TÜSİAD Yüksek İstişare Konseyi Başkanı Tuncay Özilhan ve TÜSİAD Başkanı Cansen Başaran Symes'ın konuşmaları sonrası gerçekleşen basına kapalı konsey toplantısında Canan Symes ve Tuncay Özilhan'ın konuşmaları Türkiye’nin siyasi, ekonomik, demokratik sorunlarına dikkat çeken konuşmalar olmasına rağmen tatmin etmedi. Gazeteci Jale Özgentürk'ün haberine göre kapalı oturumda konsey iki başkanın konuşmasından tatmin olmadıklarını, bekledikleri kuvvetli karşı çıkışı göremediklerini söylediler.
Beklentileri boşa çıkan TÜSİAD üyeleri “basına kapalı” bölümde yönetime kıyasıya eleştirilerde bulundu. Özgentürk içerideki rahatsızlığı haberin şu şekilde anlattı:
UCUNDA İDAM YOK YA
Toplantının basına kapalı bölümüne ilişkin aldığım bilgilere göre önce divan kurulu üyeleri kısa birer konuşma yaptı. Bu üyelerden Ümit Boyner, demokratikleşme, hukuk devletinin tekrar ve güçlü şekilde gündeme gelmesi gerektiğini vurguladı.
Yönetimden siyasi parti liderlerinin davet edilmesini isteyen Boyner, “İsteyen gelsin isteyen gelmesin. Biz davet edelim” dedi. Boyner, ekonomi yönetiminin değiştiği bir dönemde siyasi partilerin ekonomide neler düşündüklerini öğrenmenin hakları olduğunu ekledi.
Edindiğim kulis bilgilerine göre Boyner, yeni anayasa konusunun da çok önemli olduğunun, bunun da vicdan özgürlüğü, kuvvetler ayrılığı, Kürt sorunu gibi konularda yaşananlarla ortaya çıktığını ekledi.
TÜSİAD eski Başkanı Arzuhan Doğan Yalçındağ’ın ise toplantıda demokrasi ve ifade özgürlüğü konularına dikkat çeken bir konuşma yaptığı ve üyelerden yoğun alkış aldığı belirtildi.
Yaklaşık bir saat süren toplantıda söz alan üyelerin önemli bölümünün Türkiye’nin içinden geçmekte olduğu karanlık günlere dikkat çektiği, ifade özgürlüğüne sahip çıkılmazsa bugün yaşananların herkesin başına gelebileceği belirtildi.
KORKMAYIN KONUŞUN, İDAM YOK YA!
İzmirli bir üyenin konuşması ise son derece açık ve sert ama espriliydi. Aldığım bilgiye göre şunları söyledi: TÜSİAD’ın bir imajı var. Bunun için üye oldum ve gurur duyuyorum. Ama artık korkmayalım. Demokrasiye, özgürlüğümüze sahip çıkalım. Artık idam cezası da yok ya!”
