi şekillenmesinde mutlak etki yarattığını söylemek mümkün değil."


"DOYMAMIŞ TALEP YAPISI VAR"
Konuyla ilgili bilgi veren Rekabet Uzmanı Zeynep Şengören de, sektör ile ilgili analizler yaptıklarını belirterek, araştırmayı tebliğ öncesi ve sonrası dönemleri kapsayacak şekilde yaptıklarını söyledi ve ekledi:

"Araç parkı bakımında ilk dikkat çeken husus ise binek araçların yoğunluğunun yüzde 70'i binek araçların oluşturması. Sırasıyla kamyonetler ve diğer araçlar takip ediyor. İkinci tespitimiz araç parkını büyüme eğilimi olması. Dolayısıyla doymamış bir talep yapısından bahsediyoruz. Ortalama araç yaşı 12 olarak hesaplanıyor. AB ile kıyaslandığında yüksek bir yaş ortalaması olması. Araçlar yaşlı ve ilerleyen yıllarda araç talebi olacaktır. İlk önemi bu. Satış sonrası bakımından yaşlı araçlar daha fazla bakıma ihtiyaç duyuluyor. İkinci tespit ise araç yaşlarına göre tükecilerin servis tercihi değişiyor."

"SEKTÖR MİKRO, MAKRO, KRİZLERDEN ETKİLENİYOR"

Türkiye'nin yüzde 60'a yakını araçların ithal olduğunu söyleyen Şengören, sektörün döviz kuru gibi dış gelişmeler gibi makro gelişmelerden önemli oranda etkilendiğini dile getirdi. Satış hedeflerinin yıllar içinde dalgalandığına işaret eden Şengören, "Bu nedenle istikrarsız talep yapısı var. Sektörün mikro, makro birçok özellikle kriz dönemlerinden etkilendiği görülüyor" diye konuştu.

"OTOMOBİL FİYATLARI ENFLASYONUN ALTINDA SEYREDİYOR"

Binek araçla pazarında rekabetçi bir görünüm olduğuna dikkat çeken Şengören, "Tebliğ sonrası dönem rekabektçi konuma gelmiş. Ticari araçlar bakımından orta derecede yoğunlaşmış" dedi ve şöyle konuştu:

"Tebliğ sonrası dönemde biraz daha artmış. Toplam pazarda binek araçlara biraz daha yaklaşıyor. Rekabetçi görünüm ile tebliğ sonrası daha rekabekçi hal alıyor. TÜFE fiyatları ile otomobil fiyatları enflasyon oranlarının altında seyrettiğini bu yüzden artmadığını görüyoruz. Rekabetçi yapısı ile sektörde fiyat artışlarını baskılayan rekabet düzeyi mümkün. yüzde 5 seviyelerinde düşük kar marjları tebliğ sonrası düştüğü, satış sonrası kar marjlarının yüksek olduğu tebliğ sonrasında daha da arttığı görülüyor. Aynı görüntüyü ağır ticari araçlarda da görüyoruz. Bu görüntüden satış pazarı karlı değil, satış sonrası daha karlı bir pazar. Dolayısıyla satıştaki az karlılık satıştan sonraki satış sonrası ile sübvanse ediliyor."

"TEBLİĞ HÜKÜMLERİ FAYDALI AMA GELİŞTİRİLMESİ GEREKİYOR"

Daha sonra sektör ile ilgili değerlendirme raporunda öne çıkanları açıklayan Şengören, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Satış pazarında rekabetçi görünüm var. Yeni girişler var, pazar çok değişkenden etkileniyor. Bakım onarımda fiyatlar artıyor, karlılık yüksek. Yetkili servislerin özellikle 3 yaş altındaki araçlarda üstünlüğü var. Bağımsız servislerin tüketiciye alternatif oluşturması rekabetçilik bakımından hala önemini koruyor. Yedek parça pazarında araç sağlayıcısına bağımlılık yüksek. Tebliğ hükümleri faydalı ama geliştirilmesi gerekiyor. Uygulamadaki sorunların giderilmesi gerekiyor."

ST/ (FK) (OSS), (Fotoğraflı)